Garanti Bankası CEO'su: 2024'te yüzde 40'ın altında kredi faizi görülmez

Bursa/AA
Ekonomi haberleri
Garanti Bankası CEO'su: 2024'te yüzde 40'ın altında kredi faizi görülmez

Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, 2024 yılında yüzde 40’ın altında bir kredi faizi görülmeyeceğini ve bu faizle de Türk Lirası cinsinden yatırım yapılacak bir ortam oluşmayacağını söyledi.

Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, 2024 yılında yüzde 40’ın altında bir kredi faizi görülmeyeceğini ve bu faizle de Türk Lirası cinsinden yatırım yapılacak bir ortam oluşmayacağını söyledi.

Baştuğ, her şey istendiği gibi gittiği taktirde 2025’in ortalarında daha sağlıklı faiz oranlarının konuşulmaya başlanacağını vurguladı.

Bursa'da sürdürülebilirlik konulu toplantıda, iş dünyası ve gazetecilere yönelik konuşan ve soruları yanıtlayan Baştuğ, 2024 yılı boyunca yüzde 40’ın altında bir kredi faizi görülmeyeceğini dile getirerek "Realite bu. Bu faizle yatırım yapılır mı? Hayır, yani yüzde 40’ın üstünde bir kredi faizi ile TL cinsinden Yatırım yapılacak bir ortam değil" dedi.

Bunun Türkiye'de yatırım ortamı bulunmadığı anlamına gelmediğinin altınız çizen Baştuğ, TL cinsi yatırım kredisi için Merkez Bankası’nın Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) bulunduğunu hatırlattı.

Baştuğ, YTAK programında çok uygun faizlerle 2 yıl ödemesiz 10 yıllık TL cinsi krediler geleceğini, bunu kaçırmamak gerektiğini kaydetti.

"Yatırım için TL kredi Merkez Bankası’nın kaynağı bence muazzam bir kaynak. İkincisi, Türkiye'nin görünümünün düzelmesi ve banka bilançolarının yabancı para kredi konusunda çok rahat olması nedeniyle özellikle kur riski taşımayan yabancı para geliri olanlar yabancı para kredi kullanabilir. Yabancı para finansman konusunda bence bir sıkıntı yok."

Bankaların TL yatırım kredileri çok daha büyük bir işletme sermayesi dünyası bulunduğunu söyleyen Baştuğ, firmaların bu alanda yüzde 40-45 ile krediyi alıp sağlıklı bir şekilde döndürebileceklerini kaydetti. İşletme sermayesinde bankaların tüzel kredilerdeki aylık yüzde 2.5 büyüme sınırı kapsamında yılı yüzde 42 büyüme ile kapatacaklarını beklediğini belirten Baştuğ, "Sadece yatırım kredileriyle alakalı cazip bir oran olmadığını söylüyorum" dedi.

Merkez Bankası'nın YTAK kredilerinin henüz ayrıntılarının belli olmadığını belirten Baştuğ, "Eğer sistemde adil kullandırım sağlanacaksa kamu özel ayrımı yapılmadan bir bankanın kaldırabileceği risk miktarı ne kadarsa o kadarını vermesi lazım. Biz de bu ülkenin bankası olarak çalıştığımız sanayiciye biz de kullandırmak isteriz" dedi.

KREDİ KARTLARINA DÜZENLEME

Geçen yıl bütün kredilerin büyümesinin yüzde 40-50 aralığında olmasına rağmen kredi kartı büyümesinin yüzde 150 olduğunu hatırlatan Bağtuğ, "Şu anda kredi kartı Türkiye’deki en ucuz finansman aracı. Enflasyonla mücadele için bu tür kılcal damarlara dokunulacaktır" diye konuştu ve bu yıl kredi kartı ve tüketici kredilerinde risk maliyetinin en az 50 baz puan artacağını bir bozulma beklediğini vurguladı.

Baştuğ, enflasyonla mücadele edecek bir ülkede tüketimin kredi kartı alacaklarının üç kattan fazla artmasının doğru olmadığını bununla alakalı bir şekilde düzenleme gelmesi gerektiğini bunun da vatandaşın ödeme konusunda rahatsız edecek bir yapılanma olmadan Merkez Bankası’nın çok rahatlıkla bir denge bularak yapabileceğini kaydetti.

2023 yılında yüzde 15’lerde olan kredi faizlerinin yüzde 45-50’lere gelince sorunların doğal olarak beraberinde geldiğine işaret eden Baştuğ, şöyle konuştu:

"Geçen sene bu risk maliyeti bazı bankalarda yüzde 0.4 çıktı, bazılarında yüzde 0.6 çıktı. Türkiye bir ekonomik dalgalanmadan geçerken bunun yüzde 1-1.25’in 1.5 olmasını beklersiniz ama Türkiye’de yüzde 0.6’larda gerçekleşti. Bu gerçek bir şey değil" dedi ve 2024’te burada bir bozulma beklediğini kaydetti.

