İzmir Körfezi'nin kurtarılması yüzde 30 deniz patlıcanlarına bağlı
Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tolga Tolon, deniz patlıcanlarının deniz tabanındaki plankton, bakteri ve mikropları tüketerek aşırı üremesini önleyerek, tabandaki diğer canlılar için çürümeden sonra oluşacak oksijenin azalması veya tükenmesi gibi tehlikeleri de ortadan kaldırdığını söyledi.
İzmir Körfezi'nde meydana gelen balık ölümleri ve kirliliğin azaltılması konusunda çalışmalar sürüyor. Su altı yaşamı için kritik öneme sahip olan ancak av baskısı ve kaçak avcılık nedeniyle popülasyonu her geçen gün azalan deniz patlıcanı, deniz tabanındaki kirliliğin azaltılması konusunda öne çıkıyor. Deniz patlıcanının deniz tabanındaki kirliliği oluşturan aşırı organik yükü azaltma veya kontrol altında tutma konusunda en etkili canlı olduğunu belirten Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tolga Tolon, deniz patlıcanlarının deniz tabanında biriken çürümekte olan organik maddeyi beslenme alışkanlıklarıyla çok etkili bir biçimde tükettiklerini ifade etti.
'BİR DENİZ PATLICANI YILDA 3,5 KİLO DENİZ TABANI MATERYALİNİ TÜKETİYOR'
Ege ve Akdeniz bölgesinin ılıman deniz patlıcanı türlerine ev sahipliği yaptığını dile getiren Doç. Dr. Tolon, "Hava soğuduğunda, deniz suyu sıcaklıkları düştüğünde deniz patlıcanlarının besin alımı azalıyor. Ancak marttan aralık ayına kadar beslenme ve davranış biçimleri ile deniz tabanını yoğun şekilde hem karıştırma hem organik yükü tüketme hem de deniz tabanının kalkerleşmesini önlemek üzere işleme özelliğine sahip. Türlere göre değişmekle birlikte Akdeniz türleri olan kahverengi ve siyah deniz patlıcanlarının biri yılda yaklaşık 3,5 kilo deniz tabanı materyalini sindirim sistemlerinden geçiriyorlar. Çürümekte olan organik maddenin yüzde 55'ini dönüştürebiliyorlar. Deniz patlıcanları çürüyerek deniz tabanında oksijenin tükenmesine ve diğer canlılar için tehlikeli maddeler oluşmasına neden olan organik çökeltinin neredeyse yarısından fazlasının yeniden doğaya ve diğer canlıların besinleri halinde kazandırıyor" dedi.
'ORGANİK KİRLİLİĞİN AZALTILMASINDA ÖNEMLİLER'
Deniz patlıcanının doğaya katkısının önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tolon, "Fakat tek başına bir kurtarıcı olarak değerlendirilmesi de doğru değil. Ekolojik sistemde her bir canlının üzerine düşen görevleri var. Bu görevleri yerine getirmeleri için bireysel olarak katkılarının yanı sıra topluluk olarak katkıları çok daha değerli" diye konuştu.
Deniz patlıcanlarının bölgedeki popülasyonu arttıkça doğaya sağladıkları katkının da artacağını aktaran Doç. Dr. Tolon, "Deniz patlıcanları kirliliği önleme veya bertaraf etmede tek başına öne çıkamazlar. Ancak diğer canlılarla birlikte ekosistemde yerlerini aldıklarında özellikle deniz dibindeki organik kirliliğin azaltılmasında önemli canlılar" dedi.