Canan Kaftancıoğlu'dan çarpıcı açıklamalar

Canan Kaftancıoğlu'dan çarpıcı açıklamalar

CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Başbuğ'un "FETÖ'nün siyasi ayağı" çıkışı, İstanbul seçimlerinde "Şer ittifakı" iddiaları, Diyarbakır anneleri ve Demirtaş'ın yazdığı oyunla ilgili eleştirilere Haber Global ekranlarında yanıt verdi

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Haber Global ekranlarında Saynur Tezel'in sorularını yanıtladı.

"Van'daki bütün vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum" diyerek söze başlayan Kaftancıoğlu, İlker Başbuğ'un "FETÖ'nün siyasi ayağı"na ilişkin sözleri ve ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletvekillerine, "Herkes dava açmalı" çağrısını değerlendirdi. 

FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI TARTIŞMASI...

Kaftancıoğlu, "Buna dair söylenecek çok şey var. Ama Başbuğ'un söylediklerinden ziyade geçmişi şöyle bir hatırlamak lazım. FETÖ denilen, daha öncesinde birlikte siyaset yaptıkları devletin bütün kademelerine yerleştirdikleri tırnak içinde Hoca Efendi diyerek güzelleme düzdükleri dönemde devletin bütün mekanizmaları içine yerleştirdikleri, özellikle yargıya dahil olmak üzere, kişilerin biraz önce Başbuğ'un çok da doğru ifade ettiği gibi, askerlerin sivil yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açarak bu meklekette Cumhuriyet değerlerini savunan Atatürkçü, Saray'ın değil halkın vatanın savunucusu askerlerin tutuklanarak bertaraf edilmeleri, FETÖ askerlerin atanmalarından tutun da rütbelerinin yükseltilmesini sağlayan süreçleri birlikte yaşadık. Bu süreçte İlker Başbuğ da bu mekanizma tarafından tutuklanan Genelkurmay Başkanlarımızdan biriydi. 

15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı darbe halkın iradesini alacak ve bir anlayışa verecekti. 15 Temmuz'da ne oldu hatırlayalım? Parlamento bombalandı. Halkın iradesi bombalandı. Cumhurbaşkanı konuşuyor ya, Meclis'teki milletvekillerinin iradesine saygısızlıktır diye... Halkın iradesi bombalanırken orada her partiden milletvekili gitti, bombaların altında halkın iradesine sahip çıkmak gibi her biri o darbecilerin karşısında durdu.15 Temmuz darbe girişimine kadar bizlerin yani CHP'nin yıllardır tehdit olarak gösterdiği ve yaptıklarını herkesin anlayacağı şekilde her zaman anlattığı gibi, devletin bütün mekanizmalarını ele geçirip, yani FETÖ terör örgütünü besleyip büyütüp bugün gelindiği noktada bu tehlikeyi kendilerine gösteren, bunun için cezaevine atılan, siyaseten tutuklanan birçok kişiyi FETÖ terör örgütüyle ilişkilendiriyor olmak ya da bunun üzerinden mesaj veriyor olmak hakikaten siyasi olarak da akılla açıklanabilir bir durum değil. 

FETÖ'nün siyasi ayağı var mı? Elbette var. Var ve FETÖ'nün siyasi ayağını görmek isteyenler, bunu bu şekilde ifade edenler kimse dönsünler aynaya baksınlar. Bu kadar net. Bunun başka hiçbir açıklaması olamaz. Önümüzdeki dönemde de Sayın Genel Başkanımız buna dair açıklamaları yapacaktır. FETÖ Terör Örgütü'nün kurucuları, unsurları, kimler olduğu, siyasi ayağı, ekonomik ayağı, diğer ayakları tamamen araştırılmalı ve CHP olarak bizlerin ilk günden itibaren söylediği şey... Bir Komisyon kurulur ve burada bunlar araştırılır.

Bunun ucu kime dokunursa dokunsun araştırılır. Ama FETÖ Terör Örgütü'nün siyasi ayağını araştırmak konusunda samimiyseniz kurduğunuz bir Meclis Araştırma Komisyonu, 3 ay gibi kısa bir sürede dinlenmesi gerekenleri değil dostlar alışverişte görsün misali bir komisyonun raporunu bile yazdırtmayıp üstünkörü kapatırsanız bugün söylediklerinizin hiçbir anlamı olmaz.

Cumhurbaşkanı veya bu anlayışta her kim olursa olsun bu memlekette işine gelmeyenleri söyleyen, hakikatleri söyleyen, halka doğruları anlatmak adına doğruları söyleyen her kimse bugünün siyasi iktidarında adının ne olduğu önemli değil, mutlaka bir terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. Bunu artık üzülerek söylüyorum. Vatandaş da bu halde olduğunu gördü ki o yüzden onların ne dedikleri değil hakikatin ne olduğu geçmişte bunları iddia edenlerin ne yaptıklarına baktığımızda hakikat ortada" dedi.

