Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'ın görevden alınmasının yankıları sürüyor

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'ın görevden alınmasının yankıları sürüyor

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'ın görevden alınmasının yankıları sürüyor. Görevden alınmayla ilgili konuşan bir yetkili, ses getiren değişimin "döviz kurundaki hızlı artış" ile ilgili olduğunu söyledi.

Merkez Bankası'nda (TCMB) beklenmedik şekilde yaşanan başkanlık değişiminin TL'deki değer kaybı ve son dönemde bir çok adım atılmasına karşın bunlardan sonuç alınamaması neticesinde gerçekleştirildiğini belirten yetkililere göre, maliye eski bakanlarından olan Naci Ağbal'ın başkanlık görevine gelmesi daha güçlü bir başkan imajı çizilmesini sağlayacak.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Merkez Bankası'nda (TCMB) başkanlık görevini Murat Uysal'dan alarak yerine Naci Ağbal'ı atadı. Karar TL'nin sert değer kaybı ardından geldi. Uysal'ın görevden alınmasına ilişkin karar Resmi Gazete'de bugün Cumhurbaşkanlığı atama kararı ile gerçekleştirildi.

Reuters'a bilgi veren üç yetkili de göreve gelen Ağbal'ın hem teknik ve siyasi yönden güçlü bir isim olduğuna dikkat çekerek "Daha güçlü bir merkez bankası başkanı" görüleceğine dikkat çekti.

Üst düzey AKP'li bir yetkili, "Son dönemde ekonomi politikalarına yönelik şikayetler artmıştı ama ağırlıklı olarak dolardaki artış üzerinden kendini gösteriyordu. Yapılan hamleler kurdaki çıkışı durduramadı. Uysal TCMB başkanı olarak burada görevden alındı. Bir nevi fatura ona kesildi" dedi ve şöyle devam etti:

"Enflasyonun yükseldiği, faiz artış baskısının olduğu, covidin bastırdığı bir dönemde bu görevi almak kolay değil.. PPK kararı ne olur bilmem ama Ağbal realisttir. Piyasa dinamiklerini bilir. Ayakları yere basan biridir. Belli alanlar için söz almıştır. Yoksa gelip bu makama oturacak kadar acemi bir isim değil."

Dolar/TL'de rekor kırılan geçen hafta, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak döviz kurunda beklentinin çok üstünde bir dalgalanma yaşanmadığını, dolara müdahalenin de henüz düşünülmediğini söylemişti. Albayrak dövizi faiz üzerinden baskılamanın mümkün olduğunu ancak faizi yükseltmenin üretimi düşüreceği ve istihdamda azalma yaratacağı endişesiyle bu yönteme başvurmadıklarını belirtmişti.

Bu açıklamalar Merkez Bankası ile ekonomi yönetimi arasında son dönemdeki söylemler arasında uyum olmadığı şeklinde yorumlanmıştı.

BlueBay Asset Management'tan Timothy Ash, Ağbal'ın Uysal'dan daha iyi bir başkan olabileceğini belirterek, Ağbal'ın bir teknokrat olarak "saygınlığına" ve bu göreve ilişkin uygunluğuna dikkat çekti.

Muhalefetin eleştirilerinde ise bu atama ile birlikte bankanın siyasi iktidarın daha çok kontrolüne girebileği ifadeleri yer aldı.

Yekililer ayrıca Ağbal'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile doğrudan iletişim kabiliyetine de dikkat çektiler.

Üst düzey bir yetkili, "Erdoğan'a ulaşma hızı bu dönem açısından kritik önemde. Bazı konularda siyasetçileri ikna edecektir. Bunu sağlayacak kadar bir güven tesis etmiş durumda. Hazine Bakanı bile olabilirdi aslında ama Cumhurbaşkanı onu bu görevde değerlendirdi" dedi.

Aynı yetkili Ağbal için 'siyaseten her denileni kabul eder' denilemeyeceğine dikkat çekerek, "Maliye politikası ile uyumlu para politikası gerekiyor. Belki iki tarafta da bazı değişiklikler görülebilir" dedi.

Merkez Bankası Eylül ayında piyasaları şaşırtan faiz artışı ardından Ekim'de ise piyasa tahminlerinin aksine poltika faizini yüzde 10.25'te sabit tutmuştu. TCMB politika faizini sabit tutmasına karşın piyasaya uyguladığı faiz oranını yüzde 14.75'e kadar yükselerek likidite adımlarıyla sıkılaştırma yapmıştı.

Bir başka yetkili de Ağbal-Erdoğan ilikisine ve Ağbal'ın geçmiş dönemde aldığı görevlere dikkat çekerek, "Bürokrasiden Maliye Bakanlığı'na kadar pek çok görev almış biri olarak piyasaların ve aynı zamanda siyasetin ne istediğini anlayıp, Cumhurbaşkanı ile doğrudan iletişimde her konuyu gündeme getirebilecek yakınlıkta bir isim" dedi.

Yetkililer TL'ye yansıyan değer kayıplarının ekonomide yaşanan bir çok olumlu gidişin önüne geçer bir durum oluşturduğuna dikkat çekti ve siyaseten de anketlerde ekonomideki uygulamaların sonuçlarının oy destek anlamında kendini göstermeye başladığını da vurguladı.

Erdoğan TCMB'de başkan yardımcısı olarak görev yapan Uysal'ı Temmuz 2019'da başkan olarak atamıştı. Uysal'ın yerine geldiği Murat Çetinkaya ise ekonomiyi canlandırmak adına faiz indirimlerine gitmedi için görevden alınmıştı. Erdoğan Çetinkaya için defalarca faiz indirimi istemesine karış "gerekeni" yapmadığını belirtmişti.

Rekabetçi TL söylemiyle birlikte son 1.5 yılda uygulanan politikalar ise yabancı yatırımcıların portföylerinde sert azalışların yanında kamunun 2019'dan beri 130 milyar dolara yaklaşan döviz arzı ile sonuçlandı. TCMB rezervlerinde sadece bu yıl yaşanan 100 milyar dolar düzeyinde.

TL'nin getirisini yeterli görmeyen lokallerde önemli bölümü altın olmak üzere yabancı para mevduatlarını bu yıl 27.4 milyar dolar artırmış durumda.

Yabancı yatırımcılar ise Türk hisse senetlerinde yılbaşından beri 5.8 milyar dolar satış yaptı. Yıllarca TL cinsi iç borçlanma piyasasında yüzde 20-25 ağırlığa sahip yabancılar bugünlerde bu oranı yüzde 3'lere kadar düşürmüş durumda. DİBS'de bu yıl yabancı çıkışı 7.6 milyar dolar.

AKP'de genel başkan yardımcılığı, milletvekilliği, MKYK ve MYK üyeliği de yapan Ağbal 2 dönem Maliye Bakanı olmadan önce ise bakanlıkta 6 yılı müsteşarlık olmak üzere bir çok alanda görev yaptı.

Ağbal'ın daha önce aldığı görevler arasında Tüpraş, Pekim ve THY gibi şirketlerin yönetim kurulu üyelikleri de yer alıyor. Atama öncesi ise Ağbal Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı olarak görev yapıyordu.

 

Kaynak: Reuters

Murat Uysal Merkez Bankası Naci Ağbal döviz dolar