HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan'dan 'işten çıkarma yasağı' düzenlemesine ilişkin açıklama

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Haber Global'de koronavirüs salgınının çalışma hayatına etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, koronavirüs salgınının çalışma hayatına etkisi ve alınan tedbirlerle ilgili Haber Global ekranlarında açıklamalarda bulundu.

Arslan'ın açıklamaları:

Olağanüstü bir dönemde geçiyoruz. Gerçekten içimiz yanıyor, kaybettiğimiz evlatlarımız var. Bu dönemde hep beraber fedakarlık yapmamız lazım.

Sağlık çalışanlarımız olmak üzere, üretim, gıda, güvenlik, pek çok alanda görevde olan çalışanlara selamlarımı, saygılarımı iletiyorum.

"İŞÇİ ÇIKARMA YASAĞININ GÜNDEME GELMESİ SEVİNDİRİCİ"

Henüz bize ulaştırılmadı taslak, medya üzerinden haberimiz oldu. Ama medyadan öğrendiğimiz kadarıyla, taslağa göre bizim de ısrarla üzerinde durduğumuz işçi çıkarma yasağının gündeme alınmış olması sevindirici. Cumhurbaşkanımız gerektiğinde bunu, yasalaşırsa bu süre 6 aya kadar uzatılabiliyor. Burası gerçekten önemli.

"CİDDİ BİR SORUN DEMEKTİR"

Ancak bu maddelerin içinde yer alan gerek 15 Mart'tan sonra içten çıkarılan çalışanlar için, gerekse ücretsiz için belirlenen ücret skalası var. Bu asgari ücretteki en düşük skala. Bu bizim açımızdan ciddi bir sorun. İşten çıkarma yasağı tam uygulanırsa önemli bir adım ancak bu konuda işverenler işten çıkarmak yerine, işten çıkarmanın bir kısım bedelleri var, onun yerine işçileri ücretsiz izine çıkararak hiçbir risk almadan, ödeme de yapmadan süreci bu yöne kaydırmak isterlerse bu bizim için ciddi bir sorun demektir. Burada hem komisyonlarda hem de Meclis'te görüşülürken bu konularda uyarılarımızı yapacağız. 

En azından işsizlik ödeneğinde kısa çalışma ödeneğinin alt birimi olan 1775 liralık bir miktar düşünülerek çalışma yapılmalı. 

TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI DA DÜZENLEMEYİ DEĞERLENDİRDİ

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) koşulları bitene kadar işverenlerin hangi gerekçeyle olursa olsun işçi çıkarmamaları çağrısında bulundu.

Atalay, yazılı açıklamasında, Kovid-19'un önlenmesi ve etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirleri içeren 62 maddelik bir kanun taslağının hazırlandığını hatırlattı.

Konfederasyon olarak 31 Mart'ta yaptıkları açıklamada talep ve beklentilerini dile getirdiklerini anımsatan Atalay, bunlar içerisinde işverenin iş sözleşmesini fesih imkanının askıya alınması, zorunlu, acil mal ve hizmet üretimi hariç en az 15 gün süreyle bütün işlerin durdurulması, işten çıkarılmaların ve işlerin durdurulmasının yol açacağı gelir kaybının giderilmesi ve bunun için işçi açısından gerekli olan şartların kaldırılmasının yer aldığını anımsattı.

Hazırlanan taslağın 4 ve 5'inci maddelerinin doğrudan işçiyi ilgilendirdiğine dikkati çeken Atalay, taslağa ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Taslakla 3 ay süre ile işçi çıkartma yasağı getirilmiştir. Ancak İş Kanunu'nun 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan 'işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı' nedeniyle yapılacak fesihler kapsam dışında tutulmuştur. Bu 3 aylık sürede işveren işçiye ücretsiz izin kullandırabilecektir. Cumhurbaşkanı gerekli görürse fesih yasağı süresini 6 aya kadar uzatabilecektir.

Ayrıca yapılan yeni düzenleme çerçevesinde ücretsiz izne ayrılan işçilere ve 15 Mart 2020 tarihinden sonra işten çıkarılmış olup işsizlik ödeneğinden istifade edemeyen işçilere, fesih yasağı süresince, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan her gün için 39,24 lira nakdi ücret desteği verilecektir. Bu madde kapsamında verilecek nakdi ücret desteğinden yararlanma süresini 6 aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir."

"İŞ KANUNU'NUN 25/2 MADDESİ DE İŞLETİLMEMELİDİR"

Taslağı işçiler için getirilen söz konusu iki madde itibarıyla olumlu bulduklarını ifade eden Atalay, ancak taslakta "Geçici İstihdam Güvencesi" başlıklı geçici maddeyle getirilen düzenlemenin işçiyi korumaya yeterli olmadığını savundu.

Atalay, "Koronavirüs koşulları bitene kadar işveren hangi gerekçe ile olursa olsun işçiyi işten çıkarmamalıdır. Bu süreçte İş Kanunu'nun 25/2 maddesi de işletilmemelidir. Haklı nedenle işten çıkarma maddesi uygulanırsa işçi mevcut şartlarda dava açamayacağı gibi İşsizlik Sigortası hükümlerinden de yararlanamayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ'NDEN FAYDALANAN İŞÇİYE 'İKRAMİYE' DESTEĞİ TALEBİ

Kanun değişikliğinin amacının iş sözleşmelerinin feshi değil İşsizlik Sigortası Fonu'ndan olabildiğince çok işçinin yararlanmasını sağlamak olduğuna vurgu yapan Atalay, "Kısa Çalışma Ödeneği'nden faydalanabilenler bu düzenlemelerin dışında bırakılmalıdır. Amaç, şartları nedeniyle gelirsiz ve mevzuatın sağladığı korumanın dışında kalan işçilere (lokanta, berber ve benzeri yerlerde çalışanlar) ödeme yapılmasının sağlanmasıdır. Vasıflı çalışanların istihdamının sürdürülmesi için, Kısa Çalışma Ödeneği'nden faydalanan işçiye ikramiye, prim ödemek isteyen işverene kolaylıklar sağlanmalıdır." talebinde bulundu.

"TASLAKTA ÖNGÖRÜLEN GÜNLÜK NAKDİ ÜCRET DESTEĞİ YETERSİZ"

Türk-İş Genel Başkanı Atalay, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:

"Ücretsiz izne çıkarılarak nakdi ücret desteği sağlanacak işçilerin her türlü zorunlu fatura ve kredi borçları faizsiz olarak 3 ay süre ile ertelenmelidir. Taslakta öngörülen günlük 39,24 lira (aylık 1,177,20 lira) nakdi ücret desteği son derece yetersizdir. Asgari ücretin günlük brüt tutarının yüzde 40'ına tekabül etmektedir. SGK'ye bildirilen son 3 aylık prime esas kazanç ortalamasının en az yüzde 40'ı olarak belirlenmesi isabetli olacaktır.

İşçilerin medeni durumuna ve sahip oldukları çocuk sayısı esas alınarak da bir tutar tespit edilebilir. Mevcut şartlarda kısa çalışma ödeneği ödemeleri en az asgari ücretin yüzde 60'ı, en fazla asgari ücretin yüzde 150'si oranındadır. Bundan daha düşük bir ödeme yapılarak işçinin aleyhine bir uygulamaya dönüşmesine izin verilmemelidir." 

Hak-İŞ işten çıkarma yasağı