İZBAN'da kitap okurken gizlice fotoğrafının çekilmesiyle gündem olmuştu: Dolandırıcıların tuzağına düştü
İzmir'de toplu taşımada kitap okurken bir kadın tarafından gizlice fotoğrafı çekilip “İZBAN kekosu” diye ayrımcı bir dille eleştirildikten sonra kitap kurdu olduğu ortaya çıkan ve olaydan 5 yıl sonra kendi yazdığı kitabı yayınlatan Ali Uçar, dolandırıcıların tuzağına düştü.
Türkiye Ali Uçar’ı, İzmir’in toplu ulaşım aracı İZBAN’da kitap okurken gizlice çekilen fotoğrafı ile tanıdı. 2015 yılında fabrikadaki işinden dönerken İZBAN’da kitap okuyan Uçar, bir kadın tarafından fotoğraflanmış, fotoğrafın altına da “Entel olacağım, kız tavlayacağım diye kendini yırtan İZBAN kekosu, terliklerine bayıldım” yazılmıştı. Olayın ardından kitap kurdu olduğu ortaya çıkan Uçar, 2020 yılında kendi yazdığı kitabını yayınlatarak yazarlığa adım atmıştı. Uçar’ın adı bu kez de dolandırıcılık suçuyla gündeme geldi. Evlilik hazırlığında olduğu için kredi limitini yükseltmek istediğini ve kendisinden farklı bankalardan hesap açmasını isteyen dolandırıcılara güvendiğini iddia eden Uçar, dolandırıcılık suçuyla 4 ay Şakran Cezaevinde hapis yattı. Ara mahkemeden tutuksuz yargılanma kararı çıkan genç yazar, hakkında farklı şehirlerden yapılan 11 şikayetten daha aklanmak için çaba sarf ediyor. Dolandırıcılar, özellikle sosyal medya üzerinden ilan yayınlayarak ek gelir ya da hesaplardaki para akışı nedeniyle kredi limitinin yükselmesi vaadinde bulunuyor. Vatandaşlara bankalarda hesap açtırıp bilgileri kendilerine vermeleri isteniyor. Paravan bir internet sitesi üzerinden sahte ürün ya da poliçe satmaya çalışan dolandırıcılar, mağdur ettikleri kişilerin hesap bilgilerini paylaşarak paraların bu hesaplara gönderilmesini sağlıyor. Hesaba para yatırdıkları halde ortada bir ürün olmadığını anlayan müşteriler ise hesap bilgilerinin sahibi olan mağdurlar hakkında şikayetçi oluyor.
“Şüpheli işlem bildiriminde bulundum”
Evlilik arifesinde olduğu için paraya ihtiyacı olduğunu belirten Uçar, yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı: “Bir akrabam, güvenilir bazı kişilerin bizim banka kartlarımızı kullanmak istediğini, bu sayede kredi limitlerimizin yükselebileceğini söyledi. Kendisinin de bir aydır banka kartlarını kullandırdığını, hiçbir sorunla karşılaşmadığını ve bu sayede hem bir miktar para kazanıp hem de kredi limitinin yükselebileceğini söyledi. Paraya ihtiyacımın olması ve akrabamın bir sorun yaşamadığını söylemesi beni cezbetti. 6-7 ayrı bankadan hesap açtım, mobil bankacılık şifrelerimi de şahıslara verdim ancak benden çok fazla bilgi istedikleri için şüphelendim ve 3 gün sonra bankaları arayarak şüpheli işlem bildiriminde bulundum. Bankalara tek tek giderek hesaplarımı kapatmayı istedim. Bir bankada hesabımı kapatırken hesapta bulunan para önüme konuldu. Ardından beni kandıran insanlardan biri aradı ve parayı onlara vermem gerektiğini söyledi. ‘Kanunsuz bir iş yapıyorsanız beni bulaştırmayın’ dediğimde, legal iş yaptıklarını söylediler ve bana araba al-sat yaptıklarına dair bir dekont yolladılar. Bu dekontu görünce hesaplarımda bulunan paraları çekerek yanıma da bir akrabamı alıp bu parayı şahıslara teslim ettim. Bu işle ilgili bir daha da görüşmek istemediğimi belirttim. Bu insanlar benim gibi şahıslardan hesap bilgilerini toplayıp bazı sitelerden ürün satıyormuş gibi gösteriyormuş. Karşılığında da bizlerin hesap numaralarına para yatırmaları sağlanıyormuş. Parayı yatırıp ürünü alamayan mağdur müşteriler de hesap bilgileri bize ait olduğu için onlarla işbirliği yaptığımızı düşünerek bizden şikayetçi oluyor” dedi.
