Otomobil üretimi yüzde 4 arttı
Otomotiv Sanayi Derneği(OSD)'nin açıkladığı rakamlara göre, 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde toplam üretim yüzde 4 artarken, otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre paralel gerçekleşti.
Otomotiv Sanayi Derneği(OSD)'nin açıkladığı rakamlara göre, 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde toplam üretim yüzde 4 artarken, otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre paralel gerçekleşti.
Yine aynı dönemde ticari araç üretimi yüzde 12 artarken, ağır ticari araç üretimi ise yüzde 33 arttı.
OSD'nin konuyla ilgili açıklaması şöyle;
"2022 yılı Ocak-Eylül döneminde toplam üretim yüzde 4 artarken, otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre paralel gerçekleşti. Bu dönemde, toplam üretim 962 bin 18 adet, otomobil üretimi ise 571 bin 6 adet düzeyinde gerçekleşti.
2022 yılı Ocak-Eylül döneminde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 azalarak 549 bin 630 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 8 oranında azaldı ve 399 bin 224 adet olarak gerçekleşti.
Ticari araç grubunda, 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde üretim yüzde 12, ağır ticari araç grubunda yüzde 33 ve hafif ticari araç grubunda yüzde 10 oranında arttı. 2021 yılı Ocak-Eylül dönemine göre ticari araç pazarı yüzde 2, ağır ticari araç pazarı yüzde 22 artarken, hafif ticari araç pazarı yüzde 2 azaldı.
2022 yılı Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 2 oranında artarken, otomobil ihracatı ise yüzde 1 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam ihracat 687 bin 966 adet, otomobil ihracatı ise 396 bin 604 adet düzeyinde gerçekleşti.
2022 yılı Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 5, Euro bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 22,6 Milyar $ olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 3 azalarak 6,4 Milyar $ seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 9 artarak 6 Milyar € seviyesinde gerçekleşti."
OSD BAŞKANI CENGİZ EROLDU: "ÖTV KONUSUNDA MATRAHIN GÜNCELLENMESİNE İHTİYAÇ VAR"
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, Türkiye’deki otomotiv üretiminde Türkiye’nin büyümesine paralel olarak yüzde 4,4 seviyesinde adetsel bir artış olduğunu belirterek, "Bu da tabii beraberinde doğal olarak bir kapasite kullanımında iyileşme getiriyor. Yüzde 60 olan kapasite kullanımımız ilk 9 ay sonunda yüzde 66’ya yükselmiş oldu. İhracat adetlerinde de 2,4’lük bir artış var. Bu ne demek? Aslında iç piyasada bir miktar daha yerlinin payı artıyor." dedi.
Ocak-eylül dönemine ait otomotiv üretim ve ihracat adetlerine ilişkin OSD tarafından İstanbul’da bir basın toplantısı düzenlendi.
Eroldu, toplantıda yaptığı konuşmada, zorlu bir küresel gündemden geçildiğini, hem Avrupa hem de dünyanın birçok yerinde global seviyede etki yaratan birçok sorunun olduğu bir çeyrek yaşandığını ve yaşanmaya da devam edeceğini dile getirdi.
Türkiye'de enerji konusunda Avrupa benzeri risklerin olmamasına rağmen, Avrupa’daki risklerin sanayiyi etkileyebileceğini anlatan Eroldu, özellikle çelik, alüminyum gibi çok yüksek enerji kullanan tesislerde riskli bir dönemin de oluşabileceğini ve bunun da ayrıca sanayiciyi önümüzdeki aylar için endişelendirdiğini söyledi.
