Kılıçdaroğlu'dan 'Ayasofya' tepkisi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatının Ayasofya için Danıştay'a itiraz ettiğini belirterek, "Bunun adı sahtekarlıktır. Kahraman gibi geziyorsun" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları:
ADALET AĞAOĞLU'NUN VEFATI
Sabah internete bir haber düştü, Adalet Ağaoğlu'nu yitirdik. Ağaoğlu edebiyat dünyamızın önemli bir aktörüydü. Anılarıyla, günceleriyle, tiyatro oyunlarıyla sanat dünyamızın önemli aktörüydü. Edebiyat dünyamızın ve hepimizin başı sağ olsun.
Rize'de selde hayatını kaybeden vatandaşlarımız var, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Irak'ın kuzeyindeki operasyonda bir şehidimiz var, ailesine baş sağlığı diliyoruz.
SAKARYA'DAKİ PATLAMA
Sakarya'da bir patlama olmuştu. Burada enkazın başka yere taşınması gündeme geliyor, kim bu kararı alıyor bilmiyoruz, hiçbir önlem almadan enkaz başka bir yere götürülüyor ve 3 askerimiz şehit oluyor. Hakkını hukukunu aramak namus borcumuzdur. Asıl beni üzen nokta şudur, bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zatı, hayatını kaybeden işçilerin ailelerini değil, önce patronu arıyor 'nasılsın' diye. Devletin kimlere teslim edildiğini Sakaryalıların da bilmesi lazım artık. Beyler dışarıda, bu fabrikada benim dediklerim olmuyor deyip istifa eden kişi hapiste. Hiç meraklanmayın, biz sizin hakkınızı ve hukukunuzu sonuna kadar arayacağız. Varsın onlar saraylarında otursunlar, lale devrini yaşasınlar. Çalışmanın ne olduğunu onlar biliyorlar mı? Eve ekmek götürmenin değerini onlar biliyorlar mı?
CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI TOPLANTISI
Her bir belediye başkanımızla gurur duyuyoruz. Onlar günün 24 saati çalıştılar. Beyler maske dağıtamazsınız derken, aşevi için toplanan paraya bile el koyarken, onlar günün 24 saatinde çalıştılar. CHP gelirse yardımların sonu kesilirmiş, bir baktılar ki daha fazla yardım var. Hiçbir ayrım yapmıyorlar, hangi kimlik, inançtan olduğunu sormuyorlar. Saray zevatının ezberi bozuldu. Daha çok bozulacak ezber, çok bozulacak. (Eski belediye yönetimi) 60 dolardan asfalt alıyorlar. Aynı firmadan 25 dolardan asfalt alındı. Ankara Büyükşehir yaptı. Öncekiler, sarayın talimatıyla görev yapanlar 60 dolardan alıyor, yönetim değişiyor, kul hakkı yemeyen bir yönetim geliyor, aynı asfaltı 25 dolardan alıyor. Bu malı kim götürdü? Soracağız. Yolsuzluk yapanlar yolsuzluğu soruşturamazlar ama biz soracağız. 5.5 milyon lira olan araç maliyeti 3.5 milyon liraya indirildi; Akhisar Belediyesi.
"DEMİRYOLLARINDA ENGELLİLERİN ÜCRETSİZ ULAŞIM HAKKI KALDIRILDI"
2013 yılında bir yasa çıktı. Yüzde 40'ın üzerinde engelliler, kamuya ait taşıtlarda ücret ödemiyorlar. Ağır engelliyse eğer, ikisinin birlikte bir bedel ödememesi gerekiyor. Parlamentodan bir yasa çıktı, belediye otobüsleri, Marmaray, trenler, deniz taşıtlarında ücretsiz uygulama başlatıldı. Pandemide yasak getirildi, Yüksek Hızlı dedikleri tren yolcu taşımaya başladı ama engelliye 'sen binemezsin' diyorlar. Parasını ödeyeceğim diyor, olmaz diyorlar. Bunu da bütün engelli kardeşlerimin bilmesini isterim. Bizim belediyelerdeki bütün araçlara biniyorlar ama Devlet Demiryolları'na gelince bindirmeyeceğiz, para da kabul etmiyorlar.
FINDIK FİYATLARI
Her yıl olduğu gibi bir fındık tartışmasıdır gidiyor. Dünyada fındık üretiminde bir numarayız. İhraç ettiğimiz zaman tamamı devlete geliyor, ödediğimiz ek bir masraf yok. Şimdi bir yabancı firmanın eline üreticiler teslim edildi. FİSKOBİRLİK'i bitirdiler, Toprak Mahsulleri Ofisi'ni (TMO) görevlendirdiler. 14 liradan fındık aldı. 14 liradan alınan fındık, 24 liradan satışa çıktı, 400 bin ton fındık sattı. Yeni çıkacak olan fındığın 18-20 lira olduğu söyleniyor. Bütün fındık üreticilerine sesleniyorum. Madem ki TMO, 24 liradan satabiliyorsa, üretici fındık bahçesine girmeden önce TMO taban fiyatını en az 25 lira olarak ilan etmeli. Yapmayana Ordulular oyları ile tepki göstersinler.
ÇOKLU BARO
Tüm milletvekili arkadaşlarımı tebrik ederim. Çoklu baro uygulaması konusunda arkadaşlarım gerçekten de mükemmel çalıştılar. 5 gün 52 saat az değil. Bütün arkadaşlar orada oldular, oturdular. Her bir arkadaşımızın konuşması akademik düzeyi yüksek konuşma gibiydi. Yanlışı bütün ayrıntıları ile önlerine koyuyordu.
