İnsanlık, Akdeniz foklarının sonunu getirmek üzere
Nesli tükenme tehdidi altında olan Akdeniz foklarının azalmasına neden olan faktörlerinin hiçbirinin doğal etkenler olmadığına dikkat çeken uzmanlar, bu türün dünyadaki varlığına karşı en büyük tehdidin 'insanlar' olduğuna vurgu yaptı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 4'üncü Bölge Müdürlüğü ile Sualtı Araştırmaları Derneği iş birliğinde, Datça Yarımadası ile Fethiye Körfezi'nde, Akdeniz foku ile ilgili saha çalışması yapıldı. Öncelikle deniz araştırma botu ile kıyı habitat incelemeleri gerçekleştirildi. Bu kapsamda hem Akdeniz foklarının barınma, beslenme, dolaşma ve üremeye uygun kıyıları işaretlendi hem de fok-insan etkileşimleri izlendi.
"TÜRÜ AVLAYAN ÜST TÜR YOK"
Muğla Fok Tür Eylem Planı İzleme ve Uygulama çalışmalarına ilişkin bilgi veren Sualtı Araştırma Derneği kurucu üyesi Cem Orkun Kıraç, "Gerek Akdeniz genelinde gerekse ülkemizde Akdeniz fokunun azalmasına neden olan faktörlerin hiçbiri doğal nedenler değil veya türü avlayan bir üst predatör canlı yok.
Akdeniz foku için en önemli tehdit, yaşam alanları olan doğal kıyıların imara açılması ve yapılaşma sonucunda habitatlarının karakteristik özelliklerinin kaybolmasıdır. İkinci sırada ise saklandıkları ve barındıkları kıyı mağaralarında dalgıçlar ve teknelerin girmeleri sonucunda rahatsız edilerek mağaralarından uzaklaşmalıdır. Böyle olunca tür yavrulama ve yavruyu büyütmede başarısız oluyor, popülasyon azalıyor. Akdeniz foklarının nesli gittikçe tehlikeye giriyor" dedi.
4 İLÇE KIYISI ÖNEMLİ FOK HABİTATLARI
Kıraç, önceki yıllarda izlenmeye başlanan kıyı mağaralarına takılan kızılötesi kameraların kontrol edildiğini belirterek, "Kameraların bakımları yapıldı ve yenilendi. İzlemeye alınmış olan toplamda 10 kıyı mağarasına girildi ve prosedürüne göre gerekli kontroller yapıldı. Mağara içi çalışmalarda infrared ışık kaynaklı fotokapanlar ve sugeçirmez korumaları elden geçti. Kart ve piller değiştirildi.
