Kardiyoloji Uzmanından "kırık kalp sendromu" açıklaması: Ayrılık, aldatılma ve kayıplar tetikliyor
Yoğun duygusal travmalar kalp kırıklığına yol açsa da aslında fiziki olarak da kalp üzerinde belirgin etkiler yaratabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Buturak, ani gelişen şiddetli üzüntü, hayal kırıklığı ve stresin kırık kalp sendromuna yol açabileceğini belirtti.
OLASI KOMPLİKASYONLARI ÖNLEMEK İÇİN TEDAVİ ŞART
Prof. Dr. Buturak, kırık kalp sendromunun çoğunlukla iyi seyirli ve kendiliğinden düzelen bir durum olduğunu ancak buna karşın tanı konulan her hastanın hastaneye yatırılarak tedavi edildiğini belirterek tedavi konusunda şunları anlattı:
“Bu hastaların yapılan koroner anjiyografilerinde koroner arterler normaldir ancak problemin esasında kalp kasında kasılma kusuru oluşturan kalp kası hasarı vardır. Bu nedenle hastalar hasar oluşacak kalp yetersizliği, hayati risk oluşturacak ritim bozuklukları ve diğer komplikasyonlar açısından (bayılma, kalp içinden beyine ve diğer bölgelere pıhtı atması…vb.) yakın takip edilmeli ve tedavi almadır. Hastada kalp yetersizliği bulguları varsa mutlaka ilaç tedavisi başlanmalıdır. Ritim bozukluğu veya kalp içi pıhtı oluşumu gibi durumlar gerektiği şekilde tedavi edilmeli ve hasta desteklenmelidir.”
Kalp kası hasarının birçok hastada geçici olduğunu ve başlangıçtan genellikle birkaç hafta sonra kalbin kasılma ve gevşeme fonksiyonlarının tamamen düzeldiğini söyleyen Prof. Dr. Buturak, “Ancak çok nadiren yüzde 1’den daha düşük oranda, kalıcı hasar bırakabilir. Burada en önemli nokta, hastaların tanı konar konmaz uygun tedavi ve desteği almalarıdır” diye konuştu.
KIRIK KALP SENDROMUNA KARŞI BU ÖNLEMLER ALINABİLİR!
Kırık kalp sendromunu önlemeye yönelik bilinen bir tedavi bulunmadığını ancak alınabilecek bazı önlemlerin fayda sağladığını anlatan Prof. Dr. Ali Buturak konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Stres yönetimini ve problem çözme tekniklerini öğrenmek, fiziksel ve duygusal stresi sınırlamanıza yardımcı olabilir. Yoga, meditasyon, günlük tutma veya farkındalık uygulamak, sıcak banyo yapmak, kokulu mumların yakılması, uzun derin nefesler alınıp yavaşça nefes vermek gibi gevşeme tekniklerinin uygulanması faydalı olabilir. Stresinizin kaynağına bağlı olarak, stresiniz hakkında konuşmak ve başa çıkma becerilerinizi paylaşmak için bir destek grubuna katılmak veya profesyonel bir danışman da stres yönetimine yardımcı olur. Ayrıca sağlıklı alışkanlıklar edinmek, Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanmak, düzenli egzersiz yapmak (haftada en az beş kez 30 dakika), yeterli uyumak (gece 7-9 saat), sosyalleşmek, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımından kaçınmak da duygusal ve fiziksel stresi önlemede fayda sağlayacaktır.”