Oğulları hayatını kaybeden aileden Trump'a şok tepki!
ABD'li bir ajanın eşinin aracıyla çarparak, ölümüne neden olduğu 19 yaşındaki Harry Dunn'ın ailesi sınırlı imkanlarıyla oğulları için hem İngiltere hem de ABD'de adalet arıyor. Trump'ın para teklifine ise sert tepki gösterdiler
İngiltere'de, ABD'li ajan Jonathan Sacoolas'ın eşi Anne Sacoolas'ın 27 Ağustos'ta aracıyla çarparak ölümüne sebebiyet verdiği Dunn'ın ailesi, ABD'ye kaçan Sacoolas'ın yargılanması için mücadele veriyor.
Aile, diplomatik dokunulmazlık gerekçesiyle Sacoolas'ı yargılamayan ABD ve "kendilerine ihanet ettiğini" ileri sürdükleri İngiliz hükümetinden adaletin sağlanmasını talep ediyor.
Ailenin sözcüsü Radd Seiger, dava için bulunduğu ABD'de, AA muhabirinin konuya ilişkin sorularına yazılı yanıt verdi.
Seiger, ajanın eşi Anne Sacoolas'ın öncelikle İngiltere'ye dönüp yargı önünde hesap vermesi gerektiğini belirtti.
"O gece Harry'nin canını aldı. (ABD Başkanı Donald) Trump'ın yardımı ve desteğiyle bu olaydan kaçması çok iğrenç ve mide bulandırıcı." ifadelerini kullanan Seiger, Sacoolas'ın kendi isteğiyle dönmezse bile İngiltere'ye iade edilmesi gerektiğini vurguladı.
ABD VE İNGİLİZ HÜKÜMETİNE DAVA
Seiger, ailenin, her iki hükümet hakkında da "olayı örtbas" ve "görevi suistimal" suçlamasıyla tazminat davası açacağını kaydetti.
Hem hükümetin hem de polisin görevi suistimal ettiğinin açık olduğu değerlendirmesinde bulunan Seiger, "Herhangi bir ülkeye gelen yabancı bir ziyaretçinin, birini öldürdükten sonra diplomatik dokunulmazlık pelerini altında ülkeden ayrılmasına izin verilemez." dedi.
Seiger, şu an her iki ülkenin de Sacoolas'ın diplomatik dokunulmazlığa sahip olmadığı konusunda uzlaştığını belirterek, ortada bir suistimal olduğunu kanıtlamak için okyanusun iki tarafında da yüksek profilli davalar açacaklarını kaydetti.
"SADECE HARRY'NİN DEĞİL, KÜÇÜK İNSANLARIN MÜCADELESİ"
Seiger, "Aile sadece oğulları Harry için adalet aramıyor. Hükümetlere, küçük insanların üzerine basılıp dokunulmazlıkla kaçılamayacağına dair bir ders verilmesi gibi büyük bir sorumlulukları olduğunu biliyorlar." ifadesini kullandı.
Bu mücadelede kamuoyu ve medya desteğinin önemine işaret eden Seiger, içinde bulundukları durumu "sadece büyük bir dağa tırmanmak değil, fiziksel olarak da dağın yolun üstünden kaldırılması" olarak niteledi.
"HÜKÜMETLERİN KORKTUĞU TEK ŞEY HALK DESTEĞİ"
Seiger, basını olayın gidişatına ilişkin sürekli bilgilendirdiklerini ve sosyal medyada çok aktif bir platform oluşturduklarını paylaşarak, "justice4harry" (Harry için adalet) etiketiyle kampanya yürüttüklerine dikkat çekti.
Dünyanın birçok ülkesinden kendilerine destek geldiğinin altını çizen Seiger, "Bu destek olmasaydı hükümet bu kadarını da yapmazdı. Hükümetlerin korktuğu tek şey bu." yorumunu yaptı.
"SIRADAN İNSANLARIN HAKLARI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ"
Anne Charlotte Charles da mücadelelerinin Harry'nin ölümüyle başladığını ancak süreç içinde çok sayıda meseleyle karşılaştıklarını belirtti.
