Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsveç'teki provokasyona sert tepki: Tahrik ve tehdit siyasetine boyun eğmeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'teki provokatif Kur'an eylemine ilişkin, "Tahrik ve tehdit siyasetine boyun eğmeyeceğiz" dedi. Memur maaşları ile ilgili tarih veren Erdoğan, düzenlemenin bayram sonrası hızlıca Meclis'e sunulacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Teşkilatları ile Bayramlaşma Programı’na canlı bağlantıyla katıldı.
İsveç'teki Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonuna değinen Erdoğan, en güçlü şekilde tepki gösterileceğini, tahrik ve tehdit siyasetine boyun eğmeyeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Bu cürmü işleyenler kadar fikir özgürlüğü kılıfı altında izin verenler, bu alçaklığa göz yumanlar emellerine ulaşamayacak. Türkiye olarak, tahrik siyasetine de tehdit siyasetine de kesinlikle boyun eğmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. Terör örgütleriyle ve İslam düşmanlarıyla kararlı mücadele edilinceye kadar tepkimizi en güçlü şekilde ortaya koyacağız. Müslümanların kutsallarına hakaret etmenin düşünce hürriyeti olmadığını Batılı kibir abidelerine eninde sonunda öğreteceğiz.
Dili, rengi, kültürü farklı milyarlarca insanın yüreğini birleştiren Kurban Bayramı, yardımlaşmanın, paylaşmanın ve dayanışmanın timsalidir. Bayram, aşımızı, ekmeğimizi, soframızı kardeşlerimizle paylaşmaktır.
Özellikle rekabet seviyesi oldukça yüksek seçimler sonrasında Kurban Bayramı'nın halkımızın farklı kesimleri arasında samimi bir kucaklaşmaya vesile olmasını diliyorum. Bayramları ruhuna, özüne ve manasına uygun olarak en güzel şekilde ihya etmeye çalışan İstanbul teşkilatımızı ayrıca kutluyorum. Bencilliğin tüm dünyada bir veba gibi yayıldığı, özendirildiği günümüzde bayramlar, temsil ettiği değerlerle bize asıl varoluş gayemizi hatırlatıyor. Bayramlar vesilesiyle bir kez daha geride bırakacağımız en büyük mirasın mal, mülk değil, ülkeye, millete, ümmete ve tüm insanlığa kazandırdığınız eserler olduğunun şuuruna varıyoruz.
"DEPREMZEDELERİMİZIN YANINDAYIZ"
Deprem felaketiyle sarsılan ülkemiz için bu hasletler çok daha önemlidir. Bayram günleri özellikle depremzedelerimizle dayanışmamızı göstermek, yaralarımızı sarmak için eşsiz fırsatlardır. Hep beraber bu fırsatı değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sevdiklerini kaybetmenin acısıyla yürekleri yanan kardeşlerimize yalnız olmadıklarını özellikle bugünlerde hissettirmeliyiz. Bu anlayışla devletimizin ilgili tüm kurumlarının yanı sıra belediyelerimiz ve STK'larımızla depremzedelerimizin yanındayız.
Bir sonraki bayramı afetzede kardeşlerimizin yeni yuvalarının sıcaklığında geçirmesi için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Toplam 650 bin deprem konutundan 319 bininin inşasını ilk bir sene içinde bitirerek inşallah bu hedefimizi gerçekleştireceğiz. Bizden desteğini esirgemeyen, deprem bölgesiyle birlikte diğer illerimizi de kalkındırmanın gayretindeyiz.
"GÜÇLÜ BİR KABİNE KURDUK"
4 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin geride bırakılması sonrasında hemen kolları sıvadık. Kendi alanında yetkin isimlerden oluşan güçlü bir kabine kurduk. Meclis'teki ve Genel Merkezimizdeki görevlendirmeleri neticelendirdik. Birer hafta arayla üst üste yaptığımız iki Kabine Toplantımızda, önümüzdeki dönemde atacağımız adımları belirledik.
Birileri parti içi koltuk kavgasından haftalardır başlarını kaldıramazken biz meydanlarda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeye başladık.
