İki kız kardeş babalarından devraldıkları işte 20 kişiyi istihdam ediyor
Gaziantep'te yıllarca yanında çalıştıkları babalarından ayakkabı imalathanesini devralan kız kardeşler Nilgün Güney ve Yeliz Kocagün, azimleri ve çalışkanlıklarıyla çevresinden takdir topluyor.
Türkiye'de her üç ayakkabıdan birinin üretildiği Gaziantep'te babaları Ömer Faruk Kocagün'e ait ayakkabı imalathanesinde küçük yaşlardan itibaren babalarına yardımcı olmaya başlayan 53 yaşındaki Nilgün Güney ve 49 yaşındaki Yeliz Kocagün kardeşler, kısa sürede baba mesleği olan ayakkabıcılığı öğrendi.
Gaziantep Ayakkabıcılar Sitesi'nde yıllardır babalarına ait olan imalathanede ayakkabı üretimi yapan Nilgün Güney ve Yeliz Kocagün kardeşler, babalarından devraldıkları ve günlük 200 çift erkek ayakkabısı ürettikleri imalathanede 20 kişiyi istihdam ediyor.
Genelde erkeklerin yaptığı ayakkabıcılık mesleğini yapan kız kardeşler, baba mesleğini ellerinden geldiğince devam ettirmek istiyor. Zaman zaman babalarının tecrübelerinden yararlanan Güney ve Kocagün kardeşler, genelde erkek mesleği olarak görülen ayakkabıcılığı omuz omuza vererek büyük bir aşkla sürdürüyor. Baba mesleği olan ayakkabıcılığı yapmalarıyla dikkat çeken Güney ve Kocagün kardeşler, ayakkabı üretiminin her aşamasında büyük bir emek sarf ediyorlar ve “bu iş erkek işi” algısının kırılmasında örnek oluyorlar. Ömer Faruk Kocagün de kızlarının talebi üzerine emekli olarak iş yerini devrettikten sonra imalathaneye gelip onlara yardımcı oluyor. 2009'dan beri kız kardeşi ile birlikte baba mesleği ayakkabıcılığı sürdüren Nilgün Güney, yaptığı işten mutlu olduğunu söyledi.
“Mesleği babamızdan öğrendik”
15 yıldır babasının ayakkabı imalathanesinde çalıştığını belirten Güney, “Babam yıllardır bu mesleği yapıyor. Çocukken de babamızın ayakkabı imalathanesine gelip gidiyorduk. Büyüdüğümüzde de babamızın ayakkabı imalathanesine gidip gelmeye devam ettik. Önceki yıllarda atölyemiz vardı, imalathanemiz şirket değildi. Daha sonraki yıllarda işyerimiz büyüyünce bizler evlendik, çocuklarımız oldu. Evlendikten sonra eşlerimiz de işyerine dahil oldu. Hem babamıza destek hem de beraber çalışıp daha güçlü ve daha güzel bir işyeri olması amacıyla bir aile şirketi kurduk. Hep beraber çalışmaya başladık” dedi.