Koronavirüs salgınında çalışanların hakları neler, hangi çalışma modelleri uygulanabilir?

koronavirüs

Koronavirüs salgınıyla birlikte çalışma hayatında da pek çok soru işareti oluştu. İşçilerin hakları neler, özel sektörde çalışanlar ne gibi haklara sahip? Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Kaya bu soruları yanıtladı

Koronavirüs salgını çalışma hayatını olumsuz etkiliyor. Kamuda risk grubunda bulunan çalışanlara yönelik idari izin kararları alınırken özel sektörde ne gibi önlemler alınacağı merak ediliyor. Bu noktada çalışan hakları da en çok yanıt bulması gereken soruların başında geliyor. 

Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Kaya, akıllardaki soruları Haber Global ekranlarında yanıtladı.

Kaya'nın açıklamaları şöyle:

KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN İDARİ İZİN KARARI

Kamu çalışanları ve özel sektör çalışanları şeklinde bu konuyu ikiye ayırmak gerekiyor. Kamu çalışanlarıyla ilgili devlet zaten bir düzenleme yaptı. Bakanlar Kurulu kararı ile belli çalışanlar idari izinli sayıldı. İdari izin kamuda uygulanan ve ücretleri kesilmeden ödenen çalışanlar grubu. Bunlar emziren kadınlar, hamile kamu çalışanları ve 60 yaş üzeri kamu çalışanları.

ÖZEL SEKTÖRDE FARKLI İZİN TÜRLERİ VAR

Esas önemli nokta özel sektör çalışanları. Özel sektöre baktığımızda farklı izin türleri var. Yıllık izin, ücretsiz izin söz konusu olabilir, uzaktan çalışma modeli gerçekleştirilebilir. Çalışanların hastalığa karşı riski varsa rapor alabilirler ki Bakan da bugünkü açıklamasında hekimler 10 güne kadar rapor verebiliyordu, bu 14 güne çıkarıldı. Bu da bir avantaj çalışanlar açısından. Hekim 14 gün rapor vermişse bunun işverenin düşürme durumu söz konusu değil. Burada çalışanın haklı fesih hakkı doğar.

UZAKTAN ÇALIŞMA MODELİ

Teknolojik altyapısı olan iş yerlerinin kesinlikle uzaktan çalışma modelini uygulaması gerekiyor. Son yaşanan hadiselerde, İngiltere'de, İtalya'da tamamen uzaktan çalışma modeline dönülmüş durumda. Eğer yapmış olduğu iş uzaktan çalışmaya uygun bir işse çalışan bunu işverenden talep edebilir. Olağanüstü bir durumdan bahsediyoruz. Belki yarın OHAL bile ilan edilebilir. İşverenlerin böyle bir diretme söz konusu değil. Şartlar uygunsa bu talep edilip evinde home office çalışmaya devam edebilir. İş kazaları meselesi önemli. Evde meydana gelebilecek bir kaza iş kazası tanımında değerlendirilebileceği için mevzuata uygun bildirimlerin bu şekilde yapılması gerekiyor.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ

Kısa çalışma ödeneği var. İhracat yapan bir firmanın üretim kapasitesi yarıya düştü, bizim işsizlik sigortası fonunda bir ödenek söz konusu. Bu yöntem benimsenebilir. Buralarda çalışan sayılarına göre ödeneğe başvurarak çalışanların ücret mağduriyetini işverenler giderebilir.

Telafi çalışması dediğimiz bir çalışma modeli daha var. Diyelim ki 50 kişilik bir işletmede çalışanlarınız var. 25 çalışanı bir hafta ücretsiz izne çıkardınız. 25 kişiyle o işletmeyi döndürüyorsunuz. Bu risk ortadan kalktıktan sonra üretim kapasiteniz artacağından dolayı o gün fazla mesai yaptırmak durumunda kalacaksınız. Oysa bugün kullandırdığınız izinleri o gün telafi etmek suretiyle hem fazla mesai ücreti ödemeden hem de çalışanlarınızı mağdur etmeden çalışma yöntemini benimseyebilirsiniz.

ÇALIŞAN ÜCRETSİZ İZNİ KABUL ETMEZSE NE OLUR?

Kanunda normal şartlarda ücretsiz izin gibi bir şey söz konusu değil. İşçi bu durumda haklı nedenle iş akdini feshedebilir. Ancak olağanüstü durumlar var kanunumuzda tanımlanmamış. Burada olağanüstü bir durum söz konusu. Geçici bir süre bu uygulanabilir. Yargıtay'ın bu konuda aldığı bazı kararlar var.

SERVİSİ OLMAYAN ÇALIŞANLAR NE YAPACAK?

İşverenin servis sağlama gibi zorunluluğu yok. Birey olarak bizim kendi sorumluluklarımız da söz konusu. Toplu taşıma araçlarının kullanırken nasıl kullanmamız gerektiğini ilgililer anlatıyor. İşverenin evvelinden böyle bir uygulaması yoksa size servis tahsis etme zorunluluğu söz konusu değil.

koronavirüs salgın Koronavirüs salgını