Bir 'like' uğruna bu hareket yapılır mı? Ahlaki çöküş mü? Yoksa...

Ankara, Sincan'da özel bir lisede bir öğrencinin elinde kitap ile ders anlatan İngilizce öğretmeni Eyup Sağlık'a yönelik hareketi sosyal medyada gündem oldu. Öğrencinin arkadaşları tarafından çekilen video yayılınca gündemi sarstı; Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntülerdeki 35 yıllık eğitimci Eyup Sağlık, öğrencisini affettiğini belirterek şunları söyledi:

"Sonradan öğrendiğim kadarıyla TikTok'ta para kazanmak amacıyla aniden yapılan bir şey. Kendisiyle de velisiyle de buluştum. Bu bizim evladımız, atamayız. Veliler sürekli dışarıyı suçluyor. Önce kendimize bir bakmalıyız, çocuğumuz ne yapıyor? Çocuğu da öğretmeni de dinlemeliyiz. Bu çocuğa ne yapması gerektiğini öğretememişiz. Kendi payıma söylüyorum, ben öğretememişim..."

Ankara'da ders anlatan öğretmene saygısız davranışa soruşturma başlatıldıGündem

Son dönemde öğrencilerin sosyal medya platformlarında yayınlamak için okullarda çektikleri absürt videolara sıkça rastlanır oldu. Peki bu görüntüler üzerinden gidecek olursak;

• Z Kuşağı'nın sosyal medya platformlarında görünür olma, bilinme ve fenomen olma istekleri bu tarz olayların sebebi midir?
• Bir öğretmenin sınıfta yeterli otoriteyi kuramaması ne kadar etkili?
• Akıllı telefonların kullanımı ile böyle videolar daha da görünür oldu. Okullarda akıllı telefon kullanımının yasaklanması söz konusu olabilir mi?
• Öğretmene yapılan bu saygısızlık 'Ahlaki çöküş' olarak nitelendirilebilir mi?
• Okuldan atılma veya sınıfta kalma kalktı mı? Öğretmenin eli, kolu bazı konularda bağlanıyor diyebilir miyiz?

'OTORİTENİN ETKİSİ BÜYÜK'

Eğitim Uzmanı Salim Ünsal, çocuğu bu sürece götüren psikolojik nedenlerin iyice irdelenmesi gerektiğini belirterek, "Öğretmene karşı böyle bir davranışın yapabilmesi, cüreti sistemin hatasından oluyor. Geçmişte öğretmenin toplumsal saygınlığı çok fazlaydı" dedi ve şöyle devam etti:

"Eskiden öğretmenimizi gördüğümüzde toparlanırdık. Genel ahlak ve edebe uygun davranış neyse onu yapardık. Öğrencinin şimdi bu davranışı yapmayışının okuldaki öğretmenin otoritesinin de zayıfladığının bir göstergesidir."

Ünsal, sosyal medyaya yansımayan, videosu olmayan nice bu tarz olayların yaşandığını söyledi.

ÖĞRENCİ ODAKLI ÖZEL OKULLAR

Ünsal, özel okullardaki öğrenci odaklılığa da vurgu yaptı. Bu noktada öğretmenin otorite kurmasının çok zor olacağını aktaran Ünsal, "Öğrenci bu cesareti okulun kendisine karşı tutumundaki esneklikten alıyor" dedi ve okulda öğrenci-öğretmen ilişkilerine dair kuralların net bir şekilde olarak ortaya konması gerektiğini söyledi. Ünsal ayrıca "Bu tip aykırılıklar cezalandırılabilse, çocuk ceza alacağını bildiği ortamda bu kadar rahat hareket edemezdi" dedi.

'SINIF TEKRARI VE ATILMA YOK'

Başarıya bağlı olarak sınıf tekrarı ve sınıfta kalma gibi durumların olmadığını da dile getiren Ünsal, "Okuldan atılma (yer değiştirme), sınıfta kalma (hukuka yansıyacak bir nümayiş dışında) yok. Okulların benzeri olaylara vermiş oldukları disiplin cezasının yetersizliği çocukları buna sevk edebilir" diye konuştu.

Ünsal "otorite" kavramına ilişkin son olarak "Sınıfta en azından asgari düzeyde bir öğretmen ve öğrenci ilişkisinin kurulabilmesi için öğretmenin otoriter (zorbalığı kastetmiyoruz) bir tavır sergilemesi gerekir" dedi.

EBA'dan sonra tekrar başladı... Öğretmenler neden öğrencilere şiddet uyguluyor? Çözüm ne?Gündem

ÖZEL OKUL-DEVLET OKULU FARKI

Ünsal akıllı telefonlara ilişkin derste aktif kullanılmasına yönelik kurallar olması gerektiğini ifade ederken "Yasaklama taraftarı değilim. Çocuklar, bu telefonlar var diye bu tip eylemleri yapmıyor. Çocukları bu eyleme götüren öğretmenin toplumda değersizleştirilmesi, öğrencinin özel okulda kendini hakim görmesi" dedi ve "Kamu okullarında bu kadar rahat yapamazlar, çünkü orada daha aktif bir ceza alacaklarını bilirler" diye ekledi.

AHLAKİ ÇÖKÜŞÜN SON HALKASI MI?

Uzman pedagog Halide Karaarslan ise öğrencilerin bu davranışında sosyal medyanın, aile yapısının, ailenin ve toplumun öğretmene verdiği değerin de etkisi olduğunu söylüyor. Karaarslan "görünür olma isteğini" şöyle açıyor:

"Görünür olma isteğinin arkasında başka şeyler de var. Var olmak, değer görmek, güven kazanmak, bir gruba ait olmak ve beğeni kazanmak gibi..."

Karaarslan, öğretmenin otorite kuramaması konusunun ise tartışmalı olduğunu kaydetti. "Evde kötü davranışlara, dayağa maruz kalan çocuklar otoriteyi sertlik, baskı, yasak olarak görür, diğer yaklaşımlar karşısında nasıl davranmaları gerektiği konusunda tereddüt edebilirler. Bu da öğretmenin otorite kurmasını zorlaştırabilir" diyen uzman pedagog şöyle ekledi:

"Toplumun her kesiminde, her yaş grubunda ahlaki çöküş yaşadığımız doğrudur. Ben görüntü de toplumun bozulmuşluğunun son halkası olarak düşünülebilir."

Uzman çocuk ve ergen psikoloğu Özge İsmailoğlu ise, bu yaş grubundaki gençlerin sosyal medyada takip ettikleri, izledikleri ve özendikleri içeriklerin, davranışlarına olumlu ya da olumsuz etki edebildiğini ifade etti. İsmailoğlu, "O an için sınıfta videoya çekileceği planlı bir durum ise çocuk bu hareketleri sırf görünür olmak için daha da abartarak yapmış olabilir. Amaç popülerliğini arttırmak, ön plana çıkabilmek" diye konuştu.

cihat.aslan@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel