Küresel bavul krizi! Neler kayboluyor, neler...
Kimisi elektronik ekipmanlarını, kimisi de bütün gardırobunu kaybetti. Havayolu şirketleri salgın sırasında küçüldükleri için talepleri karşılamakta zorlanıyor. Bazıları havaalanında kaybolur diye bavullarını önden kargo ile gönderiyor.
Dünyanın dört bir yanından binlerce aile salgın nedeniyle iki yıl erteledikleri seyahatlerine bu yaz çıkıyor. Ancak COVID-19 salgınıyla küçülmeye giden pek çok havayolu şirketi, valiz teslimatı görevlerinde adeta “çuvallıyor”. Küresel çapta yaşanan “kayıp bavul krizinin” ne zaman çözüleceğini ise belki de zaman gösterecek...
Turizm ve ulaşım COVID-19 salgınından en çok etkilenen sektörler arasında yer alıyor. Salgın sırasında seyahat talebinin azalmasından ötürü giderlerini azaltan havayolu şirketleri, şimdi bu önlemlerinin getirdiği aksaklıklarla mücadele ediyor. Dünyanın dört bir yanından havalimanlarına dönen yolcular kadar, kayıp bavul haberleri geliyor. ABD'deki havayollarında, Nisan ayında bin parça valizden 6'sının “en az bir süreliğine” kaybolduğu açıklandı.
Dünya çapında yanlış yere gönderilen valiz sayısı geçen yıl yüzde 24 oranında arttı. Geçtiğimiz yıl uluslararası uçuş gerçekleştiren bin yolcudan 8.7'sinin valizi yanlış yere gönderildi.
Yolcuların valizlerini uçağa almak istememesinden ötürü bazı valiz gönderim şirketlerinin taleplerin de üç katına çıktığı ifade ediliyor.
HAVAYOLLARI 'MAHŞERİ' YAŞIYOR
Küresel çapta yükselen bavul krizi ortadan kalkacakmış gibi görünmüyor. Emirates Havayolları geçen hafta yaptığı açıklamada, sektörün “mahşeri (airmageddon)” yaşadığını belirtti. Şirketin açıklamasında Londra'daki Heathrow Havalimanı'ndaki karmaşaya işaret edildi.
Heathrow Havalimanı, çalışan eksikliği nedeniyle yaşanan organizasyon problemlerinden ötürü “kârı güvenli yolculukların önüne koymakla” suçlanmıştı. Heathrow, bu yaşananlara tek örnek değil. Benzer kayıp bavul vakaları New York, Washington, Dublin ve Amsterdam gibi yerlerde de yaşanıyor.
Bazı havayolları, bavulların 3 hafta içinde bulunamaması halinde içindeki kıyafetler ile ayakkabıların maliyetini nakdi olarak karşılama politikaları uyguluyor. Fakat bazı şeyler var ki bedelinin ödenmesi mümkün değil...
ABD'li Donna O’Connor, ebeveynlerinin küllerini aile çiftliğine dökmek için geçen ay İrlanda'ya uçakla seyahat etmiş. Yolculuğunda 9 saatlik bir transfer gerçekleştiren O'Connor, valizinin yolda kaybolduğunu öğrenmiş. “Küllerin burada olması lazım. Bu yüzden o kadar yol geldim” diyen O'Connor, Dublin'deki havalimanına haftanın her günü gitmek zorunda kalmış. Manevi ağırlığının üzerine bir de fiziksel yorgunluk eklenen kadın, binden fazla valiz gördüğüne vurgu yapıyor. Uğraşlarının neticesinde valizinin Chicago'daki evine gönderildiğini öğrenen O'Connor, “Duygusal olarak yıpranmış hissediyorum” diyor.
'KİMSE TELEFONLARA CEVAP VERMİYOR'
Eşi ve küçük iki çocukları ile İsviçre'deki Zürih'ten ABD'deki Portland'a giden Pascal Sigg ise, ailecek 7 haftalık bir seyahate çıktıklarını ve ihtiyaç duydukları şeyleri almalarının çok zor olduğunu söylüyor. Sigg, “Kimse telefona cevap vermiyor. Bu karmaşa her geçen saat daha da kötüleşiyor” diyor. Havayolu şirketlerinin insanların seyahatlerini gerçekleştirebilmek adına valizleri kurban ettiğini dile getiren Sigg, valizlerde telafisi imkansız maddi ve manevi değere sahip pek çok eşya olduğunu aktarıyor.
KRİZ NE ZAMAN BİTECEK?
İnsanların yazın daha çok seyahate çıkmasından ötürü bu küresel kriz giderek büyüyecek gibi duruyor. Salgın döneminde iptal edilen uçuşlardan dolayı ciddi ekonomik kayıplar yaşayan havayolu şirketleri binlerce pilotu, kabin görevlisini ve yer çalışanını işten çıkarmıştı. Şimdi seyahat yoğunluğu artıyor fakat pek çok havayolu şirketi ve havalimanı bu yoğunlukla başa çıkamıyor. Bunun neticesinde de Meksika'dan Sidney'e kadar birçok yerden yolcuların isyanı yükseliyor.
Şubat ayında Meksika'daki Mexico City'den Peru'daki Lima'ya gittiğini kaydeden Deborah Sergeant da, bagaj bandında 3 saat beklediğini belirtiyor. Sergeant, “3 saat sonrasında havayolu çalışanlarından biri yanıma geldi ve bavuluma dair bir kaydın bile olmadığın söyledi” diyor. Sergeant, bavulundaki eşyaların yaklaşık bin 500 dolar değerinde olduğunu dile getiriyor. “Bütün hayatım o valizdeydi” diyen öğretmen, kimseden bir telefon dahi almadığını vurguluyor.
Avustralya'nın önde gelen havayolu şirketlerinden Qantas'ın Sidney gibi uluslararası bir merkezde 10 bavuldan birini kaybettiği açıklandı. Şirket, salgın sırasında bin 700 kişi işten çıkarmıştı. Daha sonra bu adımı yasadışı bulunan şirket, şu an valiz elemanı eksikliği ile başa çıkmak zorunda. Avrupa'da da havacılık sektöründeki çalışma koşulları ve düşük ücretlerden dolayı benzer fiyaskolar yaşanıyor.
*Bu haberde yer alan bilgilerin önemli bir bölümü The Guardian'da "It’s a mess and I’ve never seen anything like it’: global lost luggage crisis mounts" başlığı ile yayımlanan makaleden alınmıştır.
Kaynak: Web Özel