23 HAZİRAN SEÇİMLERİ VE "ŞER İTTİFAKI" İDDİALARI

Kaftancıoğlu "İstanbul kazanıldıysa bu ittifakın içinde şer cepheleri de var" iddiasına da yanıt verdi: "31 Mart seçimlerinden sonra 23 Haziran seçimlerine giderken Osman Öcalan'ı TRT'ye benim talimatımla ya da genel başkanımız ya da CHP'den herhangi bir yetkilinin talimatıyla çıkıp da bizlerin dahil olduğu ittifaka oy istemiş olsaydı bu iddiayı konuşulmaya değer bulurdum. 23 Haziran seçimlerine giderken Osman Öcalan TRT'ye çıkıp hatırlarsanız Cumhur İttifakı'na oy istedi. O zaman gidip de "Buna kargalar bile güler" diyerek konuyu geçiştirmek isterim ama şunu ifade etmek isterim. İstanbul seçimlerine giderken ve elbette Türkiye'de de büyük oranda bizim Millet İttifakı ile birlikte oldukça da sağlıklı yürüttüğümüz süreçte bütün siyasi partilere oy vermiş, hakkını hukukunu koruyan, siyasi parti üyesi olsun ya da olmasın 16 milyon İstanbullunun oyuna talip olduk ve onlara hakikati gerçeği söyleyip, yapacaklarımızı anlatıp, sahici ve samimi bir mücadeleyi yürüttüğümüz için yapacakları başka bir şey yoktu. Son 10 yılda yoğun şekilde olduğu gibi anlatacak hikayesi olmayanlar ne yapıyor, kendi düşündüklerini değil doğruları halka anlatanlara "Bu şer ittifakı" gibi ithamlarda bulunuyor. Ama ne yazık ki halk böyle olmadığını görüyor. Hakikati görüyor. "

DEMİRTAŞ'IN YAZDIĞI ÖYKÜ KİTABININ OYUNLAŞTIRILDIĞI TİYATRO

Selahattin Demirtaş'ın öykü kitabının tiyatroda sergilenmesine yönelik eleştirilere de yanıt veren Kaftancıoğlu, "Bu bir tiyatral gösterimdi. O gösterime gitmiş olmayı, hem kişisel olarak büyük bir keyifle izledim. Hakikaten Selahattin Bey'in güçlü bir kalemi var. Jülide Hanım da olağanüstü bir performansla sahnelemişti. Umarım herkes izler. Siyasetçilerin bir takım şeyleri yaparken siyasi tavır veya değil diye yapmasını da gerekli bulmam. Davet edildiğim ve memnuniyetle gitmek istediğim bir gösterimdi. O fotoğrafta o kadar da çok hedef gösterildiğimiz fotoğrafta ne vardı biliyor musunuz? Bir toplumsal barış. Geniş açıdan baktığınızda... Toplumsal barışın kadınlar üzerinde sembolize olması vardı. O sembol olsun diye değil. Zaten olsun diye yapılanların sahiciliği olmadığı için çok karşılık da bulmaz toplumda. Saldırdılar. Çünkü korktular. Şundan dolayı korkuyorlar; toplumsal barışın yeniden tesis edilebilecek olması, bunun da kadınlar üzerinden topluma yansıması bugünün vesayetçi anlayışının, bugünün tek adam anlayışının en çok korktuğu şey." dedi.

DİYARBAKIR ANNELERİ

Diyarbakır'da HDP binasının önünde nöbet tutan annelerle ilgili de açıklamalarda bulunan Kaftancıoğlu, "Siyasetçilerin görevi acıları yarıştırmak değildir. Siyasetçilerin görevi acıların yanında acılar üzerinden siyaset yapmak değildir. Görevi, acıları yarıştırmadan, bütün acıları anlayan, onlar için gözyaşı döken değil o zaman timsah gözyaşı oluyor, bütün acıları nerede hangi anne olursa olsun bui acıların bir daha yaşanmaması için çözüm üretendir. O zaman orada niye yoktular cümlesi aslında bu cümleyi kim kuruyorsa, kendilerinin demekki yıllardır olmadığı bir yer vardır ve acı siyaset üzerinden bu toplumu yeniden kutuplaştırma çabasıdır. Ben CHP İl Başkanı olmadan önce yıllardır bu topraklarda yıllardır faili meçhul bırakılmış cinayetlerin aileleri ile biraraya gelip Toplumsal Bellek Platformu ismiyle bir platform oluşturmuştum. Bu platformda şunu söylemiştim: Acının, gözyaşının, annelerin, katledilen evlatların, babaların, yani bu topraklarda sebebi ne olursa olsun, siyasi düşüncesi ne olursa olsun, birilerinin siyasi ikbali adına yapılan her şeyin karşısında olacağız ve biz bu anlamda her türlü acıyı anlayan, ama sömüren değil, hakikati ve acıların ortaklaştıran bir siyasi anlaşyışın yanında olacağız demiştik. Oraya gitmeyi düşünür müsünüz diye iktidardakilere sormak lazım. Ben Canan Kaftancıoğlu olarak aynı zamanda CHP İl Başkanı olarak acıları sömürmeden ve suiistimal etmeden ne yapmamız gerekiyorsa, çözüm mekanizmalarını da bulma adına, her yere herkese gider ve destek veririm. Diyorlar ki, 'Oraya gitmiyorlar'. Birileri de diyor ki 'Onlar yıllarca Cumartesi annelerine bir kere gitmişler mi'. Bu cümleler de kutuplaşmamızın sebebi. Ben siyasetçi kimliğimle çözüm odaklı nerede bulunmam gerekirse orada olurum." dedi.

Canan Kaftancıoğlu