1945'de ilk kuyu, serüven bir asır...
Karadeniz gazından sonra, Cudi Gabar'da yeni petrol kaynaklarının bulunması gözleri Türkiye'nin bu alandaki tarihi geçmişine çevirdi. Türkiye’nin petrol keşfindeki ilk gözbebeği Batman Raman’daki 8 numaralı kuyu olarak bilinse de "arayışın" miladı 1887'ye kadar uzanıyor.
Türkiye'de özellikle 7, 8 yıldır yeni doğalgaz ve petrol rezervlerinin keşfinde heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Karadeniz doğalgazının karaya ulaşmasından sonra geçtiğimiz gün Cudi Gabar'da bulunan petrol rezervinin ise çok yüksek kaliteye sahip olduğu açıklanırken, yerin 2 bin 600 metre derinliğinde açılacak 100 kuyu ile 100 bin varillik üretim kapasitesine çıkılacağı duyuruldu.
Türkiye'de milli petrolün ilk keşif ve üretim yeri Batman'daki Raman Dağı olarak bilinse de "siyah hazineye" ulaşmanın macerası aslında 1887 tarihine kadar uzanıyor. 1887’de İskenderun civarının petrol imtiyazı, bir fermanla Sadrazam Kamil Paşa'ya verilirken, bu imtiyaz daha sonra Ahmet Necati Bey'e devredildi.
Takvimler 1890'ı gösterdiğinde İskenderun Çengen'de yapılan ilk sondajda ise gaz emarelerine rastlansa da arzu edilen sonuçlara ulaşılamadı. Bu girişimden 8 yıl sonra, 1898 tarihinde Romanya'dan getirilen işçilerin yardımıyla Trakya Gaziköy civarında 108 metre derinlikte bir kuyu açıldı. Kuyunun "boş" çıkması ise hayal kırıklığı yarattı. Ancak aynı dönemde Şarköy ve Mürefte'de Osmanlı Bankası ile Fransız firmaları tarafından birkaç kuyu açılırken; Şarköy kuyusunda 82 metre, Mürefte kuyusunda ise 74 metrede ekonomik olmayan petrole ulaşıldı.
İlk deneme ve keşifler başarısızlıkla sonuçlansa da 1899 yılı milat olacaktı. Ne var ki bu tarihteki ilk petrol keşfinin başında European Petroleum Company şirketi yani İngilizler vardı. Tekirdağ Hora Dere'de açılan bir kuyuda petrol keşfedildi. Başlangıçta günde 2 ton petrol çıkartılan kuyudan 1901 yılı sonuna kadar toplam 47 ton üretim yapıldı.
European Petroleum Company şirketine 1914’de Musul ve civarında petrol arama ve üretimi izni verilse de çatışmalar sebebiyle çalışmalara bir türlü başlanamadı.
Cumhuriyet'in ilanından sonra 24 Mart 1926 tarihinde kabul edilen 792 sayılı Petrol Kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde tüm petrol ve petrol bileşiklerinin tâbi olduğu madenlerin arama, işletme hakkı hükümete devredildi. Kanun yerli ve milli üretimin ilk kıvılcımıydı...
1930'da Türkiye'nin ilk rafinerisi olan Boğaziçi Tasfiyehanesi kuruldu. İstanbul Beykoz yakınlarında kurulan ve Romanya'dan getirilen ham petrolü işleyen rafineri, günde 40 ton kapasiteye sahipti. Rafineri, 1934 yılında vergi sorunlarından dolayı kapanırken, 22 Haziran 1935 tarihinde Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA) kuruldu. Bu tarihte aynı zamanda aktif olarak petrol sondajları yapılması kararı alındı.
BATMAN'DAKİ İLK KUYU 1945'TE AÇILDI
Takvimler 1940'ı gösterdiğinde Batman'ın güneyinde delinen Raman Dağı’ndaki 1 Nolu kuyuda petrole rastlansa da ticari anlamda ilk petrol 1945 yılında delinen 8 Nolu kuyuda keşfedildi. Bin 346 metrede bulunan ham petrol 8 Mart 1948'de 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün katıldığı törenle çıkarılmaya başlandı. Ancak teknik yetersizlikler nedeniyle günlük ortalama 35-40 varil ham petrol üretimi sağlanırken, heyecan veren keşfin ardından Batman'da günde 200 ton işleme kapasitesine sahip bir rafineri kurulma kararı alındı.
16 Mart 1954 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Kanunu ile artık petrol faaliyetleri yerli ve yabancı özel sermayeye de açıldı. 1959'da TPAO, California Texas ortaklığıyla İstanbul Petrol Rafinerisi A.Ş. (İPRAŞ) kurulurken, 20 Mayıs 1983 tarihinde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname ile TPAO, Türkiye Petrol Kurumu'na bağlı bir ortaklık haline getirildi.
Ülke genelinde 1954-1973 arası günlük üretim 70 bin varili geçse de 1974-1983 döneminde petrol kanundaki kısıtlamalardan dolayı üretimde düşüş yaşandı. 1984-1991'deki düzenlemeler sonucu üretim 4.4 milyon ton seviyesine ulaştı. 1992-2008 arasında kanunların değişmesi, üretimi bir kez daha yarı yarıya azaltırken, 2015'den sonra enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için başlatılan çalışmalar kısa sürede meyvelerini vermeye başladı.
2015 yılında Türkiye rafinerilerinde 28.8 milyon ton ürün işlenirken İzmit Rafinerisi 11 milyon ton, İzmir rafinerisi 11 milyon ton, Kırıkkale rafinerisinde 5 milyon ton, Batman rafinerisinde ise 1,1 milyon ton ham petrol kapasiteye ulaşıldı. Türkiye genelinde 6 yıl önce yaklaşık 40 bin varil olan günlük üretim günümüzde 80 bin varile ulaşmış durumda.
Kaynaklar: Petrol ve Doğal Gaz Platformu Derneği, Petrol İş
Kaynak: Haber Global TV