"2022 YILININ EN KÖTÜSÜ GEÇTİ GİBİ DURUYOR"
Tedarik zincirindeki kırılganlık konusunda bir miktar iyileşme beklediklerini bildiren Eroldu, "Yani bu kırılganlık nereye kadar devam edeceği konusunda farklı farklı tahminler var. 2023 yılının sonuna kadar tahmin var, 2023 yılının yarısına kadar tahmin var. Fakat şimdi bizim otomotiv sanayinin yıl sonu tahminlerinde de göreceğiz, yine 2022 yılının en kötüsü geçti gibi duruyor. Son çeyrekte tedarik zinciri kırılganlığı konusunda daha az etkileneceğiz gibi ama tabii vaka da var. İşte dünyada küresel çapta 3,5 milyon adet gibi bir kayba yol açtı bu gelişmeler. 2023 yılında da bir miktar iyileşmeyle beraber yine bu sorunların da devam edeceğini öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu durumun Türkiye'ye olası yansımalarına değinen Eroldu, "Özellikle üretim tesislerinde verimsiz imalatlara yol açıyor, dur-kalklı üretimler yapmak zorunda kalıyoruz. Fabrikalarımızı zaman zaman durdurmak veya çalışmak gibi veya eksik malzemeyle üretim yapıp daha sonra bunları bant dışında tamamlamak gibi otomotiv sanayini de oldukça zorlayan bir yapı içindeyiz. Geçen toplantıda da söylemiştim bu sene bu bantlardan çıkan her araç, her otomobil aslında büyük bir çabanın sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bu da bizim otomotiv sanayi açısından bir nevi bir dayanıklılık testine girdiğimiz bir dönem anlamına geliyor. Yine de bu rakamları gördüğümüz zaman bu dayanıklılık testine de kötü cevap vermiyoruz gibi görüyoruz." diye konuştu.
Dünya otomotiv üretim adetlerinde bir miktar kötüleşme olduğunu dile getiren Eroldu, "Bir daha dünya 100 milyonluk adedi görebilir mi? Biraz zor gibi duruyor. Şu an her ne kadar tahminlerde 2025 yılında 100 milyonluk rakamlar gösterilse de şu anda 84 milyonlarda herhalde 80-90 milyon seviyesinde bir yerlerde kalacak. Avrupa’da durum nasıl dersek, Avrupa’daki rakamlar daha paralel, yani hazirandaki tahminle şu andaki tahmin arasında da Avrupa’da büyük bir farklılık öngörülmüyor ama zaten şimdi Avrupa çok düşmüş durumda, 17 milyonlardan 12 milyonlara gelmiş durumda. Bunun daha aşağısı olur mu? Tabii resesyon olursa olur. Bunu da orada görecek test edeceğiz ama şu andaki uluslararası kuruluşların tahminleri Avrupa’da 2023 ve sonrasında bir miktar artışın söz konusu olacağı yönünde." değerlendirmesinde bulundu.
"İÇ PİYASADA BİR MİKTAR DAHA YERLİNİN PAYI ARTIYOR"
Türkiye’deki otomotiv üretiminde ise Türkiye’nin büyümesine paralel olarak yüzde 4,4 seviyesinde adetsel bir artış olduğuna dikkati çeken Eroldu, "Bu da tabi beraberinde doğal olarak bir kapasite kullanımında iyileşme getiriyor. Yüzde 60 olan kapasite kullanımımız ilk 9 ay sonunda yüzde 66’ya yükselmiş oldu. İhracat adetlerinde de 2,4’lük bir artış var. Bu ne demek? Aslında iç piyasada bir miktar daha yerlinin payı artıyor." dedi.
Cengiz Eroldu, ihracat tutarında da artış olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama tabii bunu da iyi okumak lazım, burada şimdi birkaç tane fenomen var. Bir tanesi biliyorsunuz, Türkiye'deki rakamların hepsi Amerikan doları ama otomotiv sanayi avro bazlı ithalat, avro bazlı ihracat yapıyor. Burada tabii gösterimde 2 milyarlık bir kayıp oluyor. Bu gerçek bir kayıp değil ama tabii avrodan dolara çevirdiğiniz zaman parite etkisinden dolayı bir kayıp var. Diğer taraftan artan fiyatlar da var, artan maliyetlerinden dolayı artan fiyatların da ihracata getirdiği artı var. Dolayısıyla burada adetsele bakmak lazım yani adetselde aslında üretime paralel artışımız yüzde 2,4, yine de bu zor zamanlar için iyi rakamlar olarak yorumluyoruz ki özellikle tabii bu sene çipten dolayı etkilenen ciddi tesislerimiz oldu. Böyle bir ortamda yüzde 2,4 artırmış olduk.
