Deprem bölgesinde LGBTİ ve PKK tehdidi komisyon raporunda
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerden etkilenen çocuklara ilişkin raporunu hazırladı.
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerden etkilenen çocukların durumu ve çocuklara yönelik yürütülen çalışmaların değerlendirmesini içeren raporu hazırladı. Önümüzdeki hafta bir üst komisyon olan İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nda görüşülecek raporda deprem bölgesinde sivil toplum kuruluşlarını yürüttüğü çalışmalara değinildi. Raporda, STK'ların sahada yaptıkları çalışmalar ne kadar etkin ve verimli olursa olsun, afet bölgesinin hassasiyetleri dikkate alındığında, STK çalışmalarının afet sonrası dönemde takip ve kontrol edilmesi gerektirdiğine dikkat çekildi. Bazı sivil toplum kuruluşlarının, sağladıkları az miktardaki desteği reklam amacıyla kullanarak olduğundan fazla gösterip kamuoyunu yanıltıcı paylaşımlarda bulundukları ve bazı STK'ların da kamu kurumlarıyla iş birliği yapmaya yanaşmak istemedikleri vurgulandı. Raporda ayrıca, "STK ve gönüllülük adı altında LGBTİ gruplarının çocukları hedef alma saikiyle bölgede görev almak ve denetimden uzak faaliyetler yürütmek istedikleri tespit edilen sorunlar arasındadır. Bu yönde çalışmalar yürüttüğü tespit edilen STK’ların bölgedeki faaliyetlerine sınırlandırmalar getirildiği bilgisi alınmıştır. Gönüllülük ilkesi doğrultusunda hareket etmeyen, yardım harici gizli ajandalarla alanda bulunan oluşumların deprem bölgesinde daha etkin takip edilmeleri gerektiği değerlendirilmiştir. Uluslararası raporlarda ve teslim olan terör örgütü mensuplarının ifadelerinde geçtiği üzere; terör örgütü PKK/PYD/YPG'nin, çocukları kandırdığı, kaçırdığı ve zorla silahaltına aldığı bilinmektedir. Buradan hareketle afet sonrası dönemlerde eğitim kursu, gezi gibi adlarla bölgede faaliyette bulunması muhtemel terör iltisaklı sözde sivil toplum hareketlerin faaliyetlerinin takip edilmesi, sivil toplum kuruluşu ve gönüllülük adı altında hareket eden ve bölgede çocuk ve gençlerimizi hedef alan bu oluşumların faaliyetlerinin engellenmesi gerekmektedir" denildi.
'VALİLİKLERİMİZİN İZİN VERMEDİĞİNİ GÖRDÜK'
Komisyon Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, yaptığı açıklamada, 17 Ağustos depremini yaşamış biri olarak bölgede yaşanan acıyı bildiğini söyledi. Katırcıoğlu, bu kapsamda da en savunmasız olan çocukların yanında olmak istediklerini söyledi. Deprem bölgesinde faaliyet yürüten sözde kuruluşlara dikkat çeken Katırcıoğlu, "Bizi üzen, tedirgin eden bir husus bizzat gördüğümüz, yaşadığımız bazı sivil toplum örgütleri, sivil toplum örgütü adı altındaki yapılanmalar, konteyner kentlerde ya da çocukların, gençlerin bulunduğu alanlarda birtakım programlar, projeler yapmak istiyor. Ama bu sivil toplum örgütlerinin de ne yazık ki işlerine sızmış 'gönüllü' adı altında terör örgütünün, PKK terör örgütünün unsurları, elemanları olduğunu fark ettik. Ama bunun yanında, çocuk sivil toplum örgütü ama politikalarına baktığımızda çocuk LGBTİ'sini destekleyen bir sivil toplum örgütü. Bunlara kesinlikle oradaki ilgili valiliklerimiz, konteynerin yöneticisi kaymakamlıklarımız, vali yardımcılarımızın izin vermediğine şahit olduk. Bütün partilerin milletvekilleri olarak onayladık, arkasında durduk" diye konuştu.
