Çavuşoğlu Alman mevkidaşıyla bir araya geldi!

Çavuşoğlu Alman mevkidaşıyla bir araya geldi!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile basın toplantısında, Barış Pınarı Harekatı, güvenli bölge, mültecilerin Suriye'ye geri dönüşü gibi konularda kritik açıklamalarda bulundu

Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları;

Bizim Almanya'dan müttefik olarak beklentimiz terörle mücadele yanımızda olmalarıdır. Terör örgütleri Almanya'da şiddete başvurmaktan çekinmiyor. bu tip eylemlerin takipçisiyiz. PKK orada yaşayan vatandaşlarımıza çok sayıda saldırı düzenledi. 

Suriyeli mültecilerin geri döndürülmesi amaçlarımızdan bir tanesi. Biz tüm mutabakatlarımızda gönüllü ve güven içinde dönmeleri gerektiğinin altınız çizdik. Şu anda Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat bölgelerimize 365 binden fazla göçmen gönüllü olarak döndüler ve her türlü yardımı yapıyoruz. Dönenlerin temel ihtiyaçlarının karşılanması konusunda başta Almanya olmak üzere, uluslararası örgütlerle çalışmayı bekliyoruz. Türkiye'nin insani konulardaki hassasiyeti çok önemli olmuştur.

Gelecek yılın ikinci yarısında Almanya AB'nin dönem başkanlığına öncülük ediyor. İkili ilişkilerimize kısaca değinme imkanı bulduk. Önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanımızın Boris Johnson ve Merkel ile bir araya gelmesinin detaylarını da konuştuk. 

Maas'ın konuşmasından satır başları;

Çok kısa vadeli bir görüşme oldu, bunun doğal olmadığını biliyorum ama durumun ciddiyeti bunu gerekli kıldı. Son olarak BM'de yoğun bir şekilde görüşerek Suriye'yi ele aldık. Bu sürede bu konuları da ele aldık. AB'nin tutumu ve Avrupalı partnerlerimizin tutumunu Türkiye'nin harekatını ele aldık. Müttefikler ve partnerler arasında böyle durumlarda birbirimiz hakkında değil, birbirimizle konuşmamız lazım. Çok ciddi bir diyaloğa ihtiyacımız var. Türkiye'nin AB ile olan ilişkileri açısından sorumluluklarımız var. Almanya için Türkiye çok önemli bir NATO müttefiki. Bu savaşın çok uzun sürdüğünü düşünüyoruz, önümüzde kış var. Korkunç bir savaş olup insanların acı çekmesini istemiyoruz. 

Soçi anlaşmasından sonra yeni gerçeklerle karşı karşıyayız. Şu anda bu nedenle de Soçi'nin sonuçlarını tekrar ele almak durumundaydık. DEAŞ ile mücadele koalisyonu nezdinde ortak güvenlik çıkarlarımız var. DEAŞ'la mücadele sona ermiş değil. Soçi anlaşması ışığında bizim için ateşkesin sürmesi ve uzatılması çok önemli. 

Kuzey Suriye'de askeri güçlerin kalıcı olmaması, geçici bir statüko olmasını konuştuk ve Türk tarafı bunu teyit etti, bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye ile birlikte yoğun çaba harcadık. Tüm taraflara çağrıda bulunuyoruz. Uluslararası insani yardım kuruluşlarının buraya ulaşabilmesi çok önemli, geri dönebilmeleri sağlanabilecektir. Güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde dönebilmeleri konusunda teyidinizi aldım. 

İKİ BAKAN SORULARI YANITLADI

Çavuşoğlu; "Bizim de gördüğümüz Almanya kendi içinde anlaşsın, farklı görüşler olduğunu görüyoruz, iç işlerine karışmak için söylemiyorum. Birlikte güvenli bölge oluşturma konusu Cumhurbaşkanımızın 8-9 sene önce ortaya attığı bir konuydu ve bunu o dönemki ABD Başkanı Obama ile Merkel ile görüşmüştü. O dönem Obama bu fikri havadan güvenliğin sağlanamayacağı düşüncesiyle reddetti, en son Trump'ın böyle bir önerisi oldu. ABD ile güvenli bölge oluşturması konusunda çok çalıştık ama ABD'nin samimi olmadığını görerek harekatı başlattık. Önce ABD, sonra Rusya ile mutabakata vardık. Rusya ile vardığımız mutabakatta, buraların teröristlerden temizlenmesi, Suriyelilerin güvenli olarak geri dönmelerinde anlaştık. Buna katkıda bulunmak isteyen varsa, bekleriz. Şu ana kadar Barış Pınarı Harekatı'nın temizlediği bölgelere BM'nin açıkladığı verilerle 30 bin kişi dönmeye başladı."