MEMUR ZAMMI TBMM'YE GELİYOR
Çiftçilerimizden asgari ücretle çalışanlara, toplumun farklı kesimlerine yönelik müjdelerimizi açıkladık. Emeklilerimizin maaş ve ikramiye ödemelerini bayram öncesinde yaparak hayır dualarını aldık. Konut kiralarında üst sınır uygulamasını bu sene de devam ettiriyoruz. Memur maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi bayram sonrası hızlıca Meclis'imizin takdirine sunacağız. Böylece seçimlerde milletimize verdiğimiz bir sözü daha gerçekleştirmiş olmanın bahtiyarlığını yaşamış olacağız.
"FATURAYI HALA SEÇMENE KESİYORLAR"
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle milletimiz bize, partimize ve ittifakımıza olan güvenini göstermiştir. Kendisinin ve evlatlarının geleceğini bizde gördüğünü bir kez daha açık ve net olarak ifade etmiştir. Bu vesileyle seçim maratonundaki gayretleriniz dolayısıyla her birinizi, tüm İstanbul teşkilatımızı, 81 vilayetimizin tamamındaki yol ve dava arkadaşlarımızı tekrar tebrik ediyorum.
Muhalefet cephesinde seçimlerden bu yana yaşananlar, karşımızdakilerin çaplarını ve ufuklarını bir kez daha ortaya koymuştur. Bunların ülkeyi yönetemeyecek kadrolarının olmadığı anlaşılmıştır. ülkemiz adına işin daha üzücü yanı muhalefette hatalardan ders çıkarmanın olmayışıdır. Faturayı hala seçmene kesiyorlar.
Bölücü örgüt provokatörlere sahip çıkılmasına kadar aynı alışkanlıklar devam ediyor. Bu ülkede ne yapılacaksa yine bizler yapacağız. Yine bizler gerçekleştireceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme görevi bizlerin omuzlarındadır. Hangi partiye oy verirse versin 85 milyon umudunu bize bağladı. Vatandaşın lokmasına el uzatana kadar nerede bir sorun varsa çözümü biziz. 85 milyonun kardeşliğinin birlik ve beraberliğinin teminatı biziz. Ekonomiden savunma sanayiye, tarıma kadar her alanda ülkemizi şahlandıracak kadro bizdedir.
"İSTANBUL'DA KAPISI ÇALINMADIK KİMSEYİ BIRAKMAYACAĞIZ"
Hiçbirimizin zafer sarhoşluğuna kapılma hakkı yok. Tepeden bakma bizim partimizde yer bulamaz. Bize yakışan tevazudur, anlayıştır, hoşgörüdür. 21 yıllık tecrübeyi ilk günkü heyecanla birleştirerek hizmet yolculuğumuza devam edeceğiz. Bize bir adım atana biz koşarak gideceğiz.
İstanbul'da kapısı çalınmadık, ulaşılmadık, kalbi fethedilmedik hiç kimseyi bırakmayacağız. Unutmayın, 24 belediyeden 19 belediyeye ilçelerde düştük. Bunun hesabını iyi yapmamız lazım. Neden, niçin, nasıl bu noktaya geldik. Öyleyse süratle buradaki eksikleri gidermemiz, her vatandaşımızı Türkiye Yüzyılı hedeflerine ısındıracak, inandıracak adımları atmamız lazım. Ülkemizin aydınlık geleceği için hep birlikte daha çok çalışacağız. 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerine sizden bu anlayışla şimdiden çok sıkı bir şekilde hazırlanmanızı bekliyorum. Bilhassa İstanbul'u son 4 yıldır esir alan algı belediyeciliğinin bu güzel şehrimize verdiği zararları gördükçe, hepimizin içi kan ağlıyor.
İzmir'den Antalya'ya, Adana'dan Mersin'e, Ankara'ya, muhalefetin yönettiği diğer il ve ilçelerimizde aynı zihniyetin elinde maalesef kan kaybediyor. Elbette bizler gibi vatandaşlarımız da bu kötü gidişatı görmekte, hesabı sandıkta sorulmak üzere derin hafızasına kaydetmektedir. 31 Mart 2024 yerel seçimleri tıpkı 30 yıl önceki 1994 seçimleri gibi, inşallah belediyecilikte yeni bir milat olacaktır. 94 ruhunu tekrar dirilterek, şehirlerimizin üzerine karabasan misali çöken Fetret Devri'ne hep birlikte son vereceğiz. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya başta olmak üzere hizmetsizlik girdabında sürüklenen tüm şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tanıştıracağız. Bunu da inşallah yine beraber, omuz omuza vererek başaracağız. AK Parti İstanbul Teşkilatı'ndaki siz dava arkadaşlarıma güveniyorum.