“İki mağdur, mahkemede karşı karşıya geliyor”
Hakkında toplam 11 şikayet olduğunu söyleyen Uçar, “Ben suçlu değilim. Bunu ispat etmek için bilgi ve belge topluyorum. Kendime bir kuruş para almadım ama mağdur kişilerin şikayetleri üzerine Aliağa Şakran Cezaevinde 4 ay hapis yattım. Ara mahkemede tutuksuz yargılanma kararı çıktı. Ancak hala risk altındayım çünkü hakkımda şikayette bulunan pek çok mağdur var. Burada hem onlar mağdur hem de ben mağdurum. Bu şahıslar işin hiçbir kısmında görünür olmuyor, biz mağdur ediliyoruz. Ben tamamen güven üzerine hesap bilgilerimi vermiştim. Tek gayem kredi limitlerimi yükseltip kız arkadaşımla evlenmekti. Çaresiz olduğum bir ana denk geldi ve güvendim. Eğer ben bu işin içerisinde olsaydım şüpheli işlem bildiriminde bulunmazdım. Bu insanlara güvenerek hesap bilgilerini paylaşmamak gerekiyormuş. Dolandırıldığınızı anladığınızda iş işten geçmiş oluyor. İki mağdur, mahkemede karşı karşıya geliyor. Şu anda bu işe beni yönlendiren akrabam da mağdur. Onun da hakkında çeşitli şikayetler var” diye konuştu.
Yeni dolandırıcılık yöntemi
Yeni dolandırıcılık yöntemi ile dolandırılan çok sayıda kişinin olduğunu ifade eden Avukat Mahmet Harun Elçi, “Özellikle sosyal medya hesabında kiralık banka hesapları adı altında açılan sayfalar mevcut. Açıklamalarında ‘Bankalarda hesabı bulunanlar iletişime geçebilir. İşlemler yan yana ve güvenli olacaktır. Ödeme peşindir. Günlük 2 bin 500-20 bin lira kazanma fırsatı’ gibi ibareler yer alıyor. Tarafımıza müracaat eden ve nişan arifesinde olan bir müvekkil, sosyal medyada gezindiği esnada kiralık banka hesapları adı altındaki bir sayfada çok sayıda yorum olduğunu görüyor. Hesabı incelediğinde legal oldukları zannıyla bu kişilerle iletişime geçtiğini bize beyan etti. Yaptığı görüşme sonrasında kendisinden bir banka hesabı açması ve mobil bankacılık şifrelerinin de kendilerine verilmesi istenmiş. Tamamen legal işlerde kullanılacağı taahhüdü ile ek gelir elde ettirecekleri söylenmiş. Bu sayede güven kazanılmış. Müvekkil, banka bilgilerini paylaştıktan sonra istemeden bir suç organizasyonunun içinde yer aldığını fark etmiş. Suç örgütü tarafından çok sayıda kişi mağdur edildiği için hemen hemen her hafta müvekkil hakkında farklı illerden davalar açılıyor. Müvekkil ağır ceza mahkemesinde yargılanıyor” dedi.
Paravan internet sitesinden ürün satıyorlar
Suç örgütlerinin dolandırma yöntemlerini anlatan Elçi, “Müvekkilde önce güven oluşturuluyor, daha sonra banka bilgileri temin ediliyor. Bu bilgiler kendilerinin uhdesinde tutuluyor. Bu suç örgütü, bir paravan internet sitesi üzerinden bir meta satma veya sigorta poliçesi hazırlama taahhüdünde bulunuyor. Örneğin aracınızın sigortasını 3 bin liraya yapacakken bu şahıslar 2 bin 500 liraya teklif veriyor. Siz de güven duyarak bu site üzerinden sigorta poliçesinin tanzim edilmesini istiyorsunuz. Bu kişiler, aslında böyle bir yetkileri olmamasına rağmen bir sigorta poliçesi düzenleyerek size gönderiyor. Ancak bu poliçe sahte. Siz 2 bin 500 lira yolladınız ancak karşılığında gerçek bir poliçe almadınız. Para ise iyi niyetli şahısların hesabına gitti. Bu kötü niyetli şahıslar, banka hesap bilgileri ellerinde olduğu için gönderilen bu paraları kendi hesaplarına aktararak piyasaya büyük vurgun yapıyor. Müvekkil gibi iyi niyetle hesap bilgilerini paylaşanlara da davalar açılıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA