İstanbul'da 'buharlaşma' tehlikesi
İstanbul'da beklenen sıcaklık artışıyla birlikte doluluk seviyesi yüzde 41'lerde bulunan barajlarda buharlaşmaya dikkat çekiliyor. Uzman isim bu konuda önemli açıklamalarda bulundu.
İstanbul'da tehlike çanlarının çaldığı barajlar için uzmanlar sıcak havayla birlikte rekor seviyeye ulaşacak buharlaşmayla ilgili uyarıda bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, "Bu buharlaşma öncelikle havada ne kadar nem olduğuna bağlı, sonra havanın sıcaklığına bağlı, bir de rüzgar hızına bağlıdır. Bugün mesela öğle vakitlerinde Ömerli barajından her saat yaklaşık 17 bin ton su buharlaşıyor. Cuma günü bu 34 bin tona çıkacak. Çünkü sıcaklık artıyor, nem birazcık azalıyor. Rüzgar da azaldığı için çok ciddi bir buharlaşma olacak. Melen'den Ömerli barajına yaklaşık 100 bin ton su geliyor, bunun üçte biri cuma günü buharlaşacak demektir. Ama bunu çarpı 24 diyerek bir güne yaymanın anlamı yok çünkü sabaha karşı baktığımız da bu buharlaşma neredeyse sıfıra yaklaşıyor. Öğle vakitlerinde artıyor ben burada en yüksek sayıyı söyledim. Yaz aylarında buharlaşma barajlarımız için en büyük problemlerden bir tanesi" dedi. Kurnaz, "Geçen sene ki rakamlara baktığımızda neredeyse yarısı kadar su var barajlarımızda ama burada hiç kimsenin uykusunu kaçırmak istemiyorum. İstanbul'da barajlara gelen suyun önemli bir kısmı Melen'den geliyor. Melen de su olduğu müddetçe İstanbul'da çok uzun süre susuzluk çekilmez. Ama bu demek değil ki araba yıkayalım, halı yıkayalım, havuz dolduralım. Suyumuzu olabildiğince dikkatli kullanmamız gerekiyor" diye konuştu.
'MELEN'DE SU OLDUĞU MÜDDETÇE İSTANBUL SUSUZ KALMAZ'
Barajlarda görülen kirliliği de değerlendiren Kurnaz, "Barajların normalde derin olması gerekir. Yüzey alanı ne kadar genişse o kadar fazla su buharlaşır, bu yüzey alanıyla alakalı bir şeydir. Yalnız barajlar uzun süre kaldıklarında, barajların içerisinde çevreden gelen alüvyon birikir. Dolayısıyla barajların derinliği azalır, genişliği çoğalır. Genişliği çoğaldıkça onula birlikte buharlaşma artar. Bizim Türkiye'deki özellikle eski barajlarda yaşadığımız temel sorun bu. Ne yapmamız lazım gerekiyor, vinçler alacağız. Bunun içerisinde biriken alüvyonları ki alüvyon da çok kıymetli topraktır, götürüp bununla tarım yapacağız. Ama bu inanılmaz masraflı bir şey. Yani herhangi bir barajda bunun yapılması çok zor. Onun için gittikçe barajlarımızda havaların ısınmasıyla birlikte buharlaşma artıyor ve içeride kalan su da biraz sığ su olduğu için oradaki kirlilikte doğal olarak daha fazla artıyor. Baraj derin olduğu zaman en dipteki suyun ne derece temiz ne derece kirli olduğunu bilmiyorsun ama ya su buharlaşıp sen dibini görmeye başladığında ya da çok geniş bir alan olduğunda suyun derinliği azaldığında o zaman bu kirlilik daha da göze çarpıyor." şeklinde konuştu.