Otomotiv pazarı da yüzde 5,6 oranında geçen seneden daha düşük. Bu da aslında Türkiye pazarında hala bulunurluk sorununun devam ettiğini gösteriyor. Yoksa Türkiye’deki talep aslında geçen seneden daha düşük değil ama marka bazlı hem yerli üreticilerde hem ithalatçılarda zaman zaman bulunurluk sorunları halen yaşanmaya devam ediyor o da pazarı diğer unsurlarla beraber bir miktar aşağıda tutuyor görüşündeyiz. Tabii özellikle finansman konularındaki zorluklar da Türkiye pazarının zayıf kalmasında önemli bir konu olarak dikkat çekiyor."
Türkiye otomotiv pazarında yerlilik oranının arttığını belirten Eroldu, Türkiye’deki otomotiv sanayinin toplam ihracattan aldığı payın yüzde 12 olduğunu anımsattı.
"MÜŞTERİ VAR, ARAÇ ALMAK İSTİYOR FAKAT FİNANSMAN SAĞLAYAMIYORLAR"
Türkiye’de yenilenmesi gereken kurumsal müşterinin araç parkı olduğuna dikkati çeken Eroldu, "Şimdi de müşteri var, araç almak istiyor fakat finansman sağlayamıyor. O, otomotiv sanayinin önünde ciddi bir engel olarak duruyor. Diğer taraftan ağır vasıtayı az evvel de söyledim, özellikle otobüs işinde yine benzer bir durum. Çünkü otobüs işinde kurumsal müşteriler var, talep var, ihtiyaç var fakat finansmanda sorun var." dedi.
"ÖTV KONUSUNDA MATRAHIN GÜNCELLENMESİNE İHTİYAÇ VAR"
ÖTV konusunda matrahın güncellenmesine ihtiyaç olduğunu dile getiren Eroldu, "Fakat böyle bir değişikliğin de olacağını ben beklemiyorum ama tabii sonuçta bu söylentiler, bu konuşmalar da iç piyasaya zarar veriyor bir yerde. Çünkü bunları dikkate alarak bazı müşterilerde erteleme kararları olabiliyor. Bu mutlaka yönetmemiz gereken bir konu. Şimdi tabii ihraç pazarlarındaki bu talep daralması riskine karşılık bizim muhakkak otomotiv sanayini korumak anlamında, otomotiv sanayinin yarattığı istihdam, otomotiv sanayinin yarattığı ihracat, katma değeri korumak anlamında yukarıdaki maddelerle iç piyasanın desteklenmesi bizce son derece önemli bir yer teşkil ediyor." açıklamasında bulundu.
Kendileri için bir diğer önemli konunun da tedarik kaynaklı olduğunu aktaran Eroldu, "Özellikle bu ağır vasıta, kamyon ve otobüs tarafımızda önemli çünkü tedarik kaynaklı gecikmeler de teslimat sürelerinde sorunlara yol açabiliyor. Maalesef bu da aslında bu dönemde yönetmemiz gereken bir konu. Tabii ki özellikle ihalelere girildiği zaman ağır vasıta işlerinde, teklif vermek gittikçe zorlaşıyor artık. Siz 3-6 ay sonrasına döviz bazlı da teklif verseniz gene de oldukça zorluk içeren bir konu. Yani bu da otomotiv sanayini bugün zorlayan unsurlardan bir tanesi." diye konuştu.
Kaynak: Haber Global TV