DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: "İstanbul'a mesaj verilmek isteniyor"
DEM Parti'den Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasına ilişkin yeni bir açıklama geldi. Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Yaşananların, MHP lideri Bahçeli öncülüğünde başlatılan süreci ve İstanbul'u hedef aldığını" savundu.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasının ardından karara peş peşe tepki açıklamaları gelmeye devam ediyor. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Özer'in tutukluluğuna dair yaptığı açıklamada soruşturmanın demokrasiye uygun yürütülmediğini belirterek, "Yine bir şafak vakti kapılar kırılarak yapılan bir operasyon. Ne oldu? Eğer gerçekten Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile ilgili hukuka ve demokrasiye uygun bir soruşturma yürütülüyor olsaydı çok başka bir şekilde yapılabilirdi. Böyle olmadığını artık hepimiz biliyoruz. Masumiyet karinesi çoktan tedavülden kalktı Türkiye'de. Verilmek istenen mesaj çok net: 'Siyaset medya yargı el ele operasyonlara devam ederiz.' Peki neden şimdi? Dünden yana bu konuşuluyor. Son gelişmelerle birlikte değerlendiriliyor. Çünkü toplumsal uzlaşı ve barışa çok büyük bir ihtiyaç var bir yandan. Hedef alınan kişi Kent Uzlaşısı ile seçilen bir belediye başkanı. O yüzden pek çok açıdan değerlendirmek gerekiyor. Hem İstanbul’a, hem de güçlenme ihtimali olan demokratik muhalefete bir mesaj verilmek isteniyor. Bu yüzden hep beraber ses çıkarmalı, mücadele etmeliyiz" dedi.
Doğan ortada bir irade gaspı olduğunu ifade ederek, "Hep söyledik yine söylüyoruz bu irade gaspı yıkımdır, talandır. Halk iradesini yok sayma demokrasiye olan zaten zedelenmiş güveni tamamen ortadan kaldırmak yok etmektir. Hep birlikte ses çıkarmalı, itiraz etmeli ve direnmeliyiz. Buna karşı mücadele etmeliyiz. Bütün demokratik haklarımızı kullanarak demokrasiye ve hukuka uygun bir şekilde davranmak durumunda bırakmalıyız. Peki neden şimdi. Dünden yana bu konuşuluyor. Son gelişmelerle birlikte değerlendiriliyor. Niye Esenyurt ve neden Ahmet Özer niye Esenyurt Belediye Başkanı? Niye bu sorular soruluyor çünkü toplumsal uzlaşı ve barışa çok büyük bir ihtiyaç var bir yandan. 31 Mart sonrasında en çok konuşulan konu bu oldu ve bugüne kadar gündemin en sıcak başlıklarından biri toplumsal barışa uzlaşıya duyulan ihtiyaç. Çünkü tam da böyle bir zamanda tam da böyle bir anda demokratik muhalefetin güçlenmesinden korkuluyor ve bu korku ve panik ve telaşla bu tür siyasi operasyonlarla demokratik muhalefetin zayıflatılabileceği ve buradan Türkiye’nin kazanabileceği düşünülüyor. Ama Türkiye böyle kazanmıyor, kazanamıyor" ifadelerini kullandı.