Cesedini yolcu gibi yanına oturtup 90 kilometre gitmişti! Arzu Aygün cinayetinde yeni gelişme
Kayıp olarak aranırken 42 gün sonra Samsun'un Terme ilçesinde cansız bedeni bulunan Arzu Aygün'ün (36) ölümü ile ilgili soruşturma sürüyor. Aygün'ün kesin ölüm raporunun hazırlanması için bulgu ve deliller İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Atakum ilçesinde, geçen yıl 17 Aralık'ta evden çıkan 2 çocuk annesi Arzu Aygün, bir daha geri dönmedi. Aygün'ün yakınları Denizevleri Polis Merkezi'ne giderek kayıp başvurusunda bulundu. Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Büro Amirliği ekipleri, Aygün’ü bulmak için çalışma başlattı. Polis ekipleri, Aygün ile bir süre birlikteliği bulunduğu öne sürülen Muharrem Coşkun dahil, 5 kişinin ifadesine başvurdu. Coşkun emniyette alınan ifadesinde Aygün'ü tabanca ile vurarak öldürdüğünü ve cesedinin Terme ilçesine bağlı Kozluk Mahallesi'nde ormanlık alana attığını itiraf etti. Bunun üzerine bölgeye sevk edilen ekipler, 28 Ocak'ta, Aygün'ün cansız bedenine ulaştı. Gözaltına alınan Coşkun ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
380 SAYFALIK TELEFON KAYDI İNCELENECEK
Arzu Aygün'ün ailesi, olayın ardından Muharrem Coşkun'un cinayeti tek başına işleyemeyeceğini, bir veya birden fazla şüphelinin Coşkun'a yardım etmiş olabileceğini öne sürdü. Savcılık Arzu Aygün ile Muharrem Coşkun'un olaydan kısa bir süre önce başlayıp cinayetin işlendiği tarih ve sonrasına ait telefon dinleme kayıtlarını talep etti. Savcılık 380 sayfayı bulan telefon kayıtlarını inceleme altına aldı.
OTOPSİ RAPORU SONRASI İDDİANAME DÜZENLENECEK
Aygün’ün cansız bedeni Trabzon Adli Tıp Kurumu’nda yapılan ön otopsisinin ardından memleketi olan Terme ilçesine bağlı Köybucağı Mahallesi’ne defnedildi. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, Aygün’ün kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için bulgu ve delilleri İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Rapor sonrası tutuklu sanık Coşkun hakkında iddianame düzenlenecek.
'ARABANIN İÇİNDE, YAKIN MESAFEDEN ATEŞ ETTİM'
Coşkun'un, adliyede verdiği ifadesinde Aygün'ü Atakum ilçesinde öldürdüğü ortaya çıktı.Coşkun'un dehşete düşüren ifadesi şöyle: "Arzu, 15 Ocak günü beni arayarak il merkezinde bir yerde alacağı olduğunu ve ona yardım etmemi istediğini söyledi. Ben de arkadaşıma ait arabayla 17 Aralık'ta Arzu'yu oturduğu siteden alarak, alacağı olan kişinin yanına gittik. Giderken, Arzu'nun bana kaldıramayacağım şeyler söylemesi ihtimaline karşı kuru sıkıdan bozma tabancamı da yanıma almıştım. Ardından Ömürevleri Mahallesi'nde piknik alanına giden yol üzerindeki boş araziye geçtik. Burası ıssız bir yer değildir, 100 metre yakınında siteler bulunmaktadır. Konuşma sırasında bana, 'Seni sevmiyorum, başkasını seviyorum. Eğer o olmasaydı da seninle birlikte olmak istemezdim. Kendime yeni bir hayat kuracağım' gibi şeyler söyledi. Konuşma yaparken ben şoför mahallinde, Arzu ise yanımda yolcu olarak bulunuyordu. Bu sırada ben arka koltukta bulunan tabancayı almak üzere arabadan indim. Tabancaya uzandım ve Arzu'ya hitaben, torpidodan küçük bir şey isteyerek onu bana vermesini istedim. Arzu eğilince de yaklaşık 20 santimetre mesafeden kafasına bir el ateş ettim. Arzu burada hayatını kaybetti. Ben olaydan sonra Arzu'yu nereye götüreceğimi düşünmemiştim. Pişmanlık duyduğum için yaklaşık 15 dakika arabada bekledim. Arabanın ön koltuğuna oturtup önce yakınımızda bulunan ormanlık alana bırakmaya karar verdim, sonra da vazgeçtim ve fikrimi değiştirerek Terme'ye doğru devam ettim. Terme'de yerini gösterdiğim noktaya cansız bedenini bıraktım. Amacım Arzu'yu öldürmek değildi."
Kaynak: DHA