Cumhurbaşkanı açıkladı: Karadeniz'de de sondaj çalışması yapacağız

son dakika son dakika haber
Cumhurbaşkanı açıkladı: Karadeniz'de de sondaj çalışması yapacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir sondaj gemisi daha alarak Karadeniz'de de arama çalışmaları yapılacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT Özel Yayını'nda gündeme dair soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

LİBYA İLE MUTABAKAT

Kaddafi döneminde bununla ilgili bir adım atmıştık. Fakat attığımız adım Kaddafi'nin ölümü sebebiyle devam etmemişti. Ondan bu yana bir sessizlik vardı. Bu sessizliği de bölgede Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan gibi ülkeler kendileri egemenliği altına alarak, 'Türkiye, Libya'nın buralarda sesleri çıkmayacak, buralarda biz hakimiz, Türkiye sondaj gemilerini gezdiremez' gibi tehditler savurdular. Bu tehditleri dinlemedik. Haklarımıza rağmen tehdit ettiler ama biz aldırmadık. Uluslararası sularda bu çalışmalarda sürdüreceğiz. Bu anlaşmayı biz Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladık. Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ciddi anlamda rahatsız oldular. Biz bu adımı atınca bunların oyunları bozuldu. Bu anlaşmayla Doğu Akdeniz'deki yetki alanımızı maksimum düzeye çıkardık. Ortak arama faaliyetleri gerçekleştirebileceğiz.  

Bugün İstanbul'da Libya'dan bir bayan diyor ki 'Sayın Başkanım siz olmasaydınız, biz bu haklarımızı alamazdık. Şimdi biz bu haklarımıza kavuştuk. Libya halkı sizi şöyle seviyor, böyle seviyor' anlata anlata bitiremiyor. Bundan sonra böyle olmayacak, bizler de haklarımıza sahip çıkacağız.Türkiye hem karşı kıyı ülkesi olan Libya ile anlaşarak uluslararası deniz hukukuna uygun davranmıştır hem de Yunanistan'ın eli kolu bağlandı. Yunanistan'ı çıldırtan bu. Yunanistan'ın itiraz edebileceği bir boşluk yok. 

"KARADENİZ'DE DE SONDAJ ÇALIŞMALARI YAPACAĞIZ"

Bu mutabakat muhtırasıyla Türkiye esasında uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullandı. Bir sondaj gemisi daha alacağız. Sadece Akdeniz'de değil, Karadeniz'de hatta uluslararası sularda da bu çalışmaları sürdüreceğiz. Bu anlaşmayı biz Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladık. Yunanistan, Mısır, İsrail, GKRY ciddi anlamda rahatsız oldu. Biz bu adımı atınca bunların oyunları bozuldu. Bu anlaşmayla Doğu Akdeniz'deki yetki alanımızı maksimum düzeye çıkardık. Ortak arama faaliyetleri gerçekleştirebileceğiz. Yunanistan, Mısır, İsrail ve GKRY bu bölgeden Türkiye'nin onayı olmadan doğal gaz hattı kuramaz.

 DOĞU AKDENİZ ÇAĞRISI

Tüm kıyıdaş ülkelerle müzakereler hazırız GKRY hariç. Bizim barışçıl biz çözüme destek veren tutumumuz değişmedi, aynı yerdeyiz. Beraber bu çalışmaları yürütebiliriz. Bizim derdimiz düşman kazanmak değil. Muhtıra Rum-Yunan ikilisinin Türkiye'yi Akdeniz'de çevreleme, yalnızlaştırma girişimlerine güçlü bir cevap niteliğindedir.

Türkiye dışına asker gönderilmesi koşullar bakımından atılması gereken adımlarımız var. Libya'ya her türlü desteği vermeye hazırız.

RUSYA VE ABD İLE YAPILAN MUTABAKATLAR

İdlib her geçen gün daha iyiye gidiyor. Ama asıl bizim derdimiz burada, Tel Abyad buradan Rasulayn var. İkisinin arası 120 kilometre, ama derinlik 30 kilometre. Bizim asıl hedefimiz Derik denilen bir yer var, orası Irak sınırıdır. Biz bütün bu bölgedeki teröristlerin buralardan boşaltılmasını hem Rusya'dan hem ABD'den istedik. 120 ve 150 saatlik anlaşmalarımız oldu. Onlar bu saatlerde boşaltılacağını söyledi. Ama ne Rusya ne ABD bunu gerçekleştirebildi. Biz de tabi kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik. Bizim hedefimiz Tel Abyad ile Rasulayn arasına 1 milyon insan yerleştirmek. Güvenli bölge planlamamız bu. 

 "TERÖRİST FERHAD ABDİ ŞAHİN'İ ARACI OLARAK KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"

Biz bu videoyu Trump ve 5 tane Senatör ile ayrıca Bakanlar vardı, hepsiyle paylaştık. Orada güzel bir hava oluşturdu, bakın bu adam yüzlerce, binlerce Türk vatandaşının ölümüne neden olmuş bir teröristtir. Böyle biriyle bir araya gelmek, bizim onu aracı olarak kabul etmemiz mümkün değildir.

Üzüldüğümüz şey şu, bir teröristle bir başka teröristi bir araya getirerek bundan medet ummak. Üzücü olan bu. NATO'da da gündeme gelen şey buydu. Teröristin dini, milleti, vatanı kesinlikle yoktur. Peki, bu teröristlerden biz ne bekliyoruz. NATO diyor ki, 'Biz terörü yok edeceğiz.' Böyle mi yok edeceğiz?

