SON DAKİKA! Boris Johnson'dan İran mesajı: Operasyona katılabiliriz!

İngiltere'nin çiçeği burnunda Başbakanı Boris Johson, BM Genel Kurulu'na katılmak için bulunduğu New York'ta yaptığı açıklamada, "Amerikalı ve Avrupalı dostlarımızla Basra Körfezi'nde Körfez'de gerilimi düşürecek bir tepkiyi nasıl oluşturacağımız konusunda çalışacağız. İngiltere Aramco saldırılarında sorumluluğu çok yüksek bir ihtimal derecesiyle İran'a yüklüyor. Gerçekten de İran'ın sorumlu olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu düşünüyoruz." dedi ve bu hafta ABD Başkanı Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Şansölyesi Merkel ile yüksek seviyeli görüşmeler gerçekleştireceğini belirtti.

İngiltere'nin askeri bir müdahaleye katılıp katılmayacağının sorulması üzerine de Johnson, şunları söyledi:

"Ne tür eyleme geçebileceğimize gelince, Amerikalıların Suudi Arabistan'ı savunmaya dönük teklifleri olduğunu görüyorsunuz. Bunu yakından izleyeceğiz. Amerikalıların veya Suudilerin bizden bir rol üstlenmemizi istemesi halinde, nasıl faydalı olabileceğimizi değerlendireceğiz. İstenmesi halinde bütün seçenekleri değerlendireceğiz. Bu tam olarak hangi planın olacağına bağlı olacak."

İRAN'DAN JOHNSON'A ELEŞTİRİ

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, İngiltere'nin İran'a karşı çaba göstermek yerine Suudi Arabistan'a silah satışına son vermesini istedi.

Musevi, İran Dışişleri Bakanlığı sitesinde yayımlanan yazılı açıklamasında, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın Saudi Aramco saldırılarında sorumluluğun "çok yüksek bir ihtimalle" İran'a ait olduğu yönündeki sözlerini eleştirdi. 

Sözcü Musevi, "İngiltere hükümeti, İran'a karşı faydasız çabalar yerine Suudi Arabistan'a ölümcül silah satışına son vermelidir. Bu aynı zamanda dünyadaki birçok halkın da talebidir. İngiltere bu şekilde kendini Yemen halkına karşı işlenen cinayet suçlamalarından kurtarabilir." ifadelerini kullandı.

SAUDİ ARAMCO PETROL TESİSLERİNE SALDIRI 

Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Saudi Aramco'ya ait iki tesiste, geçen hafta silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) düzenlenen saldırı sonucu yangın çıktığı açıklanmıştı. Yemen'deki Husiler, ölen ya da yaralananın olmadığı saldırıyı 10 SİHA kullanarak düzenlediklerini iddia etmişti.

Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan'ın tesislerine yapılan saldırı nedeniyle ülkenin petrol üretiminde günlük 5,7 milyon varil kesinti olduğu belirtilmişti. 

Saldırının ardında İran'ın olduğunu öne süren ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen çarşamba günü Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giderken yaptığı açıklamada, bir kez daha petrol tesislerinin vurulmasından İran'ı sorumlu tutmuş ve saldırıyı ilk kez "savaş nedeni" sözleriyle tanımlamıştı. 

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise Pompeo'yu, ABD Başkanı Donald Trump'ı İran'a karşı bir savaşa sürüklemek için aldatmaya çalışmakla suçlamış ve İran'ın saldırıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

Trump, ABD'nin savaşa hiç olmadığı kadar hazır olduğunu ancak savaşın en son seçenek olacağını belirtmişti. 

Pompeo, önceki gün savaş söylemlerinden geri adım atarak, İran'a karşı uluslararası bir koalisyon kurma çabasında olduklarını ve "barışçıl bir çözüm" amaçladıklarını açıklamıştı. 

Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de, Husiler ile Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) desteğini alan hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. İran yönetimi ise Yemen'de Husiler'e destek veriyor.