Maas, "Güvenli bölge konusu görüşmemizde çok yer teşkil etmedi. Gerçekçi bir öneri olmadığı söylendi, biz de bu nedenle şu an oradaki insanlar için önemli konulara öncelik verdik. Suriye, Ürdün veya Lübnan'da insani durumlar nasıl gelişecek... Ortak pozisyonlar konusunda anlaşmamız gerekiyor."

Çavuşoğlu; "Ordumuz insani konularda en hassas ordudur. DEAŞ'la mücadele koalisyonunun Rakka ve diğer bölgelerde saldırılar sonucu 1335'ten fazla sivil öldü. Bizim Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarımızda böyle bir şey olmadı. Askerlerimiz bölge halkına kucaklayıcı oldu. Sivillere yardım götürmeye başladık. Bu harekat başladıktan sonra çok ciddi karalama politikaları gördük. Türkler Kürtlere saldırıyor denildi. Tel Abyad, Rasulayn bölgelerinin yüzde 90'ı Arap, nasıl oluyor bu? Kimyasal silah kullanıldığı söylendi, en sonunda Trump bile ABC kanalının yalanlarını skandal olarak nitelendirdi. O kadar gerçekdışı propaganda gördük ki, meğer bu terör örgütünün ne kadar seveni varmış. En küçük bir iddia, şikayet de olsa bunları soruştururuz, en küçük insan hakları ihlalini tolere etmeyiz. Bizim mücadelemiz terörledir. Terör örgütlerinin hepsiyle mücadele edelim, özgür Suriye Ordusu DEAŞ'la mücadele ederken iyi, PKK ile mücadele ederken onları terörist ilan ediyoruz, bu doğru değil.

Maas, "Bizim açımızdan İdlib'deki durum son derece zor bir durum. Birçok insan geçtiğimiz aylarda oraya kaçtı çünkü. Oradaki konut durumu son derece kısıtlı. Rejimin askerleri büyük bir insani krize neden olabilir, bunu Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'a da söyledim."

Maas; "Biz geçmişte de DEAŞ'lıların çocuklarını alıyorduk. suriye'nin kuzeyindeki durumdan dolayı bu biraz zorlaştı, hangi sınır kapılarından geçecekleri konusunda örneğin. Bundan sonra da alacağız, Fransa ve Hollanda ile birlikte çalışacağız. Bunların kim oldukları çok önemli, yasal kanıtların olması da çok önemli. Biz şunu önlemek istiyoruz. DEAŞ'lı katillerin geri dönüp daha sonra bunların mahkeme önüne çıkarılıp serbest bırakılmalarını önlemek istiyoruz. Mahkeme nezdinde kullanılacak somut kanıtların olması gerekiyor."

Çavuşoğlu; "Tüm vardığımız son mutabakatlarda görülüyor ki, çok güçlü bir şekilde altı çizilmiştir. Suriye'nin toprak bütünlüğü Türkiye çok hassastır. YPG/PKK bu kadar bölmeye çalışırken, İsrail ve Fransa destek verirken, hiç kimse hassasiyet göstermiyordu. Bizim Suriye topraklarında gözümüz yok bu çok net. Mültecilerin gönüllü şekilde geri dönmeleri konusunda en hassas biziz. Birçoğu yaralanmış mülteciyi Yunanistan geri atıyor, Ege denizlerinde botlara ateş edildi, delindi vuruldu, bunlar normal değil. Son dönemlerde muhalefet de bunları suistimal etti seçim döneminde. Bu insanları böyle göndermek bir kere suç, bu konuda kimseye teminat vermek zorunda değiliz. Terörün Suriye'deki durumun öyle çok boyutu var ki tek başımıza mücadele vermemiz mümkün değil."

Çavuşoğlu; "Soçi ziyaretimizde daha çok Suriye meselesini konuştuk. anlaşamadığımız Kırım gibi konular var. F-35 gibi konulara Türkiye'nin katılmaması büyük bir haksızlıktır. ABD bazı tek taraflı adımlar attı. Düzeltilmesi için olumlu adımlar var. Bazı parçalarını Türkiye üretiyor diye Trump da söyledi. Mevcut ikili durumlardan dolayı böyle durumlarla karşı karşıya kaldık ama düzelecektir."

Mazlum Kobani teröristtir, önde gelen isimler de bu kişiyle fotoğraflar yayınlıyor. ABD'nin 3 milyon ödül koyduğu, PKK'nın önde gelen isimlerindendir. Interpol tarafından da kırmızı bültenle aranmaktadır. ABD Başkanının bununla konuşması normal değildir. Pompeo ile de konuştum kendi istihbaratlarından bilgi almasını söyledim. Her şeyden önce bir insanın ismi olur, bu her gün isim değiştiriyor, bu kod adı kullanıyor, ben neden kod adı kullanmıyorum? Teröristler kod adı kullanır."

Mevlüt Çavuşoğlu Almanya Heiko Maas canlı son dakika