Kim bu plandemiciler? 'Oyun' diyor, inanmıyorlar...
Toplumsal bağışıklık noktasına her geçen gün yaklaşırken aşı karşıtları ve pandeminin küresel bir "oyun" olduğunu iddia eden kitle de eylemlerini sürdürüyor. Peki "plandemi" ifadesini kullanan bu kitle kimlerden oluşuyor? Bir "plandemi" yanlısı sorularımızı yanıtladı, uzmanlar değerlendirdi...
GAMZE BAL - METİN AKTAŞOĞLU
Türkiye'de bu zamana kadar yaklaşık 50 milyon doz aşı yapıldı. İlk dozunu olanların sayısı ise 34 milyona yaklaştı. Her geçen gün aşı olmayanların sayısı azalırken salgından çıkış kapısı olan toplumsal bağışıklık da ufukta gözüküyor.
Bu durumdan hızla çıkabilmek için süratle aşılama programının tamamlanması gerekiyor. Ancak bu yolda sadece tedarik ve yeni vakalar kadar yavaş yavaş sayısı artan bir grup da hedefin önündeki direnç noktası olarak karşımıza çıkmakta.
ADINI 'PLAN'DEMİ KOYDUM!
Peki kim bunlar? Soruya verilecek yanıt belli: Aşı karşıtları. Aşı karşıtlarının yanı sıra pandemiye “plandemi” diyen ve “küresel bir plan” çerçevesi dahilinde aslında var olmayan bir salgının uydurulduğunu iddia eden bu kesim bir araya geliyor (son olarak 26 Haziran'da Üsküdar'da bir kafede toplandılar?), sosyal medya çalışmaları yapıyor ve kitleyi büyütmeyi hedefliyor.
Fotoğraflar: Plandemi grubu sosyal medya hesapları
Binlerce insanın takip ettiği sosyal medya hesapları aracılığıyla halkı yönlendirenler arasında kendisini “gazeteci” olarak tanıtan insanlar ile İstanbul Tabip Odası ve bilim insanlarının “şarlatan” ifadesiyle tabir ettiği doktorlar bulunuyor. Hatta İstanbul Tabip Odası, eylemlerin başını çeken bir doktor hakkında 27 Haziran'da soruşturma başlattı.
Bu şahısların, sağlık çalışanlarını tehdit edecek gücü bulmaları elbette endişe verici. Ancak amacı belli olan ve bilimle ikna edilemeyecek, zaten ikna olmak gibi bir niyeti de olmayan bu şahısları bir kenara bırakıp, gerçek insanlara dönmekte fayda var.
AŞI KARŞITI Ç.Ş.: 'BAKIN ŞİMDİ DE DELTA DİYORLAR!'
Konuyla ilgili olarak sosyal medyada bir çok yüksek takipçili hesap var. Bu hesapları takip eden ve aşı karşıtı paylaşımlarda bulunan Ç.Ş. isimli iki çocuk babası bir mühendis sorularımıza yanıt verdi: “Bu deneyin bir parçası olmayacağım” diyen Ç.Ş. “Bakın aylarımızı çaldılar şimdi de 'Delta' diyorlar ve üçüncü dozdan söz ediyorlar” ifadelerini kullanıyor.
'KİŞİSEL VE TOPLUMSAL BOYUTU VAR'
Peki bu insanlar neden ve nasıl komplo teorilerine inanabiliyor? Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş, “İnsanların bu tür komplo teorilerine inanmasının iki boyutu var. Birinci boyut kişisel. Eğitimleri ve entelektüel düzeyleri yetersiz insanlar olabilir. Paranoyaya eğilimli insanlar olabilir” diyor. Bunun yanı sıra konunun toplumsal boyutundan da söz ediyor:
“Sağlıklı haber akışının olmadığı, medyanın güvenilir olmadığı toplumlarda ya da insanların görüşlerini ifade etmede baskılandığı toplumlarda bu tür topluluklar oluşabilir.”
'PSİKOLOJİK BİR RAHATSIZLIK'
Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Epidemiyolog Prof. Dr. Gül Ergör ise “Saplantılı bir durum, sağlıklı bir ruh hali olamaz” ifadelerini kullanıyor ve “Bu durum bir şekilde psikolojik bir bozukluk. Covid-19'un bunca kanıtı varken ve tüm dünya bu illetle savaşıyorken 'Pandemi yoktur' demek psikoloijk bir rahatsızlık” diyor.
“Siz, 'Bir insan nasıl bu aptal olabilir' diye düşünebilirsiniz” şeklinde konuşan Prof. Dr. Baltaş, “Bilmelisiniz ki birileri de sizin için böyle düşünüyor. Algoritmalar hepimize duymak istediğimiz haberleri gönderiyor” ifadelerini kullanıyor.
Aşı nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının oldukça yüksek sayıda olduğunu öne süren şahıs, sıranın 18 yaş altına geleceğini ve çocuklarını hiçbir koşulda aşılatmayacağını söylüyor. Covid-19'da iyileşme oranının yüzde 99.2 olduğunu belirten Ç.Ş.'nin çevresindeki hiç kimse koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetmemiş.
Prof. Dr. Baltaş, “Bunlara pandemiyi inandırmanın çok kolay bir yolu var" diyor: "Pandemi servislerinde çalıştırırsınız, var mı yok mu görürler."
'BUNCA İNSANIN ÖLMEDİĞİNE İNANIYORLARSA...'
Prof. Dr. Ergör ise “Dünyada yaklaşık 4 milyon insan Covid-19'dan dolayı vefat etti. Bunca insanın ölmediğine inanıyorlarsa Brezilya'daki toplu defin görüntülerine, Hindistan'da krematoryumların haline baksınlar” diyor ve ekliyor:
“Hiçbir şeye inanmıyorlarsa Türkiye'deki can kayıplarına baksınlar. Ya da hastanelerin şu anki halini bir görsünler, sağlık çalışanlarının mücadelesini görsünler. Pandemiyi inkar edenlerin yakınları da eminim vefat etmiştir. Bundan daha kuvvetli bir kanıt olabilir mi?”
Kaynak: Haber Global TV