15. TEMMUZ'UN 4. YILI
15 Temmuz için törenler yapılacakmış. Darbe girişimi olduğunda İstanbul'daydım. Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gittim. CHP'nin dış politika strateji belgesini açıklayacaktık ama olmadı. Diğerleri nerede onu bilmiyorum. O gün konuşmada o gün neleri söylediysem bugün de aynı şeyleri söylüyorum. AK Partililer o gün alkışlıyordu, bugün de aynı şeyleri söylüyorum AK Partililer karşı çıkıyor, neden? İki 15 Temmuz var, sarayın 15 Temmuz'u ve halkın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuz'unda sokağa çıkan yüz binler var, bedel ödeyenler var. Kolunu bacağını verenler var. Bedel ödeyenler için paralar toplandı. Bu paraları biz takip etmeseydik tamamen yok edeceklerdi. Vakfı kurmamışlardı. 250 bin dolar şehit derneklerine verecekti Erdoğan, Kaddafi'den aldığı, hala o paranın nereye gittiğini bilmiyoruz. Nerede bu paralar?
AK Parti'ye oy veren vatandaşlarıma seslenmek isterim. Araştırma Komisyonu'na iki kişinin gelmesini Erdoğan yasakladı. Birisi MİT Müsteşarı, ikincisi dönemin Genelkurmay Başkanı, tüm ayrıntıları biliyorlar. Soru şu. Erdoğan niye yasak koydu? Kim bunları bu hale getirdi, ortaya koyacağız. Milletvekillerinin önüne atama ile gelmiş iki kişiyi çıkarmadı. 15 Temmuz'un perde arkası öğrenilmesin diye. Biz bütün ayrıntıları araştırdık, rapor çıktı. 4 yıldır rapor yayınlanmıyor, niçin? Neden korkuyorlar? Millet gerçekleri görmesin diye.
"MÜYESSER YILDIZ 15 TEMMUZ'UN PERDE ARKASINI İNCELİYORDU, HAPSE ATTILAR"
Müyesser Yıldız şimdi hapiste. Perde arkasını aslında inceliyordu. Bütün duruşmalara katıldı, darbe girişimine katılanların. Bütün dosyaları inceledi. Sen misin araştıran, yakaladılar, hapse attılar. Niçin araştırılmasın? Sayın Bahçeli de birkaç kez söyledi, siyasi ayağı bulunmadı diye. Koalisyon ortağısın şart koş. 251 şehidimiz var, yakınlarının iki eli yakamızda, söz verdim, siyasi ayak ortaya çıkacak diye. Söyle, söyleyemez. Onu ancak ve ancak CHP söyler.
"BİZZAT KENDİSİ FETÖ'NÜN BİR NUMARALI SİYASİ AYAĞIDIR"
O gece kim kiminle konuştu, kim kiminle neyi konuştu, hepsi senin emrinde. Bunları açıkla kardeşim. Açıklayamıyor. Lafa gelince dil bir karış, olmuyor. Bu maya tutmuyor arkadaşlar. Sen, bizzat kendisi FETÖ'nün bir numaralı siyasi ayağıdır. Bunların tayinini ben mi yaptım. Valisini yaptın, kaymakamını yaptın, hocasını yaptın. Bütün kadrolara yerleştirdin. Yetmedi bir de kanun çıkardın, toplu atamalar yaptın. Yetmedi, devletin haremi ismetini açtın. Bu atamaları yapan bir numaralı siyasi ayaktır. Bunu anlamamak için beyinsiz olmak lazım. Erdoğan niye gider gizlenir Marmaris'te? Niye saklanır? Yaverleri zaten FETÖ'cüymüş. Sen gidip Marmaris'te niye saklandın? Çünkü sen darbe girişiminin olacağını biliyordun, ne olur ne olmaz diye Marmaris'e gittin. Fatura Sözcü gazetesine çıktı.
AYASOFYA'NIN İBADETE AÇILMASI
"Ayasofya'nın yeniden camiye döndürülmesi kararlılığımızın sonucudur" diyor Erdoğan. Devlet yönetiminde iki yüzlülük olmaz. Avukatına "itiraz et" diyorsun, itiraz kabul edilmiyor, Danıştay oyalıyor, ondan sonra kararlılığımızın sonucudur diyorsun. Bunun adı sahtekarlıktır. Kahraman gibi geziyorsun. İlk gündeme geldiğinde dedik ki, Bakanlar Kurulu kararı kararname ile değiştirilir. Bunu adı sahtekarlık değildir de nedir? Riyakarlık değildir de nedir? Samimi olacaksın kardeşim. Erdoğan bu konuların hiçbirisinde samimi değil, tek düşündüğü koltuğudur. O koltuk için feda edemeyeceği hiçbir şey yoktur.
Erdoğan kendi tarihini bilmez. Padişahın diz çöküp devleti teslim ettiğini de bilmez. Orada bir insan var. Haydarpaşa'dan iner, feribota biner, küçük bir tekneye biner, gelir sarayın karşısındaki düşman gemilerini görür ve 'geldikleri gibi gidecekler' der. Erdoğan Kahramanmaraş'ı bilmez, Sütçü İmam kimdir bilmez. Gaziantep'i bilmez. Erdoğan Karayılan'ı bilmez. Afyon'u, Dumlupınar'ı bilmez. Erdoğan'ın tek bildiği yeşil dolarlardır.