Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan'da! "Bir milletin iki diasporası olmaz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan'da düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi Bakü Buluşması'nda konuştu.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: 

İki ayrı devlet olsak da aynı milletin evlatlarıyız. O Yüzden her fırsata iki devlet tek millet diyoruz.  Biz burada kendimizi misafir gibi değil, ev sahibi gibi hissediyoruz. Türkistan coğrafyası bizim anayurdumuz, ana coğrafyamızdır.

Dünya Türk İş Buluşması'nın Türk dünyasındaki ekonomik ilişkilerin artmasına vesile olmasını diliyorum.  Özbekistan'ın tam üyeliği ile konsey daha da güçlenmiştir. Amacımız ve arzumuz tek bir soydaşımızın dahi dışarıda kalmayacağı bir yapıyı tesis etmektir.

"BİR MİLLETİN İKİ DİASPORASI OLMAZ"

Türk dünyası olarak hem birbirimize hem de dünyanın farklı yerlerine göç veriyoruz. Değerli dostum Aliyev'in dediği gibi bir milletin iki diasporası olmaz. Tüm kardeşlerimize Türk diasporasının doğal üyesi olarak bakıyoruz. Türkiye ile Azerbaycan bir millet iki devlet şiarını kullanarak tüm sorunların üstesinden gelir.  

"TERÖRİSTLERE 400 KAMYON MÜHİMMAT GÖNDERİLDİ"

Türkiye yaklaşık 40 yıldır aralıksız bölücü terör örgütüyle mücadele ediyor. Terör eylemlerine 10 binlerce vatandaşlarını kurban vermiş bir ülkeyiz. Müttefiklerimizin ve dost bildiğimiz ülkelerin türlü oyunlarına şahit olduk. Ancak Suriye'de yaşadığımız kadar yaşamadık. Daha geçen hafta DEAŞ ile mücadele bahanesiyle 400 kamyon mühimmat bu teröristlere Irak üzerinden gönderildi. Bütün bunlar dünyanın gözü önünde yapıldı.

"EY ARAP LİGİ SEN BUNU GÖRMÜYOR MUSUN?"

Terörle mücadele ediyoruz diye aklı hayale gelmedik tehditlerle karşı karşıya kaldık. Son attığımız adımın tek sebebi var, Suriye'nin kuzeyini bu PKK'nın yan unsurları durumunda olan PYD/YPG ve DEAŞ bu terör örgütlerinden temizlemek ve orayı gerçek sahiplerine teslim etmektir. Biz bunu El Bab'da yaptık. Aynı şekilde Cerablus'u biz bu teröristlerden temizledik mi temizledik. Cerablus'ta şu an Türkler mi var, hayır gerçek sahipleri var. Ey Avrupa Birliği sen bunu görmüyor musun? Ey Arap Ligi sen bunu görmüyor musun? 

"VAZGEÇMEYECEĞİZ, SİZ NE DERSENİZ DEYİN"

Ne zamandan beri terör örgütleri NATO üyesine karşı savunur hale geldi? Dün basın toplantısında da onu söyledim; siz bu terör örgütlerini NATO'ya üye aldınız da benim mi haberim olmadı? Biz bu adamdan vazgeçmeyeceğiz, siz ne derseniz diyin. 

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtları, ülkemizin hiçbir ayrım yapmadan terörle mücadelede hiçbir ayrım yapmama kararlılığımızın nişaneleridir. Bu iki harekatla, Fırat Nehri’nin batısındaki 4 bin kilometrekarelik bir alanı DEAŞ’lı ve PKK-YPG’li teröristlerden temizlemiştik.

9 Ekim’de başlattığımız Barış Pınarı Harekatıyla ise bu kez Fırat’ın doğusunu terörden arındırmayı hedefliyoruz. Harekatımızın iki önemli amacı bulunuyor. Bunlardan ilki; Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG kaynaklı terör tehdidinin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Zira son dönemde güvenlik güçlerimizi ve sivilleri hedef alan terör eyleminin arkasında, Suriye’nin kuzeyinde eğitim gören PKK/YPG’li teröristler vardır.

Bu terör örgütünün, işgali altındaki bölgelerde, yerel halkı göçe zorladığı, çocuk savaşçı kullandığı, etnik temizlik yaptığı, muhaliflerini katlettiği, uluslararası kuruluşlar tarafından da belgelenmiştir.

"18 ŞEHİDİMİZ, 200'E YAKIN YARALIMIZ VAR"

Barış Pınarı Harekâtı başladığından bu yana sadece Mardin, Şırnak ve Gaziantep şehirlerimize 700’ün üzerinde havan ve roket atıldı. Biri 9 aylık mülteci bir bebek olmak üzere 18 şehidimiz, 200'e yakın yaralımız var.  Şimdiye kadar 550’nin üzerinde teröristi de etkisiz hale getirdik.

Siz kendinize göre Türkiye ile ilgili karar alıyorsunuz, alsanız ne yazar almasanız ne yazar. Bizim medeniyetimizde bu tür darda kalmışların elinden tutmak vardır. Barış Pınarı Harekatı’nın Kürtleri hedef aldığı, DEAŞ’la mücadeleyi zaafa uğratacağı, demografik yapıyı değiştireceği, siyasi çözümü tıkayacağı ve insani felakete yol olacağı iddialarının hepsi yalandır, iftiradır, bühtandır. Bizim işimiz teröristlerdir. Suriye’nin kuzeyindeki terör bataklığı kurutulmadan, ne ülkemiz ne bölgemiz ne de Suriye halkı huzura kavuşacaktır.

"4 MİLYON SIĞINMACI İÇİN 40 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE HARCAMA YAPTIK"

Harekatın ikinci gayesi ise 8 yıldır ülkemizde misafir ettiğimiz 3 milyon 650 bin Suriyelinin vatan hasretini bitirmektir. Türkiye, Suriye kaynaklı düzensiz göç akınına en fazla maruz kalan, siyasi, ekonomik ve sosyal olarak en ağır bedelleri ödeyen ülkelerin başında geliyor. Ülkemizdeki yaklaşık 4 milyon sığınmacı için bugüne kadar 40 milyar doların üzerinde harcama yaptık.

Bütün liderlere gelin, Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge ilan edelim, buyrun size harita, proje. Bunu beraber yapalım, bu insanları çadırlardan kurtaralım. Hepsi çok güzel ama destek vermeye gelince bir kuruş kimseden destek yok.

"BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ"

Erdoğan, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'yla en az 1974 Kıbrıs Barış Harekatı kadar hayati önemde bir adım attığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Harekatımızı sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Başladığımız işi bitireceğiz. Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez." 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi 7. Zirvesi'ne katılmak üzere Azerbaycan'a geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Bakü temaslarının ilk gününde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le bir araya geldi. Erdoğan, daha sonra Dünya Türk İş Konseyi Bakü Buluşması Toplantısı'na katıldı. Erdoğan, temaslarının ikinci gününde 7'nci Türk Konseyi Zirvesi'ne katılacak ve ikili görüşmeler gerçekleştirecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü Haydar Aliyev Havalimanı'nda, Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Yakup Eyyubov, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral ve büyükelçilik personeli tarafından karşılandı.

Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Azerbaycan'a geldi.

AA