Futbol camiasını dolandırdığı iddia edilen Seçil Erzan'dan skandal iddia: Koluma serumlar takılarak...
Ünlü futbolcuları dolandırdığı gerekçesiyle tutuklanan banka müdürü Seçil Erzan'ın ikinci ifadesi ortaya çıktı. Erzan, "Beni korumalar eşiğinde Zincirlikuyu'daki Denizbank Genel Müdürlüğü'ne götürdüler. Koluma serumlar takılarak bana bu işi banka dışında yaptın diye söylettirdiler" dedi.
Fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera gibi ünlü isimlerin de olduğu çok sayıda kişiyi dolandırdığı iddiasıyla tutuklanan özel bir bankanın şube müdürü Seçil Erzan hakkındaki soruşturma tamamlanmış, geçtiğimiz hafta ilk duruşması görülmüştü. Seçil Erzan'ın soruşturma evresinde başsavcılığa ikinci bir ifade verdiği öğrenildi. Öte yandan Erzan'ın bazı müştekilere yatırdıkları para karşılığında verdiği el yazılı ıslak imzalı evrakların fotoğrafları ortaya çıktı.
"KOLUMA SERUMLAR TAKILARAK BANA BU İŞİ BANKA DIŞINDA YAPTIN DİYE SÖYLETTİRDİLER"
Seçil Erzan'ın soruşturma evresinde ikinci bir ifade verdiği öğrenildi. İfadesinde Erzan, banka korumaları tarafından Çorlu'daki evinden alınarak Zincirlikuyu'daki genel merkeze getirildiğini anlatarak, "Öncelikle evimde çıkan not kağıtları benim tarafımdan tutulmuştur. Bu not kağıtlarını yazan meblağlar doğrudur ancak detaylarını sormanız halinde teker teker açıklarım. Fakat şu hususları da belirtmek isterim ki bu not kağıtlarından bizzat benim yazdıklarım doğrudur. 8 Nisan Cumartesi günü Denizbank Avrupa 1 Bölge Müdürü Şermin Hanım Çorlu'daki evime beni görmeye geldi.
Yanında koruma gibi birileri vardı. Daha doğrusu evimin önünde 4-5 tane adamın beklediğini gördüm. Geldikleri araçlar bankanın araçlarıydı. 8 Nisan günü Çorlu'daki evimde Sermin hanım benimle görüştükten sonra gitti. Bir sonraki gün 9 Nisan'da beni korumalar eşliğinde Zincirlikuyu'daki Denizbank Genel Müdürlüğü'ne götürdüler. Koluma serumlar takılarak bana bu işi banka dışında yaptın diye söylettirdiler.
Bu şahıslar 8 Nisan Cumartesi günü sabahtan akşama kadar benim yanımdaydılar. Bu şahıslar bana sürekli 'olayda zimmet yok, evet senin bankacılık hayatın biter belki ama hayatına bir şekilde devam edersin, bu olay zimmet değil' şeklinde sözler söyleyip bana baskı kurdular. Hatta bana o kadar iyi davranıyorlardı ki tam olarak durumun ne olduğunu dahi anlayamamıştım" dedi.