Erdoğan: İki haftada sonuç çıkmazsa planımızı devreye sokacağız
2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile Suriye'de güvenli bölge çalışmalarına değinerek, "İki hafta içinde buradan bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımız devreye sokacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
En büyük adaletsizlik eğitim öğretim hayatındaki adaletsizliktir. Çünkü bunun telafisi çok zordur. Eğitim öğretim bütçesini 10 milyar lira civarında aldık, bu rakamı 161 milyar liranın üzerine çıkardık.. 16 kat harcama yaparak eğitimde çok yol kaydettik.
Eğitim ve öğretim alanı da dinamik bir süreçtir. Okul öncesinden üniversiteye kadar tüm aşamalarda değişim şart. Eğitim öğretim meselesi önümüzdeki yıllarda da önceliklerimiz arasında olmaya devam edecektir.
10 öğrenciden biri üniversiteye girebiliyordu. Şimdi tamamı neredeyse giriyor. Birileri girecek de ne olacak diyor. İşsizlik var diyorlar. Olacak zaten, Dünyanın her yerinde işsizlik var. Ama kendini geliştirecek yatırım ile teşvik edecek. İsteyen her lise mezunu gencimizin yüksek öğrenime girmesinin alt yapısını oluşturduk.
REKTÖR ADAYLARINA SIKI İNCELEME
Her yerde olduğu gibi iyi bir yönetici 4 yılda kurumunu çeyrek asır ileriye taşıyabilir. Takdire şayan üniversitelerimiz olduğunu biliyorum. Bazı üniversitelerimiz hala kendinden beklediğimiz yere ulaşamamış durumda. Rektörlerimizden daha fazla gayret göstermelerini bekliyorum. Önümüzde rektör atamaları var. Rektör atama kriterlerini çok daha yükseğe çıkartarak adayları akademik ve idari bakımdan çok sıkı bir inceleme sürecinden geçireceğiz
Yurtlarda yatak kapasitesini 667 bine çıkardık, yurtlardaki kalitenin yüksek olduğunu düşünüyorum. Türkiye attığımız tüm adımlara rağmen nüfusa bakıldığında üniversite sayısınada hala mütevazı seviyede bulunuyor. 1 milyon 613 bin öğrenci burs imkanından yararlanıyor. Kredi veya burs olarak lisans öğrencilerimize aylık 500 lira ödüyoruz. Şimdi yeni tabii bir zam daha gelecek.
"VAKIF ÜNİVERSİTELERİ TİCARİ OLARAK ÇALIŞIYORLAR "
Vakıf üniversitelerimiz ticari merkez alanına çekilmesini engellemek için hemen bir çalışma yapmalıyız. Adı vakıf ama bilimsel çalışmaları bırakmış öğrencisinin parasına bakıyor. Vakıf üniversitesinin patronlar kendi ceplerini nasıl dolduracak ona bakıyor. Adı vakıf ama vakıf olmaktan çıkmış ticari olarak çalışıyorlar. Bizim vakıf üniversitelerinin patronu orayı doldurmak için gayret ediyorlar. Vakıf üniversitelerimizin üzerlerine giderek daha çok yapışan ticari kurum algısının önüne geçmek için bilimsel araştırmalara daha çok yönelmelerini özellikle sağlamalıyız. 160 üniversite, Yüksek Öğrenim Kalite Kurulu tarafından değerlendirmeye tabi tutuldu.
"İKİ HAFTA İÇERİSİNDE PLANIMIZI DEVREYE SOKACAĞIZ"
Dün Putin ve Ruhani ile Astana platformunun beşinci zirvesini gerçekleştirdik. Suriye'deki insani ve siyasi kriz konusunda önemli kararlar aldık. En önemli kararlardan biri Anayasa Komitesi üyelerinin onaylanmasıdır. Komitenin oluşumundaki tüm pürüzler giderildi. İdlib'deki sıkıntılı durumun giderilmesi için görüş birliğine varıldı. İfade ettiğimiz gibi iki hafta içerisinde sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız.
"DÜNYADA BENZERİ YOK"
Avrupa ülkelerinden İdlib ve Fırat'ın doğusu konusunda güçlü bir destek bekliyoruz. Laf bizi doyurmuyor. İcraat bekliyoruz. Şu anda bizler 3 milyon 600 bin mülteciyi ülkemizde ağırlıyoruz, dünyada bunun benzeri yok. Öyleyse Batı da bunun benzerini yapması lazım. Şayet İdlib'de sükuneti hızla sağlamazsak bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın yükünü kaldıramayacağımızı açıkça söylüyoruz.
Fırat'ın doğusunu güvenli hale getirmek suretiyle buraya güvenli bölgenin derinliğine bağlı olarak 2 ile 3 milyon arasında halen ülkemizde ve Avrupa'da yaşayan Suriyeli sığınmacıyı iskan edebiliriz.
"İLKELİ TUTUMUMUZ DEVAM EDECEK"
Önümüzdeki aylarda yaşanacak gelişmeler, Suriye krizinin suhuletle mi çözüleceği, yoksa derinleşeceği mi hususunda belirleyici olacaktır. Türkiye olarak kendi güvenliğimiz ve Suriyeli kardeşlerimizin geleceği için ilkeli tutumumuzu devam ettirmekte kararlıyız.