#20liyaşlarchallenge: 20'leri çok mu özledik? Canımız mı sıkıldı?
Salgınla birlikte sosyal medyada 'akımların' sayısı da arttı. En son karşımıza #20liyaslarchallange çıktı. Kimimiz bulunduğu yaştan 20 yıl öncesinin fotoğrafını kimisiyse 20 yaşındaki fotoğrafını paylaşarak kendisini akıma kaptırdı. Peki eski fotoğraflarımızı paylaşmayı neden bu kadar çok istiyoruz?
Tuvalet kâğıdıyla top sektirme, evde ekmek yapma ve daha fazlası… Salgının başlangıcından bugüne hayatımıza giren akımlar oldu. Bunlara son olarak da ‘#20liyaslarchallange’ eklendi. Kimi sosyal medyada tam 20 yaşındaki halini kimi ise 20 yıl önceki halinin fotoğrafını paylaşıyor.
Peki '#20liyaslarchallange' akımı ve benzerlerinin arkasında yatan motivasyon ne? Cevabını haberglobal.com.tr için uzmanlar veriyor…
'BİR AKIM YENİ AKIMI DOĞURUYOR'
İletişim Bilimci Yalçın Arı, internetin kolektif bir içerikten oluştuğunu ve buna da örnek olarak Fenomen Bilal Göregen’in yaptığı Remix’i örnek gösteriyor. Bunun üzerine dünyanın birçok yerinden Remix’ler yapıldığını söyleyen Arı, Youtube’un Bilal Göregen’in performansını ve sürecini paylaştığını ifade ediyor.
"#20liyaslarchallange" akımının da buna benzer olduğunu aktaran İletişim Bilimci, paylaşımların artmasıyla yeni akımlar doğuracağını aktarıyor. Bu paylaşımların altında yatan temel nedenin internet kültürü olduğunu söyleyen Yalçın Arı, “İnsanlar paylaşımların başkasına ulaşacağının farkında ve beğenileceğini biliyorlar” diyor.
#20liyaslarchallenge ? pic.twitter.com/E0fbzaQYSb
— Cem Yılmaz (@CMYLMZ) May 4, 2021
"HAYATA TUTUNMA DÜRTÜSÜNÜ ORTAYA ÇIKARDI"
İletişim Bilimci Yalçın Arı aşılarla birlikte tünelin ucundaki aşının görünmesi ile birlikte "#20liyaslarchallange" akımının ortaya çıkması arasında bir bağlantı olduğunu söylüyor. Arı'ya göre aşıyla birlikte hayatın geri döneceği yönündeki güçlü sinyaller insanlardaki 'hayata tutunma' dürtüsünü yeniden ortaya çıkardı. Arı, "20yearschallange" da bu sürece denk geliyor. Yeniden hayata tutunmanın kendiyle alay etmenin, eski fotograflarına bakıp hey gidi günler dememenin ya da arkadaşlarıyla eski günleri yad etmenin bir biçimi gibi" ifadelerini kullanıyor.
Arı nostalji arayışının internetin en büyük içerik kaynaklarından biri olduğunu ifade ederken, "İnsanlar genelde geçmişe de özlem duyarlar. Hemen herkesin geçmişe dair özlem duyduğu anları vardır. Hangi sosyo ekonomik sınıfa sahip olursanız olun geçmişe özlem duyarsınız. Geçmiş hep yaşadığınız andan daha sempatik gelir size" diyor.
Arı insanların pandemi dışında bir gündeme ihtiyaçları olduğunu aktararak, "Pandemi dışında bir gündemlerinin de olması onları görece bir anlığına da olsa rahatlattı" değerlendirmesinde bulunuyor.
20'li yaşlar challenge’ı var dediler ?#20yaschallenge #20liyaslarchallenge pic.twitter.com/LHllHVEu3S
— Cüneyt Arkın (@cuneytarkin) May 4, 2021
“SOSYAL ETKİNLİK İÇERİSİNDE OLMA DUYGUSU”
Psikolog Serap Duygulu, vatandaşların uzun süre evde kalarak yalnızlaştığını ve bu süreçten kurtulmak için sosyal etkinlik içinde olma ihtiyacı duyduklarını söylüyor.
“GEÇMİŞE ÖZLEM DE BAŞKA BİR ETKEN”
Pandemi öncesine duyulan özlemin arttığını ifade eden Duygulu, “Yaş da etkili. Özellikle 35 ve üstü yaşlarda geçmişe yani gençliğe duyulan özlem artıyor” diyor.
“SANAL HAYATTA SANAL GERÇEKLİK”
Psikolog Duygulu, önceden hep birlikte albümlere bakıldığını şimdi de bunun yerini sosyal medyanın aldığını söylüyor. “Sanal hayatta sanal gerçeklikler yaşıyoruz” şeklinde konuşuyor.
E Allah affetsin bi tipmişim ya 20 yaşındayken... Hiiç biriniz de ağzınızı açıp bişe demediniz... Pes... #20yaschallenge pic.twitter.com/XPxVUdmSOt
— hasibe eren (@hasibe_eren) May 4, 2021
“TRAVMATİK SÜREÇLER ETKİLİ”
Deprem, ekonomik kriz, salgın gibi travmatik süreçlerde insanların kendilerini iyi hissetmek istediğini aktaran Duygulu, “Bu tür kriz ortamlarında alışverişlerin ve kozmetik ürün satışlarını arttığını görürüz. Böyle durumda insan en azından kendine bakınca iyi hissetmek ister” değerlendirmesini yapıyor.
20’li yaşlarımda öfkeli bir gitaristtim. Olur öyle, çok da ezmemek lazım delikanlıyı. #20yaschallenge pic.twitter.com/eAZegbgrLW
— Yekta Kopan (@yektakopan) May 3, 2021
SAVUNMA MEKANİZMASI DEVREDE
Bu gibi durumlarında insanların psikolojik savunma mekanizmalarının devreye girdiğini aktaran Duygulu, “Başımıza gelen şeyi inkâr edip, yokmuş gibi davranıyoruz. Daha kolay başa çıkmaya çalışıyoruz” diyor.
Diğer savunma yönteminin de “Düş Görme” olduğunu ifade eden Psikolog Duygulu, geçmiş günlere özlemin arttığını ve “Keşke o günlere dönsek” gibi sözlerin de bundan kaynaklandığını aktarıyor.
GERİ BİLDİRİM İSTEĞİ DE BİR FAKTÖR
İnsanların bu paylaşımlarla olumlu geri bildirim almak istediklerini de söyleyen Duygulu, “Bu insanlar için hayatta olduğunu kendine doğrulatmak ve iyi hissettiren bir şey” değerlendirmesinde bulunuyor.
Kaynak: Web Özel