Dünya dışı yaşamla neden karşılaşmıyoruz? Sebebi Büyük Filtre mi?
Bilim insanları, hala neden dünya dışı yaşamla, yani uzaylıların kurdukları medeniyetlerle karşılaşmadığımıza dair değişik fikirlere sahip. Önde gelen araştırmacıların bir kısmı, dünya dışındaki büyük medeniyetlerin halihazırda 'yok olmuş olabileceği' düşüncesine dayanan Büyük Filtre'yi öne sürüyor.
Bilim insanlarının öne sürdüğüne son teze göre, uzaylıların kurdukları uygarlıklar insanlığın şimdilik bilmediği bir dönemde var olmuş olabilir... “Olmuş olabilir” ifadesi kullanılıyor zira biz onlarla tanışmadan önce yok oldukları ve yok olma sırasının bizde olabileceği iddia ediliyor. Nükleer savaş, iklim değişikliği veya salgın hastalıklar gibi tehditler, bilinç sahibi başka bir yaşam keşfedemeden insanlığın sonunu getirebilir. Böylece, bu kadar aramaya rağmen dünya dışı varlıkların neden bulunamadığına dair bilim insanlarının öne sürdükleri açıklama olan döngü argümanı da destek bulabilir.
Peki nedir bu argüman? Söz konusu argüman aslında 1996 yılında ortaya atıldı. Ekonomist Robin Hanson tarafından kaleme alınan Büyük Filtre fikrine göre Dünya'nın ötesinde bir yaşamın bulunmamasının nedeni medeniyetin kendi kendini yok ettiği bir üst eşiğe, bir tavana çarpması. California Institute of Technology'de görev yapan astrofizikçi Dr. Jonathan Jiang da bu argümandan yola çıkıyor.
'DÜNYA DIŞI VARLIKLAR NEREDELER?'
Aslında Dr. Jiang da dahil olmak üzere bu savı destekleyen bilim insanları, uzayın keşfi gibi büyük bilimsel atılımlarla Büyük Filtre denen tavana her geçen gün daha da fazla yaklaşıldığını öne sürüyor. Hanson meslektaşlarına 1950'de “Neredeler?” diye sormuştu. “Geniş evrenin şimdiye kadar uzaylılarla dolup taşması” gerekmez miydi? “Dolup taşmak” bir yana dursun ortada bizden başka kimse yok gibi...
Bazı bilim insanları bundan yola çıkarak uzayda hayat bulamamış olmamıza olumlu bakıyor. Bu görüşe göre olur da kendimize yakın veya daha geri ama yaygın bir hayat bulursak bu gelişmiş uygarlıkların oluşmasına bir engel olduğu anlamına gelebilir. Belki uygarlıklar uzayın vahşi doğası nedeniyle yok olmakta; belki de gelişirken çevrelerini, kaynaklarını tüketerek veya savaşarak kendilerini ve gezegenlerini tüketmekte. Bu noktada Dr. Jiang kritik soruyu masaya yatırıyor:
“Teknolojik gelişme yolculuğuna çıkan her uygarlığı bekleyen bir tür Büyük Filtre var mı ve eğer varsa insanlık bu nihai devir teslim töreniyle henüz yüzleşmedi mi? İyimser bir bakış açısı, 1945'te kendi kendimizi yok etme yeteneğini ilk kez geliştirmemize rağmen varlığımızın sürdüğünü işaret ediyor. Bununla birlikte son 77 yıl (gelişmiş dünyada, sadece ortalama bir insan ömrü) pek çok 'yok olmaya ramak kala' anlarla dolu olduğundan dikkatli olunmalı.”
Dr. Jiang ve ekibi Büyük Filtre'nin ötesine geçmenin anahtarı olarak kendimizdeki, insanlığın sonunu getirebilecek nitelikleri belirlemeyi ve bu sayede bir felaketi önceden etkisiz hale getirmeyi gösteriyor.
California Institute of Technology'nin NASA için çalışmalar yapan Jet Tahrik Laboratuvarı'nın direktörü Dr. Jiang, 2020'de dünyanın en iyi 20 iklim bilimcisinden biri seçildi ve geride kalan 17 yılda NASA'dan 7 farklı ödül ve nişana layık görüldü. Dr. Jiang'ın son makalesi ise “Büyük Filtre'yi Aşmak: Dünya Dışı Yaşam ve İnsanlığın Evrendeki Geleceği” başlığını taşıyor.
'DÜNYA DIŞI VARLIKLARIN YOLLARI BİZİMLE KESİŞMİŞ OLSAYDI...'
Ancak Dr. Jiang ve kendisiyle aynı görüşü paylaşan meslektaşları bu argümanı sadece bir tartışma başlatmak, bir beyin fırtınası doğurmak için de öne sürmekteler. Dr. Jiang bu çerçevede “Eğer dünya dışı varlıkların yolları bizimle kesişmiş olsaydı muhtemelen insan türünün çok salak olduğu kanısına varırdı zira savaşlarımız var, birbirimizle kavga ediyoruz, çocuk gibi davranıyoruz. Ayrıca iklim değişikliği gibi onlarca problemimiz var. Bir uzaylının bakış açısından türümüzle neden gurur duyduğumuzu anlamak çok güç” diyor.
Bununla birlikte Büyük Filtre'yi benimsemeyen bilim insanları da elbette mevcut. Bu görüşteki araştırmacılar, insanlığın evreni keşfetme serüveninin daha çok başında olduğunun altını çiziyorlar. Dünya'nın ötesinde yaşam arayışına öncülük eden Dünya Dışı İstihbarat Araştırma Enstitüsü'nden kıdemli astronom Dr. Seth Shostak, Büyük Filtre fikrine ilişkin şunları söylüyor:
“Argümanları çok basit. 'Hiç uzaylı görmüyoruz, dolayısıyla başlarına bir şey gelmiş olmalı.' Kasabadaki tek av hayvanının biz olduğumuzu düşünüyorsak, yüz binlerce ışıkyılı içinde görüş alanımızdaki tek zeki türün biz olduğumuzu düşünüyorsak, o zaman bir tür mucizeyiz. Ben bu fikri kabul etmiyorum. Bilime göre eğer özel olduğunuzu düşünüyorsanız muhtemelen değilsinizdir.”
Kaynaklar: The Times, hanson.gmu.edu, arxiv.org, Is Humanity Doomed? Insights from Astrobiology (Seth D. Baum, Şubat 2010)
Kaynak: Web Özel