Diyet mi, aşk acısı mı? Maria Callas'ın sesine ne oldu?
Angelina Jolie ve Haluk Bilginer'in beyaz perdeye taşıdığı Maria Callas ve Aristotle Onasis aşkı bütün dünyada ilgiyle izlenirken ünlü sopranonun kariyerinin zirvesindeyken sesini nasıl kaybettiği konusunda yeni teoriler ortaya atıldı. İhtimaller arasında aşkı acısı, gizemli tümör ve şok diyet programı var.
Dünyaca ünlü soprano Maria Callas ve armatör aşkı Aristotle Onasis'in hikayesinin anlatıldığı "Maria" filmi bütün dünyada sinema izleyicilerinden tam not aldı. Callas'ı Angelina Jolie'nin, Onasis'i Haluk Bilginer'in canlandırdığı film yakın tarihin en büyük opera sanatçılarından biri olan Callas'ın Paris'te hastalıklarla mücadele ettiği son günlerine odaklanıyor. Bu hastalıkların en başında ise Maria Callas'ın sesini kaybetmesine neden olan ses tellerindeki gizemli bozulma yer alıyor. "Maria" filminin gösterimi sürerken Callas'ın sesini kaybetmesine neyin sebep olduğu ile ilgili yeni iddialar ortaya atıldı.
ESKİ SESİ KAYBOLDU
Bristol Üniversitesi Fizyoloji, Farmakoloji ve Nörobilim Bölümü'nde öğretim üyesi olan Dan Baumgardt, The Conservation dergisinde yayınlanan makalesinde Callas'ın sesini kaybetmesine neden olan sağlık sorunlarını değerlendirdi. Callas'ın sesindeki bozulma; 1956 yılında, o daha 33 yaşındayken fark edilmişti. Callas'ın rahatsızlığı kısa süre içinde daha da belirginleşecek; daha önce kolayca icra edebildiği zor aryaları okumasını imkansız hale getirecekti. Takip eden yıllar içinde Callas'ın sesine hastalığın gölgesi düşmüştü. Müzik tarihçilerinin yakın zamanda yapmış olduğu bir araştırmada; ünlü sopranonun "Tosca" ve "Nabucco" adlı kayıtları arasındaki 10 yıllık fark ölçülerek ses rahatsızlığının boyutları ortaya konmuştu.
ONASİS YÜZÜNDEN Mİ?
Callas'ın ikonik sesindeki bozulmayı neyin tetiklediği opera dünyasında yıllardır tartışılıyor. Birçok kişi ani sağlık sorununu, büyük aşkı Aristotle Onassis'i, Jackie Kennedy'ye kaptırmasının yarattığı kalp kırıklığına bağladı. Bir başka teoride ise 18 yaşında sahne performansına başlayan Callas'ın zorlu çalışma koşulları içerisinde ses tellerine çok fazla yüklenmesinin bu trajik sonu hazırladığı öne sürüldü. Teoriye göre Callas'ın farklı bir tonda ses çıkarmak için akciğerlerinden nefes verirken yaptığı şey, ses tellerinin kalınlaşmasına neden olmuştu.
DİYET EN GÜÇLÜ SEBEP
Yeni ortaya atılan bir teoriye göre ise Callas'ın uyguladığı "şok diyet" sesini kaybetmesinde etkili olmuş olabilir. Makalede bu durum şöyle anlatılıyor: "Günümüzün hızlı diyetleriyle elde edilen dramatik kilo kaybı, kas kütlesini kaybetmesine de neden olmuş olabilir. Ses, tıpkı bir kol kasını esnetmek gibi bir kas eylemidir. Ses tellerinin hareketi ve titreşimi, gırtlaktaki farklı kas gruplarının eylemiyle belirlenir. Bu kaslar, tıpkı bir arp veya kemandaki teller gibi gerginleşir. Gırtlak kaslarını kaybetmesi ve aşırı diyet yapması sesinin zayıflamasına neden olmuş olabilir."
CİLT HASTALIĞI MI?
Başka bir iddia da Callas'ın ölümünden 25 yıl sonra gündeme gelmişti. Ünlü sopranonun son günlerini geçirdiği Paris'te, bir doktor tarafından gizemli bir cilt hastalığı rapor edilmişti. Rapora göre cilt hastalığı olan dermatomiyozit nedeniyle Callas'ın ellerinde pürüzlü dokular, şişlikler ve mor lekeler oluşmuştu. Söz konusu hastalık hem ciltte hem de kaslarda iltihaplanmaya neden oluyordu. Callas'ın boynunda da aynı mor döküntüden görülmüştü. İltihap steroid ilacı prednisolone ile tedavi edildikten sonra bir miktar iyileşme kaydetti. Ancak ne yazık ki bu durum uzun sürmedi. Callas, 1977'de Paris'te 53 yaşındayken kalp krizi nedeniyle hayata veda etti.
[email protected]
Kaynak: Web Özel