Almanya'da tarihi sonuçlar! Merkel'in partisi gelmiş geçmiş en kötü performansı gösterdi
Almanya'nın tarihi seçiminde sonuçlar ortaya çıkmaya başladı. Angela Merkel'in partisi gelmiş geçmiş en kötü performansı gösterdi, Sosyal Demokrat Parti (SPD) zafere ulaştı.
16 yıllık Angela Merkel dönemini bitiren seçim büyük çekişmeye sahne oldu. Sandık çıkış anketlerine göre SPD yüzde 25,7 ile birinciliğe uzandı. Muhafazakar Hristiyan Birlik Partileri (CDU-CSU) yüzde 24,1 ile ikinci sırayı alırken, koalisyon hükümetinin kaderini belirlemesi beklenen Yeşiller Partisi'nin oy oranı yüzde 14,8 oldu.
Anketlere göre federal parlamentoya giren dördüncü parti Hür Demokrat Parti'nin (FDP) oyları yüzde 11,5. Aşırı ağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) yüzde 10,3 ile beşinci, Sol Parti (Die Linke) de yüzde 4,9 oy oranına sahip.
Mevcut projeksiyonlara göre SPD'nin parlamentodaki sandalye sayısı 205, CDU/CSU'nun 194 olarak hesaplanıyor. SPD lideri Olaf Scholz, partisinin iktidar yetkisine sahip olduğunu söyledi. Büyük bir başarıya imza attıklarını ifade eden Scholz, "Sonuçlar, seçmenlerin beni başbakan olarak görmek istediklerini gösteriyor" dedi.
Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) başbakan adayı Armin Laschet ise seçim sonuçlarını değerlendirdiği konuşmasına, 16 yıl Almanya Başbakanı olarak görev yapan Angela Merkel'e teşekkür ederek başladı. Armin Laschet, "Çok çekişmeli bir yarış olacağını biliyorduk" dedi.
Laschet, henüz nihai sonuçlar belli olmasa da, ilk sonuçların kendilerini mutlu edemeyeceğini söyledi ve ekledi: "CDU liderliğinde bir hükümetin kurulabilmesi için her şeyi yapacağız".
CDU/CSU, sandık çıkış anketlerine göre oyların yüzde 25'inden biraz daha fazla almış görünüyor ve bu, partinin Almanya'da federal düzeyde aldığı en düşük oy oranı.
Almanya'da II. Dünya Savaşı sonrası yapılan hiçbir seçimde CDU/CSU'nun oy oranı yüzde 30'un altına inmemişti.
KOALİSYON PAZARLIKLARI
BBC'nin Avrupa'dan sorumlu editörü Paul Kirby, başından beri seçim sonuçlarının belirleyici olmadığının bilindiğini hatırlatıp Başbakan Merkel'in koalisyon kurulana kadar görevde kalacağını, koalisyon müzakerelerinin de Noel'e kadar uzayabileceği söylüyor.
Merkel'in halefi, Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden Almanya'yı gelecek dört yıl yönetecek ve gündemin baş maddeleri arasında da iklim değişikliği yer alacak.
İktidarda yalnızca muhafazakârlar ve Sosyal Demokratlar'ın gözü yok. Koalisyon pazarlıklarında tavırları belirleyici olacak olan Yeşiller Partisi ve liberal Hür Demokrat Parti'nin (FDP) de gözü iktidarın parçası olmakta.
İki parti de sandıkta çok büyük başarı elde etmedi ama oy oranlarının toplamı tüm oyların dörtte birine denk geliyor. Bu da, her iki büyük partiyi de ileriye taşıyabilecekleri anlamına geliyor.
Ülkenin en büyük iki partisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) "büyük koalisyon" kurmaması halinde, yeni hükümet için en az üç partinin bir araya gelmesi gerekecek.
Tüm partiler, aşırı sağcı ve Avrupa Birliği karşıtı Almanya İçin Alternatif (AfD) Partisi'yle birlikte çalışmayacaklarını açıkladı.
Bu durumda partilerin renklerini sembolize eden koalisyon seçenekleri şöyle:
'Trafik Işığı': Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller Partisi-Hür Demokrat Parti koalisyonu
'Kırmızı-kırmızı-yeşil': Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller Partisi-Sol Parti koalisyonu (Ancak Sol Parti'nin yüzde 5 barajını aşıp Federal Meclis'e girip giremeyeceği henüz netleşmedi)
'Jamaika': Hristiyan Birlik partileri, Yeşiller Partisi, Hür Demokrat Parti koalisyonu.
