Arkadaşlıklarımızı nasıl karantinaya aldık?

Tüm dünya tecrit süreçlerini oldukça sıkı kurallarla yaşarken, pek çok yakın arkadaş, aile ve akrabalar da birbirinden uzak kaldı. Başlangıçta sosyal çevrelerle ilişkiler online olarak da yakın tutulmaya çalışıldı. Akıllı telefonlar, Zoom gibi görüşmeler ayarlanmış, hatta alkollü masa buluşmaları da yine aynı şekilde gerçekleştirilmişti. Ancak kısıtlamaların yavaş yavaş kaldırılmasıyla, vatandaşların arkadaş gruplarının azaldığı fark edildi. 

Independent'in haberine göre, insanların ilişkilerini yeniden değerlendirmesinin, bazılarının sürdürülürken bazılarının elenmesi için çok iyi bir fırsat sağlandı. 

YouGov tarafından yapılan araştırmada, birçok İngiliz vatandaşının şu an koronavirüs pandemisinden öncesine kıyasla daha az arkadaşı olduğunu, yüzde 18'lik bir kesimin yakın arkadaş gruplarının geçen yıl küçüldüğünü ortaya koydu. Yaşları 25 ile 49 arasında değişenlerin üçte ikisi (yüzde 67) arkadaşlıklarının zarar gördüğünü söylerken, her 10 kişiden 3'ü geçen yıl arkadaşlarıyla daha da yakınlaştığını söyledi.

Priory Hospital Roehampton'da danışman psikiyatrist olan Dr. Natasha Bijlani, "Birleşik Krallık en şiddetli karantinalardan birini yaşadı. Hepimiz, özellikle yalnız yaşayanlar zorunlu tecrit altındayız. Arkadaşlıklar gerçekten önemli, çünkü yalnızlık ve izolasyon çok yıkıcı etkenlerdir." dedi, fakat sahip olduklarımızın bize olumlu katkıda bulunup bulunmadığını görmemiz için bize zaman tanıdı. 

DÜŞÜNMEK İÇİN FAZLA ZAMANIMIZ OLDU

Bijlani, dostlukların 'karşılıklı bir düzenleme' önemine vurgu yaparak, "Arkadaş olmak için, arkadaş olduğunuz kişinin tanıdığınız, güvenebileceğiniz, gerçekten hoşlandığınız, karşılıklı olarak destekleyici, size sempati duyan ve empati yapabilen biri olması gerekir." dedi.

Uzmanlar arkadaşlıkların bahçe bakımı gibi olduğunu, istenmeyen bazı bitkilerden kurtulmak gibi olduğunu vurguladı. Bu süreçte hayatın kısa olduğunu, sevdiklerini kaybetmenin, ölümü, yaşamı tam anlamıyla anladığını vurgularken, Malezya'da yaşayan 28 yaşındaki Rathika Sheila da pandemi öncesi 25 kişiyle çok sık görüştüğünü, her cuma veya cumartesi akşamı dışarı çıktığını, fark etmeden aslında 'pilinin bittiğini' söyledi. Ancak şimdi, uyumlu olmadığını düşündüğü bazı arkadaşlarını elediğini, insanların karşılıklı çaba harcaması gerektiğine inandığını, birilerini incitmekten korkarken, artık kendine şefkat gösterdiğini ifade etti.

TEKRAR SOSYALLEŞMEKTEN ENDİŞE DUYANLARA TAVSİYE

Dr Bijlani'nin tekrar sosyalleşme konusunda endişeli olanlar için tavsiyesi işi ağırdan almaları yönünde oldu. "Gerçekten endişeli yapıdaysanız, en yakın hissettiğiniz insanlarla, belki de her seferinde bir tanesiyle bağlantı kurmaya çalışın. Herkes zaman zaman endişelenir, önemli olan bununla ne kadar iyi başa çıktığımızdır. Virüs korkusunu azaltıp hükümetin kurallarına uyun, karantinada oluşturduğunuz hiçbir iyi alışkanlığı kaybetmeyin.

Güveniniz arttıkça daha fazla insanla tanışabilirsiniz, ancak kendi belirlediğiniz arkadaş grubuyla devam edebilirsiniz. Ve kendinize karşı nazik olun. İnsanlar dönüşebilir, ancak zaman alır" dedi. 

Kaynak: Haber Global TV