'ÇOCUKLARIMIZI İSTİSMAR ETMEYİN'
Komisyon toplantılarında DEM Parti’li milletvekillerinin, 'Sivil toplum örgütlerine izin vermiyorsunuz' sorusu ile karşılaştıklarını belirten Katırcıoğlu, "Kendilerini açık ettiler aslında bir şekilde, işte hangi sivil toplum örgütleri Rosa. Bakıyorsunuz bebek katilinin serbest kalması için çalışan, bunu politika edinmiş, eylemler yapan LGBT akımını destekleyen bir sözde sivil toplum örgütü. Diğeri hangisi? Çocuklarla ilgili ise Rengarenk Umutlar Derneği. Sayfasına girip bakıyorsunuz, 'Çocuk LGBTİ'sini destekliyorum. Bu çocukların yanındayız' gibi söylemleri olan, eylemleri olan sivil toplum örgütleri. Biz buna karşıyız. Ben bir anne olarak, bu vatanın bir evladı ve inanmış biri olarak, neslin ifsadını destekleyen her türlü tehlike ve tehdidin karşısındayız. Zaten PKK terör örgütüyle 40 yıldır mücadele ediyoruz. PKK ne kadar büyük tehditse LGBTİ örgütler de ülkemiz için o kadar tehlikelidir. Nasıl büyük bir tehlike ve tehdit olduğunu yaşayarak gördük, hala mücadele ediyoruz. Böyle yapıların, çocuklarımızın bu üzüntülü, yaraların olduğu, yaraların içinde yaşama tutunmaya çalıştıkları bir süreçte onları istismar etmelerine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızı istismar etmeyin. 'İstismarı istismar etmeyin' diyoruz ve bunun için gerekli mücadeleleri yapacağız. Hem komisyonca hem de bir milletvekili olarak hem de bu ülkenin bir evladı olarak" dedi.
'KAYIP ÇOCUKLARLA İLE İLGİLİ BİZE BİR BİLGİ GELMEDİ'
Komisyon olarak deprem bölgesindeki çalışmaları yakından takip edeceklerini vurgulayan Katırcıoğlu, deprem bölgesinde, 'Kayıp çocuklar' olduğu yönündeki iddialarla ilgili, "Sahada, 6 il 2 ilçede yaptığımız hem planlı hem de kendiliğinden yaptığımız ziyaretlerin hiçbir yerinde bize kayıp çocuklarla ilgili bir şey gelmedi, bir sorun gelmedi, bir bilgi gelmedi. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, Dilekçe Komisyonuna, insan haklarıyla ilgili toplumsal meselelerle ilgili bizzat bireysel olarak başvurabiliyorsunuz. Bununla ilgili de buralara gelmiş bir dilekçe olduğu bilgisi bana gelmedi. Kayıplarla ilgili süreç İçişleri Bakanlığımızın uhdesinde, bu süreç yürütülüyor. Bize Adıyaman'da sadece bir bilgi verildi, 16 çocuktan bahsedildi; 13'ü bulunuyor, 3'ü ise vefat ediyor. Bazı yine yapılar bu sivil toplum örgütlerinin konteyner kentlerde çocuklarımıza, gençlerimize ulaşmaya çalıştığı gibi yapılar boş durmuyorlar" ifadelerini kullandı.
Komisyonun depremi yaşayan herkesi desteklemeye devam edeceğini ifade eden Katırcıoğlu, şiddetli büyüklüklerde deprem yaşamış Şili, Japonya gibi ülkeleri ziyaret edeceklerini, deprem sonrası çocuklarla ilgili neler yaptıklarına bakacaklarını belirtti. Katırcıoğlu, çalışmaların bir kanun teklifine dönüşme ihtimaline ilişkin, "Oradaki incelememiz sonucunda elde edeceğimiz bilgilerle ilgili bunu hep birlikte göreceğiz. Yani oradaki hangi kanuni düzenlemeler yapmışlar? Bizim mevzuatımızda çocuk koruma kanununda eksik bir yanı var mı, bakacağız" dedi.