Bu bozulmanın ilk önce tüketici tarafında olacağını söyleyen Baştuğ, "2024’te o 60 baz puan gördüğümüz cost of riski 100-125 baz puan civarında göreceğiz. Bunun da ilk dalgası kredi kartları ile tüketici kredilerinde olacak. Bu normal doğal olması gereken bu realiteyi söylüyorum."

Bu bozulmanın bankaların veya sektörün ciddi bir bozulması anlamına gelmeyeceğine vurgulayan Baştuğ, bankaların bunun altından kalkacağını söyledi. Baştuğ, reel sektörde de ise bozulmanın o boyutta olmayacağını reel sektörün bu dalgayı 2025’te göreceğini de kaydetti.

KKM'lerle ilgili olarak da Baştuğ, "Yılın ikinci yarısına doğru ciddi şekilde KKM yükünü azaltmış olarak bu işin içinden çıkabiliriz diye düşünüyorum" dedi.

ENFLASYONDA ASIL KAVGA YÜZDE 40-45’TEN SONRA VERİLECEK 

Enflasyonda tepe noktayı Nisan, Mayıs gibi görmeyi beklediklerini Temmuz ağustostan sonra ise baz etkisiyle enflasyonda ciddi kırılma yaşanacağını kaydeden Baştuğ, “Yılı yüzde 40-45 aralığında bir noktada bitireceğimizi düşünüyorum. Enflasyonla asıl mücadele bundan sonra başlayacak. Çünkü kalıcı enflasyon o, yüzde 45 ve sonrası… Kurun etkisi, vergi artış etkisiyle oluşan balon gidecek. Biz asıl büyük kavgaya, o yüzde 40’lardan yüzde 45'lerden sonra başlayacağız. Bu da sene sonu gibi olacak” diye konuştu.

OVP’de söylenen kurun gerçekleşecek kur olduğunu düşündüklerini söyleyen Baştuğ, TL'nin nominal olarak enflasyonun altında değerleneceğini ve çok ciddi bir dalgalanma beklemediğini söyledi.

PARASAL SIKILAŞMANIN DOZU SEÇİMDEN SONRA ARTACAK

Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ, bankacılık sektörünün zor zamanlardan geçtiğini ifade ederek şöyle devam etti:

"Bu nedir? 2023’ün ortalama enflasyonu yüzde 54, 2024 ortalama enflasyonu yüzde 50 olacak. Bankacılık enteresan bir şekilde enflasyonun altında para kazanmaya devam edecek. Parasal sıkılaştırma, bankacılık üstünde bir baskı yarattı. Doğal olarak bir parasal sıkılaştırmalar devam eder. Enflasyonla mücadelede başka bir yöntem yok. Bunun seçimden sonra dozunun biraz artacağını da bekliyoruz açıkçası, bu da bizi şaşırtmayacaktır."

Şu an ortalama mevduatın yüzde 45- 50 arasında fiyatlandığını söyleyen Baştuğ, kredilerin henüz oralara gelmediğini belirterek, "Öyle olunca da bankacılık şu an hemen hemen tamamı negatif marja çalışıyor. Pozitif marja geçeceğimiz günleri de bekliyoruz ama şu an negatif marj biz bunu şu an yaşıyoruz" diye konuştu.

TCMB geçen yıl Mayıs sonu gerçekleşen genel seçimlerden bugüne 3,400 baz puan artışla politika faizini yüzde 42.5'e yükseltti. TCMB faiz artışlarına önümüzdeki hafta da devam edeceği sinyalini verdi.

Yerel seçimler yaklaşırken asgari ücret gibi etkenlerin Merkez Bankası'nın yıl sonu için yüzde 36 seviyesindeki enflasyon tahmini üzerinde yeni bir yukarı yönlü risk oluşturup oluşturmayacağı piyasanın ana gündemi olmaya başladı. Bu kapsamda önümüzdeki haftaki TCMB faiz kararının önemi de arttı. Piyasa tahminleri enflasyonun bu yılı yüzde 40'ın üzerinde tamamlayacağı yönünde.

Enflasyonla mücadele nedeniyle krediler üzerine koyulan kısıtlamaların sektörü sınırladığını ifade eden Baştuğ, "Peki sermayelerin karşılığını alabiliyor mu bankalar? Hayır. 2021’de enflasyon yüzde 20 iken yüzde 14 kazanmış bankacılık. 2022’de enflasyon yüzde 72, bankacılık yüzde 42 kazanmış, 2023’te enflasyon ortalaması yüzde 54, öz kaynak karlılığı bankacılıkta yüzde 34. Özkaynak karlılığında bankacılık Türkiye’de sektörlerde 15. sırada.”

Bankaların enflasyona karşı kendilerini koruyabilecek varlıklara reel sektör gibi yatırım yapamadığını dile getiren Baştuğ, "Bankaların sermayeleri çok güçlü; bunların hepsini absorbe edebiliyor ama bir sermayedarın isteme hakkı var banka sermayedarlarının da bu konudaki haklı şikayetlerini dile getirmek isterim” dedi.