Yunanistan Türkiye'yi UNESCO'ya şikayet etti!
Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, perşembe günü UNESCO'ya Türkiye'nin Ayasofya'yı camiye dönüştürme planları ile ilgili bir şikayet mektubu yazdı.
Yunan haber sitesi Kathimerini’nin İngilizce sitesine göre Mendoni, “Anasoyfa’nın evrensel karakterinden sapmasına izin verilmemeli ve Ayasofya Müslümanların ibadet yerine dönüşmemelidir” dediği mektubunda Ayasofya’nın 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından insanlığa bırakıldığını söyledi.
Mendoni, mektubunda, “Türkiye’yi fanatik milliyetçi ve dini duyguları ateşlemekle” suçladı.
Bu adımla bu mirasın uluslararası değerinin azaltılmaya çalışıldığını ileri süren Mendoni, Türkiye’nin Ayasofya’yı 1985 yılında insanlık mirası olarak tanımlayan UNESCO’dan önce izin alması gerektiğini öne sürdü. BBC’deki habere göre Mendoni, Türkiye’nin onay almadan Ayasofya’yı cami yapması halinde UNESCO’yla yaptığı anlaşmayı çiğneyeceğini iddia etti.
TARTIŞMALAR FETİH SURESİYLE BAŞLADI
İstanbul'un fethinin yıldönümü nedeniyle yapılan kutlama törenleri kapsamında 29 Mayıs'ta Ayasofya'da Fetih Suresi okundu. Bunun üzerine Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması tartışmaları başladı.
Ayasofya'da Fetih Suresi'nin okunması tartışmaların yeniden alevlenmesine ve Yunanistan'ın tepki göstermesine yol açtı. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Ayasofya'da Kuran'dan ayetler okunmasının "Hristiyanların dini duygularına hakaret anlamına geldiğini" belirtmişti.
Türkiye ise bu sözlere Ayasofya'nın niteliğine ve uluslararası sözleşmelere aykırı bir şekilde hareket etmediğini söyleyerek yanıt verdi.
Yunanistan'ın ardından bir açıklama da ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nun güncellenmiş son halinde, "Üst düzey Amerikalı yetkililerin Ayasofya'nın karmaşık çok dinli tarihinin korunmasını desteklediklerini (Türk) hükümet yetkililerine kamu önünde ve özel olarak ilettikleri" kaydediliyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TEPKİ GÖSTERDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Haziran Pazartesi günü "Bu sefer de kalkıyorlar sakın ha Ayasofya ile ilgili orayı camiye çevirmeyin diyorlar. Türkiye'yi siz mi idare ediyorsunuz? Böyle bir adım atılacaksa bunun yetki sahipleri bellidir. Bu ülkenin dinamiklerinde yanan bir şey var. Şu anda biz bir hukuk devleti olarak Danıştay'ın vereceği kararı bekliyoruz. Kararı verdikten sonra atılması gereken neyse o adımlar atılır" ifadelerini kullanmıştı.
AYASOFYA'NIN İNŞAASI
360 yılında Bizans İmparatoru İkinci Konstantin tarafından açılışı yapılan kilisenin tahta çatısı, 404 yılında yandı. O tarihte ilk kez büyük bir tamirattan geçen kilise, şimdiki halini 532-537 yılları arasında, Bizans İmparatoru Birinci Justinyan'ın emriyle yapılan inşaat çalışmaları sonrasında aldı.
Piskoposluğun merkezi olan ve Bizans İmparatorluğu'nun büyük önem verdiği kilisenin inşaatından, Bizanslı mühendis Miletus İsidor ve matematikçi Tralles anthemius sorumluydu. İnşaatta 10 binden fazla işçi çalıştı.
Kilisenin inşaatı 5 yıl 10 ayda bitti ve Bizanslı tarihçiler tarafından o dönem dünyanın en büyük yapısı olduğu yazıldı. Kilisenin içindeki mozaiklerin tamamlanması ise 565-578 yılları arasında oldu.
1204 yılına kadar çeşitli depremler ve yangınlar atlattı, defalarca yeniden inşa edildi. 1204 yılında doğuya sefere giden Haçlıların eline geçen kilise, bu tarihten 1261'e kadar Roma Katolik Kilisesi'ne çevrildi. 1261'de Bizanslıların İstanbul'un hakimiyetini yeniden ele geçirmeleriyle birlikte Ayasofya yeniden Ortodoks Kilisesi olarak kullanılmaya başladı.
AYASOFYA NASIL CAMİ OLDU?
29 Mayıs 1453'te, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldığında, Ayasofya yaralı Bizans askerlerinin, kadın ve çocukların sığınma yeriydi.
İstanbul'un Osmanlı Devleti'nin eline geçmesinden sonraki birkaç gün boyunca Ortodoks Kilisesi mensupları Ayasofya'da ibadete devam etti.
1 Haziran 1453'te İstanbul'daki ilk Cuma namazını burada kılan Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'nın Osmanlı yönetimi altında cami olarak hizmet vereceğini duyurdu. Mihrap ve minber yapıldı, çan ve Haç kaldırıldı. Mozaiklerin üstü kapatıldı.
1481'de ilk minaresi inşa edildi. Fatih Sultan Mehmet'ten sonra tahta geçen Sultan İkinci Bayezid zamanında bir minare daha dikildi.
1509'daki büyük İstanbul depreminde ilk yapılan minare yıkıldı, yerine tuğladan bir minare yapıldı.
Diğer iki minare de Sultan İkinci Selim zamanında, Mimar Sinan tarafından yenileme çalışmaları sırasında inşa edildi. Bu sebeple Ayasofya'nın farklı zamanlarda yapılan 4 minaresi birbirinden farklı.
İkinci Selim'in türbesi Ayasofya içindeki ilk padişah türbesi oldu. Ayasofya'da, içinde padişahların, eşlerinin ve şehzadelerin de yer aldığı 43 farklı türbe bulunuyor.
Bunların arasında Sultan Üçüncü Murat, Sultan Üçüncü Mehmet, Safiye Sultan ve Nurbanu Sultan da var.
Sultan Ahmet 1616'da Sultan Ahmet Cami'ni inşa ettirene kadar Osmanlı Devleti'nin en büyük ve en önemli camisiydi.
1739'da camiye medrese, kütüphane ve aşevi de eklendi. 1847-1849 arasında yenilenme çalışmaları sırasında kapalı kalan Ayasofya, cami olarak son kez 1849'da açıldı.
YENİDEN AÇILMA SÜRECİ
1923'te cumhuriyetin ilanından sonra cami olarak kullanılmaya devam etse de, Ayasofya 1931'de kapatıldı.
1931'de Amerika Bizans Enstitüsü'nün kurucusu Amerikalı arkeolog Thomas Whittemore, Ayasofya'daki mozaiklerin tekrar ortaya çıkarılması için Türkiye'deki yeni yönetimden izin istedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği izin sonrası başlayan çalışmalar 15 yıl sürdü ve 1947'de tamamlandı.
Çalışmalara başladıktan bir süre sonra, halihazırda kapatılmış olan Ayasofya'nın, 24 Kasım 1934'teki Bakanlar Kurulu kararıyla müze olarak yeniden açılmasına karar verildi.
Ayasofya Müzesi, 1 Şubat 1935'te müze olarak ziyaretçilere açıldı. 1996'da Dünya Anıtları İzleme listesine alınan Ayasofya'nın kubbesi ve minareleri, Dünya Anıtları Fonu'nun da desteğiyle 1997-2002 arasında restore edildi.
Müze aynı zamanda UNESO Dünya Mirası listesinde.