Barajın kalktığı sene neden bu kadar öğrenci üniversitelere kayıt yaptırmadı?
YKS tercihlerinde bölümlere yerleştirilen öğrencilerin 105 bin 772'si okula kaydını yaptırmadı. Baraj puan uygulamasının ilk kez hayata geçirilmediği bu sınavda, önceki yıllara göre daha fazla öğrencinin kayıttan vazgeçmesi söz konusu. Peki kayıtlarda firelerin artmasının ardında neler yatıyor?
Üniversiteye yerleşmek isteyen öğrencinin Yüksek Öğretim Kurumları (YKS) maratonu devam ediyor. Sınava giren öğrencilerin tercihlerinin sonuçları 15 Ağustos'ta açıklandı ve ilk tercihlerde yerleşemeyen öğrenciler için başlatılan ek tercihlerin süresi de dün doldu. İlk kez baraj puan uygulamasının hayata geçirilmediği 2022 YKS'de, ilk tercihlerde yapılan üniversite kayıtlarına dair veriler dikkat çekiyor.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) kamuya açık kaynaklarında eğitim uzmanı Salim Ünsal'ın derlediği bilgilerden oluşturulan istatistiklere göre; üniversiteye yerleştirilen 1 milyon 5 bin 490 öğrencinin 105 bin 772'si okula kaydını yaptırmadı. Eğitim uzmanı Ünsal'ın verdiği bilgilere göre; kazandığı halde kayıt yaptırmayan öğrencilerin sayısı önceki yıllarda şu şekilde:
📌2021: 69 bin 371
📌2020: 75 bin 716
📌2019: 94 bin 659
📌2018: 100 bin 103
Öte yandan, Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinde de verilen kayıt fireleri de bu konuda soru işaretleri doğmasına neden oluyor. İlk yerleştirmelerde Boğaziçi Üniversitesi'nde 2 bin 250 kişilik kontenjanın tamamının dolduğu ve 24 kişinin kaydını yaptırmadığı görülüyor. Aynı zamanda Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) 2 bin 37 kişilik kontenjanın 3 bin 32'si dolarken, bu öğrencilerden 23'ü kayıt yaptırmadı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) ise, 3 bin 710 olarak belirlenen kontenjanın 103'ü boş kaldı ve yerleşen öğrencilerden 33'ü okula kaydını yaptırmadı.
Peki, bu sene üniversiteye kayıt yaptırmayanların sayısı neden arttı? Baraj uygulamasının kaldırılmasının bu artışta bir etkisi var mı?
Eğitim uzmanı Salim Ünsal, bu sene üniversitelerin doluluğu bakımından iki faktörlü avantaj yaşandığına dikkat çekiyor. “Bir, baraj kalktı; iki, uygulanan sınav önceki yıllara göre nispeten daha kolaydı” diyen Ünsal, baraj olsaydı da öğrencilerin bu barajları daha kolay geçebileceğine vurgu yapıyor. Ünsal, “Üniversite sınavları kolay olursa daha çok öğrenci tercih hakkı elde eder, bu da üniversitelerin doluluk oranını arttırır. Barajın olduğu yıllarda da yaklaşık yüzde 96-97'lik dolulukları yakalamıştık” demekte.
İlk yerleştirmede toplam üniversite kontenjanının 1 milyon 22 bin 83 olarak belirlendiğini kaydeden Ünsal, 1 milyon 5 bin 490 öğrencinin bölümlere yerleştirildiğini aktarıyor.
Ünsal bu verileri şöyle yorumluyor:
Yüzde 98,4'lük bir doluluk oranı yakaladık. Fakat sonradan kazanan 105 bin 772 öğrenci üniversiteye kaydını yaptırmadı. Yani yerleşen öğrenci sayısı 899 bin 718 oldu. Bu da ilk tercihlerde yüzde 88'lik bir doluluk oranına tekabül ediyor.
Öğrencinin kayıt yaptırmamasında dört temel sebep olduğunun altını çizen Ünsal, bu nedenleri şöyle açıklıyor:
“Esas büyük kesimi barınma ile ilgili sorunlarını halledemeyenler oluşturdu. Yurt bulma, ev kiralama eğitimi bütçeleme konusunda gerekli ortamı sağlayamayan öğrenciler 'Kazandım ama vazgeçiyorum' dedi. Kimisi de özellikle vakıf üniversitelerinin yüksek ücretli programlarını başta çok hesap edemedi ve kayıt esnasında yüksek ücretlerle karşılaşınca vazgeçmek durumunda kaldı."
Ünsal ayrıca, tercih yapanların çok kalabalık olması nedeniyle bazı öğrencilerin detaylıca araştırmadan bölümleri tercih yaptıklarını ve yerleştiklerini dile getiriyor. "Sonrasında çok sayıda olmasa da kayıt aşamasında okulu görüp vazgeçen öğrenciler oldu" ifadelerine yer veren Ünsal, bazı öğrencilerin de üniversite sınavını yurt dışına gitmenin bir yolu olarak kullandığını söyledi. Ünsal az da olsa, burada bir bölüme yerleştiğine dair belge alıp onunla yurt dışında üniversite kaydı yaptıranlar olduğunu vurguladı.
'SINAVA GİRENLERİN SAYISI HER SENE ARTIYOR'
Eğitim Uzmanı Turgay Polat da büyük üniversitelerin verdiği kayıt firesini yurt dışına okumaya giden öğrencilere bağlıyor.
“Üniversite eşittir meslek” algısının her yıl sınava giren öğrencinin sayısının artmasına neden olduğunu belirten Polat, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Sınava girenlerin sayısı 2009'dan bu yana artıyor. Son 10 yılda lise son öğrencilerinin sayısı hiç değişmiyor. Bu artışa genelde üniversite okurken kaydını sildirenler ve mezuniyet sonrası tekrar sınava girenler ve bölüm bazlı tercih yapan öğrenciler neden oluyor.”
Ünsal, 2009'dan bu yana Türkiye'de nüfus yüzde 17 artarken, üniversite sınavına girenlerin sayısının yüzde 127 arttığını belirtti.
Kaynak: Web Özel