'50 kişi acil servisi bastı' iddiası! Adana Çukurova Devlet Hastanesi'nden açıklama geldi
Adana Çukurova Devlet Hastanesi'nde hasta yakınlar acil serviste taşkınlık çıkarıp, çevreye zarar verdi. Başhekimlik tarafından yapılan açıklamada, sosyal medyada yer alan '50 kişi acil servisi bastı' tanımlamasının doğru olmadığı belirtildi.
Adana Çukurova Devlet Hastanesi'nde 50 kişilik bir hasta yakını grubunun acil servisi bastığı, sağlık çalışanlarının yaşanan gerginlik üzerine hizmeti bıraktığı iddia edildi. Sosyal medyada infial yaratan olayla ilgili Adana Çukurova Devlet Hastanesi'nden açıklama geldiç
Hastanenin başhekimliğinden yapılan açıklamaya göre, saat 21.00 sıralarında acil servise ambulansla trafik kazasından bir hasta getirildi. Hastanın ilk değerlendirmesinin yapılmasının ve muayenesinin ardından, kaydının yapılması aşamasında yakınları, hastalarına bakılmadığı ve ilgilenilmediği iddiasıyla taşkınlık çıkardı ve acil servise zarar verdi.
Görevi başındaki hekimlere, hasta yakınları tarafından sözlü tehditte bulunuldu. Hastaya gerekli tıbbi müdahale yapıldı ve bir üst merkeze sevki gerçekleştirildi.
'ACİL SERVİSİN BASILMASI DOĞRU DEĞİLDİR'
Başhekimlik, açıklamasında olay hakkında gerekli idari soruşturmanın başlatıldığını, adli makamlar ve emniyetle irtibata geçildiğini kaydedilerek şöyle denildi:
"Güvenlik endişesi olduğunu belirten hekimlere izin önerilmiş, kendileri göreve devam etmek isteklerini belirtmişlerdir. Acil Servis hizmeti gerekli düzenlemeler yapılarak devam etmiştir. Vuku bulan olay, sosyal medyada 'Adana Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisi, hasta yakını yaklaşık 50 kişilik bir grup tarafından basıldı' şeklinde haberleştirilmiştir. Acil servise trafik kazası sebebiyle başvuran hastanın çok sayıda yakını hastaneye gelmiş, özetlendiği şekilde üzücü olaylar yaşanmıştır, fakat bunun 'acil servisin basılması' şeklinde tanımlanması yukarıdan anlaşılacağı gibi doğru değildir. Haberlerdeki 'acil servisin hizmet vermediği' yorumu da gerçek dışıdır. Sağlıkta şiddet olayı haberlerinin, en küçük bir çarpıtmaya tahammülü olmayan bir konuda yapılan haberler olduğuna inanıyoruz. Haber dili, ne suça eğilimi olanlar açısından 'suçun kolaylığı' anlamına hizmet etmeli ne de sağlık çalışanları ve toplumun sorunun aşılacağına olan inancına zarar vermelidir."
Kaynak: DHA