Esasında bizim bu teröristi gördüğümüz, bulduğumuz yerde etkisiz hale getireceğimizi söyledik.

DİYARBAKIR'DAKİ ANNELERİN EVLAT NÖBETİ

Bu duruş çok asil bir duruş. Anne kimdir, anne nedir diye tanımlayacak olursanız işte anne budur. O ahlaksızların kaçırılanlara karşı tavırlarını da gördük. Annelerden daha farklı bir yaklaşım beklenebilir mi? Parlamentoda kuru sıkı atanlar önce bunun hesabını verin. Şimdi ili terk ettiniz, niye terk ettiniz kaçacak delik arıyorsunuz. Bunlar da inlere girecekler.

İki gün sonra 100 gün olacak. Temennim odur ki inşallah çok daha fazla ilerlemeden burada geri sayım başlar. İnşallah anneler yavrularına kavuşurlar. Biz de elimizden ne geliyorsa her türlü tedbiri alıyoruz, adımları da atıyoruz. 

BALTIK PLANI NASIL ONAYLANDI?

Belli aralıklarla bunların tazelenmesi oluyor. PKK konusunda bir sorun yok. YPG konusunda bir sorun var. Bunu hala kabullenmek işlerine gelmiyor. Bu noktada güvenliğin bölünmezliği ilkesinin önemi bir kat daha artıyor.

Biz ittifakın doğu veya güney kanadı diye ayrım yapmıyoruz. Güvenliğin 360 derece temelinde gözetilmesi gerektiğini özellikle vurguluyoruz. Türkiye, NATO'nun kuruluş amacına uygun davranmasını talep ediyor. Hiçbir ülkenin güvenlik endişelerine kulak tıkamadık, bundan sonrada kulak tıkamayız. 'Biz bu işin önünü açıyoruz, siz de sözlerinizi tutun' dedik. 

FRANSA'DAKİ ŞİDDET

Orantısız güç kavramını işlerine geldiği yerlerde kullanıyorlar. Televizyon ekranlarında kadın, erkek ayırt etmeksizin polislerin onları yerlerde sürüklediğini görüyoruz. Mermi kullanma noktasına da varıyorlar. Şu ana kadar çok ciddi sayıda yaralı var. Sarı yeleklilerin taleplerinin yerine getirildiğine dair herhangi bir şey de yok. Bu Fransa'da bir şeyin sinyalini veriyor. Orada seçim belki de 2022'yi bulmayacak. Dışarıyla uğraşmaktan iç sorunlarıyla meşgul olamıyorlar. Oralarda olduğu zaman haklarıdır, yapabilirler. Türkiye'de teröre karşı böyle bir adım atılsa 'Yapamazsınız, sizde şiddet var.' Bunlar yaptığı zaman meşrudur, Türkiye'de olduğu zaman gayrimeşrudur.

Sadece burada kalmıyor, gidiyor Mali'ye. Neymiş çağırmış da onun için gitmişler. Bunları kendisine söylediğim için söylüyorum. Mali'de ne işin var senin? Macron şahsına münhasır bir arkadaş, bakarsın güler filan. Yani sanki başında bu tür musibetler yokmuş gibi davranıyor.

SAVUNMADA MİLLİ DÖNEM

Akıncı'nın ilk test uçuşuydu. Başarılı geçti. Taşıdığı yük itibarıyla çok önemli. Dünyada belki üç beş ülke bunu şu anda yapabilir durumda. Bayraktar ailesini özellikle tebrik ediyorum. Elimizde İHA'lar olmasaydı terörle mücadeleyi nasıl yapardık.

Savunma sanayinde geldiğimiz nokta çok çok önemli. 

TÜRK LİRASI ÇAĞRISI

Gelin dövizden kendi paramıza dönelim. Kendi paramız artık güven veriyor. Bunun bereketini göreceğiz. Ekonomide toparlanma dönemi başladı. Hedefimiz tek haneli enflasyonu yakalamak. Faizde de yine aynı şekilde tek haneli rakamı yakalayacağız. 2020'de buna ulaşacağız.

Şimdi hem kamu hem özel bankalara kredi vermeye başladılar. Özel bankalar nazlanıyordu. Yatırımcıların teşvikini artıracaktır.

Bize inansınlar kendilerine özellikle inansınlar biz bir defa ülkemizin muhasır medeniyetler seviyesine çıkma yarışını başarıyla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Dışa bağımlılığımız her geçen gün düşüyor. Biz yerli ve milli istikrarlı bir Türk parasına da geçelim istiyoruz. Gelin cebimizde kendi paramızı taşıyalım. Daha istikrarlı bir Türk parası sayesinde enflasyonun kalıcı tek hanelere düştüğünü göreceksiniz. Düşük faiz ve düşük enflasyon. Eğer faizi düşürürsek kesinlikle enflasyon da düşecektir. Çünkü biz bunu yaşadık. Ciddi mücadeleler verdik. Doğru orantılı faizle enflasyon. Ama ben uygulamanın nasıl gerçekleştiğini bu işi yaşayarak görmüş birisiyim. Bu adımı atıyoruz.  

Zorunlu tasarrufta biz devletin memuruna ve işçisine borçlu olduğunu gördük. Devlet memuruna ve işçisine niye borçlu olsun, bunu halletmemiz lazım. 10 milyon işçi ve memur alacaklıydı ve 17 milyar lirayı biz işçi ve memurumuza ödedik. Hala bunu görmek istemeyenler var. Biz borçlu bir devlet aldık ama bu borçları ödeyerek bu hale getirdik.

son dakika son dakika haber