SPD ve CDU/CSU'nun yanlarına Yeşiller Partisi'nin de almaları halinde 'Kenya', liberal Hür Demokrat Parti'yi de almaları halinde 'Almanya' koalisyonu gündeme gelebilir.
Yeşiller Partisi, Sosyal Demokrat Parti'ye; liberal Hür Demokrat Parti de Hristiyan Birlik partilerine daha yakın.
Ancak iki blok da koalisyon hükümeti kuramıyor.
Sosyal Demokrat Parti de Hristiyan Birlik partileri de yeni hükümetin liderliklerinde kurulmasını istiyor ve birlikte hükümet kurmaya mevcut şartlarda sıcak bakmıyor.
Yeşiller Partisi, Hristiyan Birlik partileri ve Hür Demokrat Parti'yle; ya da Hür Demokrat Parti, Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller Partisi'yle anlaşırsa koalisyon düğümü de çözülmüş olacak.
Yeşiller Partisi'nin eş başkanı ve başbakan adayı Annalena Baerbock, 'muhteşem bir sonuç aldıklarını' söyledi.
Annalena Baerbock, Almanya'nın yeni bir başlangıca ve 'iklim hükümetine' ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
GENÇLER KİME OY VERDİ?
İlk seçim projeksiyonlarına göre 30 yaş altı seçmenlerde iki parti öne çıktı. Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti (FDP) gençlerin oylarının yüzde 40'tan fazlasını almış görünüyor.
FDP ve Yeşiller, seçim sonrası gelecek koalisyon görüşmelerinde en çok söz sahibi olacak partiler olarak öne çıkıyor.
Sosyal Demokratların genç oylarında yeterince başarılı olmaması ise bazı kesimler tarafından şaşırtıcı olarak değerlendiriliyor.
ZDF ve Forschungsgruppe Wahlen'in projeksiyonlarına göre genç seçmenin oy dağılımı şöyle:
Yeşiller - Yüzde 22
Hür Demokrat Parti (FDP) - Yüzde 20
Sosyal Demokrat Parti (SPD) - Yüzde 17
Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) - Yüzde 11
Sol Parti - Yüzde 8
Almanya için Alternatif Partisi (AfD) - Yüzde 8
YEŞİLLER PARTİSİ'NİN YÜKSELİŞİ
Seçim kampanyasında bir ara Yeşiller ve adayları Annalena Baerbock'in oy oranı anketlerde yüzde 28 civarındaydı. Ama ilk projeksiyonlar partinin oy oranın yüzde 14,8 olduğunu ve FDP'nin üstünde üçüncü sıraya yerleştiğini gösteriyor.
Yine de daha önce genel seçimlerde (2009'da) oy oranı yalnızca yüzde 10'un biraz üstünde çıkan bir parti için bu sonuçlar oldukça yüksek. Bu da iklim değişikliğinin Almanlar için ne kadar önemli hale geldiğine işaret ediyor.
Yeşiller Partisi daha önce hükümetin küçük ortağı olmuştu ama hiçbir zaman aldıkları destek bu seviyeye çıkmamıştı. Yeşiller Partisi'nin dışişleri bakanı olarak görev yapan ve Almanya'da 1998-2005 arasında merkez soldan iktidar olan Gerhard Schröder döneminde başbakan yardımcılığı da yapan merkez sol üyesi Joschka Fischer'i hatırlıyor olabilirsiniz.
DAHA İYİSİ OLABİLİRDİ
Sonuçlar iyi görünse de anketlerdeki oranlara göre düşük kalıyor.
BBC'ye konuşan Yeşiller Partisi milletvekili ve partinin dış ilişkilerden sorumlu üyesi Omid Nouripour 'partinin daha iyi yapabileceğini' ama halkın gözündeki algıları henüz yıkamadıklarını söyledi.
Nouripour, "Kampanya yaparken yaşadığımız en komik durum, halkın gelip size yasaklar partisi olduğunuzu söylemesi oluyor. 'Arabalarımızı, uçaklarımızı, köprülerimizi, veya nehirlerimizi her neyse elimizden almak istiyorsunuz', diyorlar. Bu yıkmamız gereken bir klişe" dedi ve ekledi: "Son haftalarda iyi iş çıkaramadık. Bu daha sonra konuşmamız gereken hatalarımızdan biri. Ama günün sonunda bu klişeler sonsuza dek kalmayacak ve üstelerinden geleceğiz."