Afganistan'da tarihi eserler şarjör ve mermiye mi dönüşecek?
Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Afganistan'ın kültürel mirası, bugün bütünüyle Taliban'ın kontrolünde. Binlerce yıllık Yunan–Roma sikkeleri de Neandertal kalıntıları da korumasızca kaderini bekliyor. Korku bu eserlerin cephane uğruna kara borsada satılması.
Taliban'ın Afganistan'da 20 yıl sonra iktidarı ele geçirmesinin ardından bölgede bulunan binlerce yıllık tarihi eserlerin akıbeti merak konusu oldu. 80 binden fazla tarihi eserin olduğu medeniyetin beşiği Afganistan'da, 1996-2001 yılları arasında iktidara gelen Taliban, başta sarp kayalıklara oyularak yapılan dünyaca ünlü Bamiyan Budaları heykelleri olmak üzere 3 bin civarında tarihi eseri tahrip etti. Ancak 2001'de iktidardan düşmeleri ile gelen yeni iktidar 2003-2006 yılları arasında Kabil Müzesi binasını yeniledi.
Kıymetli parçalar özel güvenlik altına alındı. Müzede, dünyanın en önemli Yunan–Roma sikke koleksiyonlarından, Neandertal kalıntılarına, tarih öncesi çağlara ait eserlerden Budist sanatına dair sayısız parça yer alırken, UNESCO ve Interpol de iç savaş döneminde 2007'den bu yana 8 binden fazla eserin 'kurtarılmasına' yardımcı oldu. Ancak Taliban'ın tekrar iktidara gelmesi bölgedeki tarihçileri de korkuttu. Tarihi ve kültürel mirasın Taliban tarafından tekrar yıkıma uğramasından korkuluyor.
Kabil'de bulunan Afganistan Ulusal Müzesi/Fotoğraf: Ulusal Müze
"AFGANİSTAN KÜLTÜR KÖPRÜSÜ"
Afganistan'ın kritik bir bölgede olduğunu belirten ünlü arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Hindistan, Orta Asya ve Yakın Doğu'da gelişen kültürlerin kesişme noktasında yer aldığını söyledi. Afganistan'da tarih öncesinden orta çağa, yakın çağdan günümüze kadar bütün dönemlerde çıkan tarihi eserlerin kültür köprüsü oluşturduğunu aktaran Özdoğan, "Bundan önce Taliban geldiğinde o dönem müze müdürü çıkarılan önemli buluntuları gizli bölmeye saklamıştı. Ama şu an durum tarih açısından çok vahim. Şu anda insani değerler daha çok ön planda olduğu için kültürel değerler ikinci planda kaldı" ifadelerini kullandı.
Taliban 20 yıl önce Bamyan bölgesinde bulunan Budha heykellerini paramparça etmişti.
"TARİHİ ESERİ SAT, SİLAH AL"
Irak'ta, IŞİD'in girdiği bölgelerde müzeleri soyduğunu, piyasaya satıldığını ve ören yerlerinin bilinçli tahrip edildiğini ifade eden Prof. Özdoğan, "IŞİD zamanında Irak'taki eserleri satıp piyasadan silah alıyorlardu. Taliban da bu eserleri put olarak gördüğü için silah alınacak para olarak görüyor. Değeri 5 dolar olan mührü de satarlar, 5 bin dolar olan altın mühürü de. Çünkü Suriye'de de kazı yapıp bulunan herşeyi sattılar. Kazılmamış yerleri bile yağmaladılar" dedi.
"SAVAŞLARDA NASIL KORUNSUN"
Savaş ve çatışma gibi durumlarda tarihi eserlerin korunmasının çok zor olduğunu söyleyen Prof. Özdoğan, "UNESCO'nun koruması olsa da Taliban'a laf geçirebileceğini zannetmiyoruz. Devlet olmayan, kurumsallaşmamış bir yağmacı güce hangi yaptırımı uygulayacaksınız. Böyle birşey mümkün değil" diye konuştu.
Afganistan'daki Bamyan Vadisi UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde Fotoğraf: UNESCO
“MISIR, LİBYA, YEMEN...”
Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu yöneticisi arkeolog Nezih Başgelen de Taliban'ın Bamiyan Buda Heykellerini havaya uçurulmasıyla sürecin Afganistan'dan başlayarak tüm dünyada nefret uyandırdığını belirtti. Olayın yalnızca Bamiyan'la sınırlı kalmadığını ifade eden Başgelen, “Daha sonra bazı müzeler ve ören yerleri de tahribattan nasibini almış ve söz konusu grubun Pakistan'da etkili olduğu bölgelerde de benzer süreçler yaşandı. Burada ürkütücü olan ötekileştirilen kültürün izlerinin silinmesi ya da belirli bir politik-etnik-dini grubun görüşlerini kanıtlamak için geçmişe seçici bir yaklaşımda olmasının çok ötesindedir” diye konuştu.
Afganistan tarih boyunca, Budizm, Hindu ve İslami kültürlere ev sahipliği yaptı. Fotoğraf: UNESCO
“UNESCO SÜRECİ İZLEMELİ”
Bu hareketin her döneme, her kültüre, her dine ait her türlü anıtı, yapıtı yeryüzünden silmeyi hedeflediğini aktaran Başgelen, yalnızca İslam öncesinin değil, İslami dönem kalıntılarını da yok etmeye de yöneldiğine dikkat çekti. Başgelen, “Afganistan'da yönetimi ele geçiren hareketin bir inancın karşı duruşundan ziyade, kültürel birikimlere, sanatsal güzelliklere karşı duyulan hıncı yansıttığı için uygarlık tarihindeki benzer olaylardan çok daha farklı ve yıkımlara yol açabilecek potansiyeli olan bir harekettir. Uygar dünyann çok dikkatli ve yakinen izlemesi gereken bir süreç içindeyiz” dedi.
UNESCO dün Afganistan'daki kültürel varlığın tehlikeye girmesirinin ardından yaptığı açıklamada, "Afgan kültürel mirasının çeşitlilik içinde ve ulusal hukuka uygun bir biçimde yağmadan uzak korunması çağrısını yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Web Özel