Charles, "Mücadelemiz, tüm dünyada bizim gibi normal, sıradan insanların hakları için çabalamamız çok daha büyük bir sorgulama haline geldi." ifadesini kullandı.
"HARRY'Yİ YÜZÜSTÜ BIRAKMAYACAĞIZ"
Harry'nin her zaman haksızlığa karşı adalete inanan çok ilkeli bir genç olduğunu dile getiren Charles, "Bu adalet arayışında onu yüzüstü bırakmayacağız. Bunu o ve hepimiz için yapıyoruz ancak kaybından dolayı yas tutmamız gereken bir zamanda, tüm bunları yapmak zorunda kalmamız korkunç." değerlendirmesinde bulundu.
Charles, adalet sağlanana kadar oğullarının yasını tutmayı ertelediklerini de belirtti.
"İNGİLİZ HÜKÜMETİ BİZE İHANET ETTİ"
İngiliz hükümetini kendilerine ihanet etmekle suçlayan anne Charles, şunları kaydetti:
"Bize bunları neden yaptıklarını anlamıyoruz. En çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde bizi desteklemedikleri gibi aynı zamanda utanç verici şekilde sorunun bir parçası haline geldiler ve bu yüzden onları mahkemeye veriyoruz."
Sacoolas'tan geri dönüp hesap vermesini isteyen Charles, hükümetlerin yaptıkları yanlışları ortaya çıkararak, başkalarının da başına benzer bir olay gelmemesi için ellerinden geleni yapacaklarının altını çizdi.
"TRUMP BİZİ SATIN ALMAK İSTEDİ, UMURUNDA DEĞİLDİK"
Baba Tim Dunn da ABD Başkanı Donald Trump'la yapılan görüşmeyi şu ifadelerle özetledi:
"Bize yaptığı şey iğrençti ve kendimizi kirlenmiş hissediyoruz. O gün Beyaz Saray'a gelmemizi istediğinde niyetinden bize hiç bahsetmedi. Bayan Sacoolas, Harry'yi birkaç hafta önce öldürmüştü ve şimdi dünya medyası izlerken, hiç beklemediğimiz bir şekilde bizi onunla görüştürmek istedi."
Görüşmede Başkan Trump'ın umurunda olmadıklarını şimdi daha net anladıklarını aktaran Dunn, "Aksi olsaydı, bize ne yapmayı planladığını söylerdi ve bizi pusuya düşürmek yerine evet ya da hayır deme şansı verirdi. Gerçekten ne istediğini biliyoruz. Sadece bizi satın almak ve tüm meseleyi halının altına süpürmek istedi." ifadelerini kullandı.
OLAY
Harry Dunn, 27 Ağustos'ta Northamptonshire bölgesindeki ABD'nin istihbarat üssü yakınlarında meydana gelen kaza sonucu 19 yaşındayken hayatını kaybetmişti.
Kaza esnasında Harry'nin kullandığı motosikletin doğru şeritte, ajanın eşi Anne Sacoolas'ın hakimiyetindeki otomobilin ise yanlış şeritte olduğu ortaya çıkmıştı.
ABD, kadının diplomatik dokunulmazlığa sahip olduğu gerekçesiyle yargılanmasına engel olurken, İngiltere hükümeti de duruma itiraz etmemişti.
Sacoolas, 15 Eylül'de ABD askeri uçağıyla İngiltere'yi terk etti. Kadının kaçtığı Dunn'ın ailesine ancak bir hafta sonra söylendi.
Süreç içinde kadının kocası Jonathan Sacoolas'ın iddia edildiği gibi diplomat değil, üst düzey bir ajan olduğu anlaşıldı.
Kazaya ilişkin haberlerin yayılmasıyla İngiliz yetkililer açıklama yapmak zorunda kaldı.
Kendi devletleri tarafından yüzüstü bırakıldıklarını söyleyen ailenin, mahkeme masraflarını karşılayabilmek için oluşturdukları bağış hesabında şimdiye kadar 88 bin sterlin toplandı.