Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TEKNOFEST'te Kandil'e sert mesaj!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TEKNOFEST'te Kandil'e sert mesaj!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından dün TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'ne katılacağı duyururken, vatandaşları da Atatürk Havalimanı'na davet etmişti. ABD ziyareti öncesi Erdoğan açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Türkiye'nin milli teknoloji sembolü haline gelen bu festivali düzenleyen kişi ve kurumlara teşekkür ediyorum. 

Salı günü başlayan ve yarın sona erecek TEKNOFEST'e ilginin katlanarak arttığını görmekten memnuniyet duyuyorum. Milletimizin teknoloji anlamında çok sınırlı koşullarda bile neler yapabileceğini gördüğümüz bir platform olarak görüyorum. Aylarca süren bir planlama sonucu gerçekleşti. Türkiye Teknoloji Vakfı'nı bitmek bilmeyen enerjilerinden dolayı yürekten kutluyorum. 

Dünyanın en iyi üniversitelerinde, araştırma merkezlerinde çalışan Türk ve yabancı akademisyenler bize başvurdu. Lider araştırmacılar programıyla üst düzey araştırmacılar bilimsel araştırma yapacak, gençlerimize örnek olacaklardır. 98'i Türk, 27'si yabancı olmak üzere kritik araştırma projelerinde görev alacaklardır. 

Pazar değil üretici olmak, bu amaçla yürüyoruz. Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı geliştirecek atılım sağlayacağız. 2023'e giden yolda teknolojik ve yenilikçi anlayış göstererek gençlerimize yeni iş imkanları sağlayacağız. Hava ve kara araçları sergisiyle, gösteriler gibi ilave etkinliklerle TEKNOFEST bir şölen havasında geçmektedir. 

"ARTIK BİZ KENDİMİZE YETECEĞİZ"

Gençlerimize teknolojiyi yerli ve milli olarak sevdirmek en büyük aşkımızdır. Artık biz kendimize yeteceğiz, buna alışacağız. 

Geçtiğimiz yılki TEKNOFEST'in açılışında da ifade etmiştim, 'Her şey hayal ile başlar.' Millet olarak yıllarca hayal kurmamıza engel olmaya çalıştılar. Bize giydirilmeye çalışılan 3 beden, 5 beden gömlekle yaşatmaya çalıştılar. Rahmetli Cem Karaca o güzel şarkısında ne diyor: "Gönlüme bir ateş düştü, yanar ha, yanar ha, yanar. Ümit gönlümün ekmeği, umar ha, umar, umar. Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnakları. Nerelere gizlesin şu avucun nasırları. Otomobili tamire geldi dun bizim tamirhaneye. Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye. Ayağında uzun etek dalga dalga saçları. Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları. Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı. Gelecekti bugün geri arabayı almaya. O romandaki hayali belki gerçek yapmaya. Durdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan. Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan. Arabanın kapısını açtım açtım girsin içeri. Kalktı hilal kaşları sordu kim bu serseri. Çekti gitti arabayla egzosuna boğuldum. Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum. Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları. İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları." 

"BİZE 'İŞÇİSİN SEN İŞÇİ KAL' DEDİLER"

Evet bize de giydirdiler tulumları, 'işçisin sen işçi kal' dediler. Vesayetle çetin bir mücadeleye girişerek demokrasimizi güçlendirdik. Ekonomimizi uluslararası reforma uygun olarak revize ettik. Mahkum edilmek istendiğimiz geri kalmış zincirlerini birer birer parçaladık. Önümüze her türlü engel çıkartıldı, kumpas kurdular, sokaklarımızı karıştırmak istediler, ordu içindeki bir çete vasıtasıyla darbe girişiminde bulundular. Kardeşilğimizin yanında ekonomimizi de hedef aldılar. Hala güçlü bir şekilde olan ekonomimiz var. Demokrasimimizi hep dimdik ayakta tuttuk. Büyük devlet ve millet olmak, aynı zamanda büyük dertler, sorunlar ve saldırılarla mücadele etmeyi de gerektirir. Türkiye az gelişmiş ülke konumunu kabul edip, başını kasap bıçağının altına uzatmış olsaydı, tüm bunların hiçbiri olmazdı. 

"6-7 EKİM'DE İNSANLARI SOKAĞA ÇAĞIRIP 53 VATANDAŞIMIZIN ÖLÜMÜNE YOL AŞANLARI BIRAKAMAYIZ"

Gerektiğinde terör örgütleri aracılığıyla ülkemize bir rota çizmeye çalışanların suratına bir tokat gibi indik. Kandil'e sesleniyorum, bu terör örgütlerinin yanında, arkasında olanlara da sesleniyorum, bu ülkede katil aranıyorsa bunun adresini sormaya gerek yok, bunlar biliniyor, bunlar parlamentoya kadar sızmış olanlar. Kimseyi aldatamazsınız. Sokağa insanları çağırıp, Diyarbakır'da 53 evladımızı öldürenleri bu millet unutmuyor. Maruz kaldığımız her saldırıya ya olacağız ya öleceğiz diyerek karşı koyduk.

"TÜRKİYE'NİN MEYDAN OKUMASININ ELBET BİR BEDELİ VAR"

Bugün BM Genel Kurul toplantıları için Amerika'ya geniş bir heyetle hareket ediyoruz. Ülkemizdeki, bölgemizdeki, dünyadaki ne düşünüyor, görüyorsak tüm dünya temsilcileri önünde açıkça ifade edeceğiz, açık ve net. Dünya ekonomisi toplanacak, onlarla bunları konuşacağız. Türkiye'nin bu meydan okumasının elbette bir bedeli vardır. Biz her türlü bedel ödemeyi göze almış bir milletiz. Dolayısıyla bize gizli, açık bedel ödetmeyi düşünenler beyhude bir işle uğraştıklarını bilmeliler. Ölümden öte köy mü var? Bu millet ölümden bile korkmadığını 15 Temmuz'da göstermiştir. Ülkemizi hedeflerinden alıkoymak isteyenleri çok çalışarak vereceğiz. 

son dakika son dakika haber Recep Tayyip Erdoğan TEKNOFEST