Bakan Kacır tarih vererek duyurdu: Bunu başaran 11 ülkeden biri olacağız
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 8 Temmuz 2024 haftasında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'nın uzaya gönderileceğini açıkladı. Kacır, "Böylelikle bunu başaran 11 ülkeden biri olacağız" dedi.
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Çankırı'da bulunan Bakan Kacır, burada katıldığı bir etkinlikte 8 Temmuz 2024 haftasında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'nın uzaya gönderileceğinin müjdesini verdi.
Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen ve Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın da eşlik ettiği 'Gençlik Buluşması' programında konuşan Bakan Kacır, "Türkiye'nin en büyük kuvveti TEKNOFEST kuşağıdır.
Biz başka ülkelerle mukayese ettiğimizde çok genç, dinamik ve inançlı bir gençliğe sahibiz. Bizim nüfusumuzun ortanca yaşı 33, Avrupa'nın ortanca yaşı 43, Almanya'nın ortanca yaşı 47- 48, biz onlardan 10- 15 yaş daha genciz. Bu çok kıymetli. Çünkü dünyayı yenilikçi teknolojiler değiştiriyor, dönüştürüyor. Bütün dünyada yenilikçi teknolojilere gencecik insanlar imza atıyor. İşte bu anlayışla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinden sürdürdüğümüz milli teknoloji hamlesi projelerinin tümünde işin kalbinde, merkezinde Türk gençliğini yani sizleri görüyoruz. İnanıyoruz ki sizler önünüzdeki engeller kaldırıldığında dünyanın en iyisi işleri başarabileceksiniz. Aslında Türk gençleri bunu ispat ettiler. Savunma sanayinde, havacılıkta, Türkiye belki de beklenmedik şekilde muazzam bir başarı hikayesi ortaya koydu" diye konuştu.
Türk gençlerinin yerli ve milli teknolojik hamleler gerçekleştirdiğini ifade eden Bakan Kacır, "6 yıldır dünyanın en büyük teknoloji festivalini Türkiye'de düzenliyoruz. Şakir Zümre'leri, Nuri Killigilleri, devrim otomobilinin başına gelenleri düşünürsek adeta tüm milli sanayi tarihimiz akamete uğratılmış hikayeler tarihi olarak 2000'li yıllara geldi. Nihayet 2 binli yıllarda bir sağlam irade, 'Bu ülkenin neye ihtiyacı varsa, hangi kritik teknolojileri geliştirmemiz, üretmemiz gerekiyorsa, bunu bu ülkenin öz evlatlarının alın teriyle, akıl teriyle yapacağız biz de onların sımsıkı arkasında duracağız' dedi ve bu ülkenin öz evlatları sizin gibi gencecik insanlar önleri açıldığında, önlerindeki engeller kaldırıldığında Bayraktar'ları, Anka'ları, Akıncı'ları, Aksungur'ları, Hürkuşları, Hürjetleri, Atak'ları, Gökbey'eri, Kızılelmaları ve nihayetinde işte KAAN'ı üretti, gökyüzüyle buluşturdu" şeklinde konuştu.
Bakan Kacır, uzay alanında söz sahibi ülkelerden biri olmaları gerektiğini aktararak, şunları söyledi:
"Ümit ediyoruz ki savunma sanayinde, havacılıkta, daha büyük başarılara imza atarken bir yandan da sanayinin ve teknolojinin tüm alanlarında benzer başarı hikâyeleri ortaya koyalım. İşte uzay bilimi ve teknolojileri bizim için böyle bir alan. İddia sahibi olmamız gereken bir alan. Çünkü hem çok stratejik bir alan hem de çok büyük ekonomik değer taşıyan bir alan. Bugün dünyada uzay ekonomisi yıllık 600 milyar dolar düzeyinde. Birkaç sene içerisinde 1 yılda uzay ekonomisine harcanan kaynak 1 trilyon dolara erişecek. 10 yıl önce yılda 100 uydu uzaya fırlatılıyorken şimdi yılda 2 bin uydu uzaya fırlatılıyor. Bütün bu gelişmeler Türkiye'nin bu alanda daha etkin, daha güçlü projeleri ortaya koyması gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Biz 20 yılda bu alanda önemli mesafe kat ettik."
Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar nedeniyle bilim, teknoloji ve uzay konularında geç kaldığını dile getiren Kacır, "Aslında bu alanda daha erken yola çıkmak istediği ancak 80'ler 90'lar Türkiye'si siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklarla heba ettiği yıllar oldu. Dünyada büyük bir bilgisayar, internet devrimi yaşanırken Türkiye maalesef bu yarışın hiçbir yerinde varlık gösteremedi. Ama 2000'li yıllara geldiğimizde yine aynı irade bu ülkenin kendi uydularını kendi imkanlarıyla geliştirmesine dönük projeleri başlattı, himaye etti. Önce BİLSAT görüntüleme uydusunda Türkiye ortak üretim yaptı. Sonra rasat görüntüleme uydusunu Türkiye kendi üretti. Sonra Göktürk görüntüleme uydusunu Türkiye yerli olarak üretti ve nihayetinde yaklaşık 600 kilometreden metre altı çözünürlükte görüntü almamızı sağlayacak elektro- optik kamerası dahil bütün kritik alt sistemleriyle yerli ve milli görüntüleme uydumuz İMECE'yi cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 2023'te uzaya göndermeyi başardık. Ama durmuyoruz, şimdi 8 Temmuz 2024 haftası ilk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A'yı inşallah uzaya göndereceğiz. Böylelikle bunu başaran 11 ülkeden biri olacağız. İMECE yaklaşık 600 kilometrede yaklaşık 600 kilogramlık bir uydu. TÜRKSAT 6A 36 bin kilometrede görev yapacak ve yaklaşık 4 bin 250 kilogramlık bir uydu. Ama hedefimiz daha ileriye gitmek. 380 bin kilometre ötede aya kendi teknolojimizle erişmeyi hedefliyoruz. Dünyada hibrit roket teknolojisi alanında en iddialı çalışmalara sahip 4 ülkeden birisi Türkiye. Bu teknolojiyle uzaya erişmeyi başardık. Hedefimiz bu uydu geliştirme faaliyetlerinden ve uydu fırlatma faaliyetlerinde elde ettiğimiz deneyim ve tecrübeyle önümüzdeki dönemde Türkiye'nin kendi teknolojisiyle aya erişmesini sağlayacak bir uzay aracı geliştirmek. Ve bu teknolojiye uzayda ilk kez tarihçe kazandırarak yani bu teknolojiyi uzayda ilk kez uygulayarak önümüzdeki yıllarda uzay ekonomisinden uyduların yörüngeler arası transferlerini gerçekleştirebilecek uzay araçları üretebilen bir ülke olarak pay almayı sağlamak. Biz her bir projemizde bu ülkenin istikbali için, istiklali için, geleceği için en doğrusunu planlıyor en doğrusunu sizlerle birlikte hayata geçirmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır, Türkiye'nin savunma sanayinde ortaya koyduğu başarıdan bahsederek, şöyle dedi:
"Türkiye inşallah savunma sanayinde, havacılıkta nasıl başarılı olduysa, uzay teknolojilerinde de benzer bir başarı ortay koyacak. Nasıl savunma sanayinde bugün ihracatı 250 milyon dolardan 5,5 milyar dolara çıkarabilmişsek, nasıl savunma sanayinde bugün 3 bine yakın firmamızla 80 bine yakın gencimizi istihdam etmişsek, inşallah sizin gibi pırıl pırıl genç kardeşlerimizi uzay sanayinde istihdam edeceğiz ve dünyada önemli uzay güçlerinden biri haline geleceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız 2018 yılında Türkiye Uzay Ajans'ını kurdu. 2021 yılında milli uzay programını Sayın Cumhurbaşkanımız dünyaya ilan etti. Türkiye'nin bütün bu alanlarda adım adım hangi hedeflerini gerçekleştireceğini bütün dünyaya duyurdu. Bu alan çok stratejik bir alan bizim bu alanda iftiharla isimlerini zikrettiğimiz tüm akıllı hava araçlarımız, insansız hava araçlarımız, bu hava araçlarından attığımız tüm akıllı mühimmatlar, akıllı füzeler hangi anda, hangi konumda olduklarını uydulardan haber alıyorlar. Dolayısıyla bu teknolojilerdeki gelişme bizim için çok stratejik bir değer taşıyor. İnşallah bütün bu projeleri gerçekleştireceğiz."
Bakan Kacır, Alper Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 13 bilimsel deneyi başarıyla yaptığını anlatarak, "Alper Gezeravcı tarafından Uluslarası Uzay İstasyonu'nda başarıyla icra edildi. Bu program elbette Türkiye'nin bilimsel araştırmalarda, küresel ligde en üst sırada işler yapabilmesi için yeni bir sayfa açtı. Elbette bilim insanlarımıza hem Türkiye'deki hem de dünyanın dört bir yanındaki Türk bilim insanlarına yürüttükleri bilimsel çalışmaların, araştırmaların en ileri düzeyde Türkiye Cumhuriyet Devleti tarafından himaye edildiğini, edilebileceğini bu devletin alanlarında en ileri çalışmalar yapmak isteyen bilim insanlarının her daim yanında olduğunu ve olacağının göstermiş olduk. Ama bu misyon zannediyorum en çok da Türkiye'nin evlatlarına Türk gençliğine, Türk çocuklarına kazandırdığı özgüven ve ilham kaynağı olması açısından gerçekten çok kıymetli bir ilk adım oldu ama asla son olamayacak. İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye insanlı uzay programlarına devam edecek. Sadece astronot göndermekle kalmayacağız. Yeni uluslararası uzay istasyonları projelerine dahil olacağız. O istasyonların teknolojik bileşenlerini geliştiren üreten ülkelerden biri olacağız. Ve inşallah bilim insanların önünü açmayı sürdüreceğiz" dedi.
Bakan Kacır, TEKOFEST'e başvuru sayısında rekorlar kırdıklarını ifade ederek, "Bizim bütün gayemiz, bütün amacımız bu ülkenin evlatlarının, Türk çocuklarının başka milletlerin çocuklarına ait olduğu gerekçesiyle hiçbir hayali kurmaktan vazgeçmemesidir. Bugün 2024 TEKNOFEST'in başvuru sayılarını açıkladık. 2018'de 20 bin gencimiz 14 yarışmaya katılmıştı. 2023 TEKNOFEST'e erişilmesi güç bir rekor kırmıştık. 337 bin takımda 1 milyon gencimiz TEKNOFEST yarışmalarına katılmıştı 44 farklı yarışmaya. 2024 TEKNOFESTİ'in henüz bütün yarışmaların başvuruları tamamlanmadı ama bugün itibariyle başvuran takım sayısı 788 bin, başvuran gencimizin sayısı 1,6 milyonun üzerinde. Bu dünyada eşi benzeri olmayan bir dip dalga. Sizlerden beklentimiz asla hayallerinizi sınırlandırmayın. Asla bu işleri hafife almaya çalışanlara izin vermeyin. Asla Türkiye'nin yeniden 60 yıl 80 yıl önce düştüğü tuzaklara düşmesine izin vermeyin. Ve bu yolculukta asla bizi yalnız bırakmayın" şeklinde konuştu.