'Altın' tepetaklak, kuyumcuları sıkıntı bastı!
Altında kota krizi nedeniyle 250 bin kişinin işsiz kalma riski bulunuyor. Sektördeki küçülme nedeniyle birçok kuyumcunun soluğu; Irak ve Körfez ülkelerinde aldığı belirtilirken, altın fiyatlarındaki gerileme de sürüyor. Analistlerin; "Trump" etkisi olarak yorumladıkları düşüşün, yıl sonunda tersine dönmesi beklenirken, sektördeki en büyük sorunların başında işçilik maliyetlerinin geldiği ifade ediliyor.
Uluslararası Para Fonu ( IMF ) tarafından derlenen verilere göre Türkiye, 2024 yılının ilk 4 ayında altın rezervlerini 55 ton 564 kg artırarak 781 ton 957 kg seviyesine çıkardı. Türkiye'nin altın rezervi 2022 sonunda 542 ton, 2023 sonunda ise 726 ton seviyesindeydi. Türkiye, halihazırda; Hindistan ve Çin gibi iki devi geçerek en çok altın alan ülke konumuna ulaşırken; piyasa ise Trump'ın yeniden ABD başkanlığına seçilmesinin ardından altın fiyatlarının seyrine odaklanmış durumda. Öte yandan altın ithalatına getirilen kota nedeniyle hammadde tedarik etmede sıkıntılı günler geçiren mücevher sektörü, ekim ayında ihracatta yüzde 24.2’lik kayıp yaşaması, sektörde endişe yarattı. Kapalıçarşı piyasasında sıkıntılı günler yaşanırken, iş yerlerinin kapısına kilit vurulan bazı ustaların ise Körfez ülkelerine gitmeye başladığı gündeme getirildi.
MASAYA OTURULMALI
"Tablo nasıl düzelir, yıl sonunda ne olur?" sorusunun cevabını yönelttiğimiz Ekonomist Selçuk Geçer, kota krizinin dünyayı etkileyen bir sorun olduğunu belirterek, "İşsizlik ve şirket batıkları, artış trendinde. Kota krizi bu sorunları daha da derinleştiriyor. Bu krizin etkilerini hafifletmek için hükümetin hızlıca sektör temsilcileriyle masaya oturması, uluslararası müzakereler yapması gerekiyor" dedi.
YÜKSELİŞ OLACAK
"Altın fiyatlarının düşmesi değil, aslında bir düzeltme hareketi görüyoruz" diyen Geçer, "Jeopolitik risklerin artışı, merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne girmesi ve enflasyonun etkisiyle altın fiyatlarının tekrar yükselişe geçeceğini söylemek mümkün. Merkez Bankası’nın altın biriktirmesi de bu beklentiye uygun bir strateji. Altın, enflasyon ve jeopolitik risklere karşı bir güvenli liman olduğu için rezervlerde altın bulundurmak, ülkenin ekonomik istikrarını korumak açısından önemli. Önümüzdeki dönemde özellikle yıl sonuna doğru faiz indirimlerinin hız kazanması ve enflasyonist baskıların devam etmesiyle altın fiyatları yenidne yükselecek" ifadelerini kullandı.
YENİ YIL BEKLENTİSİ
Geçer, ayrıca yeni yıldaki beklentiler için de şunları söyledi: "Yeni yılda dolar kurundaki hareketlerle gram altında çok daha yüksek seviyeleri görebiliriz. Yerli üretim sayesinde doların yükselmesi dezavantaj değil avantaj olur. Bu sayede uluslararası arenada daha rekabetçi hale gelebiliriz. Zayıf TL güçlü dolar hem ihracatımızı artırır hem de turizm gelirlerimizi yükselterek ekonomimize olumlu katkı sağlar. Kendi kaynaklarımızla, planlı ve yerli üretim odaklı bir model, ekonomik bağımsızlığımızı güçlendirmenin tek yolu."
İŞÇİLİK 2 BİN 310 DOLAR
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş ise bir buçuk yıl önce altın ithalatına kota getirildiğini belirterek, "Kota uygulaması ithalat ve ihracatı dengelemek için yapıldı. Bu haberin çıktığı gün bir kilogram külçe altında 3 bin dolar işçilik oldu. Bugün yurtdışından 85 bin dolara alacağınız bir kilo külçe altını, Türkiye'de 87 bin 310 dolara alabiliyoruz. Ancak 2 bin 310 dolar işçilik maliyeti var. Bu sektörün fiziki altını pahalı aldığı anlamına geliyor" dedi.
KRİPTO SAVAŞLARI OLACAK
Yeni bir dünya düzeni kurulduğun sözlerine ekleyen Memiş, "Fiziki altının ulaşacağı son nesil bizleriz. Ancak bugün için konuşacak olursak; kota tamamen kalkmazsa atölyeler kapanmaya devam eder ve işsizlik olur. Zaten çoğu usta atölyesini, dükkanını kapatarak, Irak ve Körfez ülkelerine gitti. ABD seçimlerinin ardından dolar değer kazandı. Ne var ki; altındaki düşüşler kalıcı olmayacak. Vatandaşlar altın alımında bu ayı fırsat olarak görebilir. 2025'te altın ile kripto para savaşları göreceğiz" bilgisini verdi.
Kaynak: Web Özel