Dünya alarm veriyor! Canlı yaşamı sona erebilir

Küresel ısınma Çevre kirliliği İklim değişikliği Kuraklık riski Kuraklık Bilim Haberleri Gündem haberleri
Dünya alarm veriyor! Canlı yaşamı sona erebilir

Bilim insanlarının son raporu dünyanın yok olma tehdidi ile karşı karşıya olduğunu gözler önüne serdi. 3 bin 667 bağımsız karşılaştırmadan elde edilen verilere göre, habitat kaybı ve kirliliğin ekosistemleri alt üst ettiği kanıtlandı. Elde edilen verilere göre mikroplardan ormanlara, canlı türleri geri dönülmez bir yıkıma sürükleniyor. Gezegeni sona götüren biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak için tüm insan kaynaklı baskının acilen ele alınması gerekiyor.

Zürih Üniversitesi'nin uluslararası bilim dergisi 'Nature'da yayımlanan çarpıcı araştırması, insanlığın küresel biyolojik çeşitlilik üzerindeki yıkıcı etkisini rakamlarla gözler önüne serdi. 3 bin 667 bağımsız karşılaştırmadan elde edilen veriler; habitat kaybı, kirlilik ve iklim değişikliği gibi insan faaliyetlerinin, kara, tatlı su ve deniz ekosistemlerinde yerel çeşitliliği önemli ölçüde azalttığını ve canlı topluluklarının yapısını sistematik olarak değiştirdiğini gösterdi. Kirliliğin bu değişimlerdeki başrolü dikkat çekerken, mikroplar ve mantarlar topluluklarındaki en yüksek değişimlerle alarm veriyor. Bu bulgular, gezegenimizin "Antroposen Çağı" olarak adlandırılan yeni bir döneme girdiğini kesin bir dille destekleyerek, biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak için tüm insan baskılarının acilen ele alınması gerektiğini vurguluyor.

Dünya alarm veriyor! Canlı yaşamı sona erebilir - Resim : 1
Nature dergisinde yayımlanan araştırma insan etkinliklerinin canlı türleri üzerindeki doğrudan etkisini inceliyor. 

SİSTEMDE KALICI DEĞİŞİKLİK

Antroposen Çağı, insan etkinliklerinin gezegenin ekosistemleri ve doğal süreçleri üzerindeki etkilerinin belirgin bir şekilde artmaya başladığı, yeni bir jeolojik döneme işaret ediyor. Latince "antropos" (insan) ve "cene" (çağ) kelimelerinin birleşiminden türetilen kavram, insan faaliyetlerinin gezegenin tarihini, biyosferini, atmosferini, okyanuslarını, toprağını ve iklimini şekillendirdiği bir dönemi tarif ediyor. Antroposen terimi, ilk olarak 2000'lerin başlarında, Hollandalı bilim insanı Paul Crutzen ve atmosfer bilimci Eugene Stoermer tarafından ortaya atılmıştı. Crutzen, insan etkisinin ekosistemi kalıcı olarak değiştirdiğini belirterek, jeolojik zaman ölçeğinde yeni bir çağın başlangıcını işaret etti.

HEM KARADA HEM DENİZDE

Nature'da yayımlanan araştırmada şu çarpıcı bulgular aktarılıyor: "Kapsamlı küresel analizimiz, insan baskılarının biyolojik çeşitlilik üzerindeki genel etkisini ve temel aracı faktörlerini ortaya koyuyor. Sonuçlar, insan baskılarının toplulukların bileşimini sistematik olarak değiştirdiğini ve insan baskısı etkilerinin büyüklüğü hakkında kritik veriler sağladığını göstermektedir. Bu durum biyolojik çeşitlilik kaybındaki eğriyi değiştirmeye çalışırken tüm insan baskılarının dikkate alınması gerektiği fikrini desteklemektedir. Habitat değişikliğinin ve her şeyden önce kirliliğin topluluk bileşimindeki değişimler üzerinde özellikle güçlü bir etkiye sahip olduğunu buluyoruz."

ETKİLENEN TÜRLER

İnsan faaliyetlerinin türlere yönelik etkisinin de altı çizilen araştırmada, şu saptamalar da dikkat çekiyor: "Çoğunlukla daha küçük türler içeren mikroplar ve mantarlar, topluluklarının kompozisyonunda en yüksek değişimleri gösterirken, insan etkisi memeliler, balıklar, amfibiler ve sürüngenler için daha az belirgindir. Genellikle daha yüksek çeşitlilik, daha kısa yaşam döngüleri ve daha büyük türlere göre daha yüksek dağılma oranları gösterilmiştir. Burada, gruplar arasındaki bu farklılığın doğrudan insan baskısına verdikleri tepkinin büyüklüğüne yansıdığına dair kanıtlar sunuyoruz."

Dünya alarm veriyor! Canlı yaşamı sona erebilir - Resim : 2
Araştırma dünyanın 'Antroposen Çağ' adı verilen yeni bir jeolojik zamana girdiği yönündeki tezleri destekliyor.

GEZEGENİN SONU GELİYOR MU?

Rakamlar ne diyor? 

Gezegene ilişkin son veriler ise yaşanan vehameti gözler önüne seriyor. Dünya genelinde son 15 yılda her yıl ortalama 10 milyon hektar orman kaybedildi. En fazla orman kaybı yaşayan ülkeler arasında Brezilya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Endonezya bulunuyor. 1970'ten bu yana dünya sulak alanlarının yüzde 35'i kayboldu. Okyanuslarda ise her yıl milyonlarca ton plastik atık birikiyor. Bu durum deniz canlıları için ölümcül sonuçlar doğuruyor. Yapılan araştırmalar, sıcaklık artışının devam etmesi halinde türlerin yüzde 16'sının yok olma riskiyle karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.

1970'ten 2020'ye kadar dünya genelinde izlenen vahşi yaşam popülasyonlarında ortalama yüzde 73'lük bir düşüş yaşandı. Latin Amerika ve Karayipler yüzde 94 ile en büyük düşüşü yaşarken, Kuzey Amerika'da yüzde 33, Afrika'da yüzde 65, Asya Pasifik'te yüzde 45 ve Avrupa ve Orta Asya'da yüzde 24'lük düşüşler kaydedildi.

ertan.altan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel