Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez! Sandıktan İngiltere'yi terleten sonuç çıktı...

Kuzey İrlanda Birleşik Krallık
Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez! Sandıktan İngiltere'yi terleten sonuç çıktı...
Seçimden zaferle ayrılan Michelle O'Neill (solda elinde telefonla), mutluluğunu Sinn Fein Genel Başkanı Mary Lou McDonald (önde sağda) ile paylaştı. Fotoğraf: Reuters

Kuzey İrlanda'da tarihte ilk kez İrlanda Cumhuriyeti ile birleşme yanlısı bir parti seçimden zaferle ayrıldı. Geçmişte silahlı örgüt IRA'nın siyasi kolu olarak hareket eden Sinn Fein sandıktan birinci olarak çıktı. Bu sonuç Birleşik Krallık'ı ve Boris Johnson'ı tedirgin ediyor ama neden?

Michelle O'Neill, alkışlar ve tezahüratlar eşliğinde Belfast'ta oy kullanacağı sandığa geldiğinde halk arasında, çıkacak sonuca ilişkin büyük bir heyecan vardı. Sandıklar açıldı ve resmi olmayan sonuçlara göre Sinn Fein (Biz Kendimiz) tarihi bir zafer elde etti. Bir zamanlar ayrılıkçı örgüt IRA'nın siyasi kolu olarak kabul edilen parti Kuzey İrlanda Meclisi'ndeki 90 sandalyenin 27'sini kazanmayı başardı. Bu sonuç, aynı zamanda Boris Johnson için de önemli bir yenilgi olarak öne çıkıyor.

Peki neden? Zira Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez Birleşik Krallık'tan ayrılarak İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmek isteyen bir parti, Kuzey İrlanda Başbakanı'nı belirlemek üzere. Bu, bölgenin 100 yıllık tarihinde bir ilk.

Kuzey İrlanda'nın haritadaki yeri

GENEL BAŞKAN'LA BİRLİKTE

O'Neill'in Belfast'taki seçim merkezine gelişinde kopan alkış ve tezahürat tufanının bir sebebi de merkeze birlikte geldiği isim... Aynı zamanda İrlanda Cumhuriyeti'nde de varlık gösteren partinin genel başkanı Mary Lou McDonald da oradaydı. 1905 yılında kurulan ve günümüzdeki şeklini 1970'te alan partinin başkan yardımcısı olarak görev yapan O'Neill aynı zamanda partinin Kuzey İrlanda'daki lideri konumunda.

İrlanda'da da 2020 seçimlerinde yüzde 24.5'le çoğunluk oyu alan ancak meclisteki sandalye sayısında bir farkla ikinci sırada kalan parti, böylece İrlanda adasının tamamında en güçlü parti konumuna gelmiş oldu. IRA'nın siyasi kolu olan bir partiden ilerlemeci bir sol-liberal partiye dönüşen Sinn Fein bu seçim kampanyasında söylemlerini birleşmeye yönelik referandum üzerinden oluşturmadı. Birleşik Krallık'ın sağlık sistemi NHS hakkında eleştirilerini ifade eden parti, artan yaşam maliyetlerini de kampanyasında ön plana çıkardı.

Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez! Sandıktan İngiltere'yi terleten sonuç çıktı... - Resim : 2
Sinn Fein Başkan Yardımcısı ve Kuzey İrlanda Sorumlusu Michelle O'Neill (solda) ve Sinn Fein Genel Başkanı Mary Lou McDonald seçim zaferi sonrası ortak açıklamada bulundu. Fotoğraf: Reuters

BİRLEŞME GÜNDEME GELMEDİ

Buna rağmen ülkedeki Sinn Fein seçmenlerinin önemli bir kısmı referandum beklentisi içinde. Lakin buna engel olabilecek olan da aslında Sinn Fein'in bu denli yükselişini sağlayan sistem ve iktidardaki DUP yani Demokratik Birlik Partisi... Son 15 yılda iktidarda yer alan Birleşik Krallık destekçisi parti, özellikle ekonomik açıdan yaşanan pek çok sorunun sorumlusu olarak gösteriliyor.

Aynı zamanda anketlere göre halk, hala “İrlanda'yla birleşme” konusunda temkinli. Sinn Fein de bu sebeple referandum sunmayı aslında kısa vadede düşünmediklerini ifade ediyor ve uzmanlar Sinn Fein'in 5-10 yıl içinde bu noktaya erişmek istediğini belirtiyor.

Peki Sinn Fein'in yükselişini sağlayan “sistem” derken ne kastediliyordu? Büyük karmaşa içinde geçen yılların ardından bölgedeki tansiyonu 1998'de imzalanan bir anlaşma düşürmüştü. Tarihe Hayırlı Cuma Anlaşması olarak geçen ve 10 Nisan 1998'de imzalanan anlaşma ile mevcut sistem de kurulmuş oldu.

Anlaşmayla Kuzey İrlanda-İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti-Birleşik Krallık arasında bazı kurumlar kurulurken İrlanda yanlısı ya da Birleşik Krallık yanlısı şeklinde ifade edilebilecek iki politik kampın da iktidarda yeri olması garanti altına alındı. Böylece yıllarca Sinn Fein yönetimde söz sahibi olmaya hak kazandı. Şimdi ise işler tersine dönmüş durumda.

Michelle O'Neill başbakan olsa dahi bölgeyi DUP lideri Jeffrey Donaldson ile birlikte yönetmek durumunda. Sinn Fein cephesi Hayırlı Cuma Anlaşması'na bağlı kalacaklarını söylüyor ve herhangi bir endişeye yer olmadığının altını çiziyor. DUP ise sistemi kilitleyebilir. Bunun sebebi ise AB ile Birleşik Krallık arasındaki Kuzey İrlanda Protokolü.

Brexit Anlaşması'nın bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, Birleşik Krallık toprağı Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor. Protokole göre, Brexit'e rağmen Kuzey İrlanda, AB'nin gümrük birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor. Birleşik Krallık'ın geri kalanıyla ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor.

KARA SINIRI MÜMKÜN DEĞİL

Bunların yanında Katolik ayrılıkçılar ile Birleşik Krallık yanlısı Protestanlar arasındaki çatışmaları sona erdiren Hayırlı Cuma Anlaşması gereği, İrlanda ve Kuzey İrlanda arasında kontrollerin yapılabildiği fiziki bir kara sınırı oluşturulamıyor.

Haliyle Birleşik Krallık'tan Kuzey İrlanda'ya geçecek mallar, AB'ye de rahatlıkla sokulabileceği için kontroller denizde yapılıyor ve bu Kuzey İrlanda'ya Birleşik Krallık'tan gelen ürünlerin maliyetinin artmasına ve her gün tüketilen pek çok ürünün adeta ithal ürüne dönüşmesine neden oluyor. Boris Johnson DUP baskısıyla protokolden çekilirse AB ile ilişkiler gerilecek aksi halde ise Kuzey İrlanda siyasi bir krizle karşı karşıya kalacak. Gelecek hafta anlaşmanın olup olmayacağı hakkında çok kritik.

*Die Welt (Historische Wende in Nordirland – für die EU zeichnen sich gravierende Folgen ab), The Guardian (Sinn Féin assembly victory fuels debate on future of union), BBC, AA

Kaynak: Web Özel

Birleşik Krallık