3 ismin milletvekilliğinin düşürülmesine hukukçulardan değerlendirme

Meclis'te haklarındaki tezkerelerin okunmasıyla CHP'li Enis Berberoğlu ve HDP'li Leyla Güven ile Musa Farisoğulları'nın vekillikleri düşürüldü. 

Gelişmeye CHP ve HDP'den çok sert tepki geldi. CHP tarafında Enis Berberoğlu kararında Anayasa Mahkemesi'nde sürecin devam ettiği belirtilerek bu uygulamanın, AYM kararından sonra gerçekleştirilmesi gerektiği görüşü savunuldu. CHP lideri de uygulamaya tepki göstererek, "Enis Berberoğlu'nun Milletvekilliğinin düşürülmesi, içinde yaşadığımız 20 Temmuz Sivil Darbe sürecinin bir sonucudur, millet iradesinin yok sayılmasıdır. Adaleti, hakkı ve hukuku sağlamak için demokrasi mücadelesine devam edeceğiz" dedi.

Hukukçular, gelişmeyi Haber Global'de değerlendirdi.

"NİYE İKİ SENE ÖNCE KESİNLEŞMİŞ KARAR ŞİMDİ UYGULANIYOR"

Hukukçu Celal Ülgen'in açıklamaları şöyle:

"Yargıtay aşaması kesinleşmedir bu nedenle beklenmiyor deniyor. Halbuki AYM iç hukuk yolların tüketilmesinin son merhalesi olarak alındı. Niye iki sene önce kesinleşmiş bir kararı şimdi uyguluyor bazı milletvekilleri için. Bütün bunlar aslında hukuki bir gereksinim değil, siyasi bir gereksinim. Bu Türkiye'de gerçekleştirilmek istenen sistemin sadece bir parçasıdır. Aslında özgürlüklerin budanması, özgürlüklerin tek tip altında tutulması, ağzını açanların cezaevinde 17-18 gün sonra dışarı çıkarılmaları yaratılmak istenen efektin bir parçasıdır. "

"ANAYASA'DA BELİRTİLİYOR"

Hukukçu Cem Kaya'nın değerlendirmeleri:

"Kesin hüküm giyilmesi halinde milletvekilinin düşme hadisesini gündeme getiriyor Anayasa. Mahkeme kararının Genel Kurul gündemine getirtilmesi ve okunması ile birlikte Anayasa'nın emri ile otomatik olarak milletvekilliğinin düşeceği belirtiliyor.

CHP Genel Başkanı'nın Tweet'i anlık bir reaksiyon. Bu Anayasa hepimizin Anayasası. Tüm siyasi partileri, tüm milletvekillerini bağlar. Anayasa açıktır. Kesin hükümün ortaya çıkması ve Genel Kurul'da okunması halinde vekillik düşer.

Normlar hiyerarşisinde teamüllerin yeri vardır ama yazılı hukuk kurullarının önünde ya da öncesinde yer almaz. Emredici kuralları ile mukayese dediği vakit orada teamüle değil, emredici hukuk kuralına riayet edilmesi gerekir.

Anayasa Mahkemesi hak ihlali noktasında hüküm ortaya koyarsa elbette ki bu hükmün sonuçları uygulanır. Yüksek yargıdaki sürecin olması verilecek hükmün beklenmesi sonucunu ortaya koymaz. AYM'ye müracaat elbette ki bir haktır, hüküm bu koşulları değiştirebilir ama bu hükmü beklemek için hukuki bir zaruret yoktur"

"ANAYASA VAR, KANUNLAR VAR, ONDAN SONRA ÖRF, ADET VAR"

Hukukçu Rahim Er'in değerlendirmeleri:

"Burada CHP'li vekilleri anlıyoruz. Arkadaşlarını kollamak adına konuşuyorlar, teşebbüslerde bulunacaklar ama beri tarafta da Anayasa var, kanunlar var. Ondan sonra örf, adet vardır.

Kötü örnek ise öncekiler, bir kanun herhangi bir vatandaş hakkında aynen tatbik ediliyorsa, o suçu işleyen bir milletvekili ise ve bekletiliyorsa bunun kabulüne insan zorlanır. Burada kesinleşmiş bir karar var. Aleyhine karar veren kimsenin a,b,c partisine üye olması önemli değil. AYM'ye müracaat söz konusudur ancak o müracaat mevcut durumu kesmiyor. Mevzuat buna müsait değil. Bundan dolayı bugün okudu ve milletvekillerinin milletvekillikleri düşmüş oldu."