Dev projelere vatandaş ortak olabilecek
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan 40 maddelik yasa teklifi AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve bazı AK Parti milletvekillerinin imzasıyla Meclis Başkanlığı'na sunuldu.
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan 40 maddelik yasa teklifi AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve bazı AK Parti milletvekillerinin imzasıyla Meclis Başkanlığı'na sunuldu. Kanun teklifi ile katılım, kalkınma ve yatırım bankacılığının geliştirilmesi, kitle fonlaması ve enerji, yol gibi büyük projelerin menkul kıymetleştirilerek finanse edilmesine imkan sağlanıyor. Bu maddedeki değişiklik Kanal İstanbul Projesi'nin finansmanı konusunu akla getirdi. Kanun teklifiyle bankaların çeşitli adlar altında tüketici ve şirketlerden aldığı ücret ve kesintilere yönelik Cumhurbaşkanı'nda olan düzenleme yapma yetkisi Merkez Bankası'na alınıyor. Bu konuda tüketicilerden ve şirketlerden yoğun şikayet geliyordu.
BÜYÜK ALTYAPI PROJELERİ MENKUL KIYMETLEŞTİRİLEREK FİNANSMAN SAĞLANABİLECEK
Teklifin 34. maddesi ile Sermaye Piyasaları Kanunu 61. maddeye 61/B maddesi eklenerek "Projeye dayalı menkul kıymet ihracı" imkanı sağlanıyor. Buna göre, uzun vadeli ve yoğun sermaye isteyen altyapı, enerji, sanayi veya teknoloji yatırımları gibi projelerin finansmanı, kurulacak bir fon aracılığıyla varlık ve hakları menkul kıymetleştirilerek satılıp finansman sağlanabilecek. Bu amaçla kurulacak "Proje finansman fonu"; "Projeye dayalı menkul kıymetler karşılığında toplanan para ve/veya diğer varlıklarla, projeye dayalı menkul kıymetler sahipleri hesabına, proje finansmanına konu varlık ve hakların gelirlerine dayalı olarak oluşturulan portföyü işletmek amacıyla yatırım kuruluşları tarafından inançlı mülkiyet esaslarına göre fon iç tüzüğü ile kurulan tüzel kişiliği olmayan mal varlığıdır" şeklinde tanımlandı.
SPK KANUNU VE BORÇLAR KANUNU HÜKÜMLERİ GEÇERLİ
Kurul, proje finansmanına konu olacak varlık ve haklar, proje finansman fonunun kurucuları, kuruluşu, faaliyet şartları ve yönetimine ve projeye dayalı menkul kıymet ihracına ilişkin usul ve esasları SPK belirleyecek. Fon kurulu ve bu türden menkul kıymet alanlar arasındaki ilişkiler SPK Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre işletilecek.
Fon tüzel kişiliğe haiz olmasa da sicil vb. idari işlemlerde tüzel kişiliğe sahip olarak addedilecek. Devrinin geçerliliği tapu veya sicil kaydına bağlı olan ve proje finansman fonu portföyüne alınan varlık ve haklar, tapu siciline veya ilgili sicile fon adına tescil edilecek. Tapuda, ticaret sicilinde ve diğer resmi sicillerde fon adına yapılacak işlemler, proje finansman fonu kurucusu ile fon kurulunu temsil eden birer yetkilinin müşterek imzalarıyla gerçekleştirilecek.
Projeye dayalı menkul kıymetler itfa edilinceye kadar, proje finansman fonu portföyünde yer alan varlıklar ve haklar, hiçbir şekilde haczedilemeyecek, teminat gösterilemeyecek, tasarruf edilemeyecek. Kamu fona el koysa dahi kamu alacağı için bile haczedilemeyecek. Bu varlıklar iflas masasına dahil edilemeyecek, ihtiyati tedbire konu olamayacak.
RİSK GRUBU YENİDEN TANIMLANIYOR
Kanun teklifi ile Bankacılık Kanunun Risk Grubu başlıklı 49. maddesinde değişikliğe gidilerek risk grubu yeniden tanımlanıyor. Buna göre, bir banka ile bankanın nitelikli pay sahipleri, banka yönetim kurulu üyeleri, genel müdürü, genel müdür yardımcıları ile başka unvanlarla istihdam edilseler dahi yetki ve görevleri itibarıyla bunlara denk veya üst konumlarda görev yapan yöneticileri ile bunların eş ve çocukları, birlikte veya tek başına doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettikleri ya da sınırsız sorumlulukla katıldıkları veya yönetim kurulu üyesi ya da genel müdürü oldukları ortaklıklar bankanın dahil olduğu risk grubunu oluşturacak. Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ, Türkiye Varlık Fonu veya bunlara ait fonlar ile yapılan işlemler, bu kurumlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono, tahvil ve benzeri borçlanma araçları kredi sınırlamalarına tabi olmayacak.
MANİPÜLASYON VE İNSİDER TRADİNG'E EN AZ 3 YIL HAPİS CEZASI
Kanun teklifi, halka açık şirketlere yönelik yanlış ve yanıltıcı haberlerle manipülasyon yaparak çıkar elde edenlere ve "içerden öğrenenlerin ticareti" olarak Türkçeleştirilen insider trading ile çıkar elde edenlere verilecek hapis cezasının alt sınırının üç yıl olmasını da düzenliyor. Böylece bu suçlara yönelik ceza erteleme imkanı da sınırlanmış oluyor. Ayrıca SPK kanununa aykırı davranışlara uygulanan idari para cezasında da yöntem değiştirildi ve ciroya göre oran ve mağdur sayısına göre artırma getirildi. Düzenleme ile idari para cezası "verilir" kelimesi de "verilebilir"e dönüştürüldü. Kanun gerekçesinde hukuki boşluğun giderildiği, ayrıca bilgi ve belge gizlemenin de idari para cezası kapsamına alındığı belirtildi.
Kanuna aykırı halka arz veya halka arzda belirtilen taahhütlerin yerine getirilmemesi durumunda SPK ilgili şirketten izah isteyebilecek. Maddenin mevcut halinde izah isteme yerine, ilgili şirketin Yargıya başvurma hakkı tanınıyordu.