'Her gördüğü masayı siliyor' | Faydalı takıntı olur mu?

Temizlik gibi takıntılar kişiyi kirlenmekten uzak tuttuğu için faydalı olarak algılanabilir. Ama uzmanlar tıbbi açıdan 'faydalı bir takıntının' söz konusu olmadığını söylüyor ve 'obsesif kompulsif bozukluk' uyarısı yapıyor. Takıntıların faydalı olması bir yana, artması halinde tedavi gerekebilir.

Son Güncelleme:

Akşamları yatmadan cilt bakımı yapmak, ayakkabılarını bağladıktan sonra ellerini yıkamak, sabah ofise gelir gelmez çalışma masasını temizlemek ama bunları hiç aksatmadan yapmak alışkanlık mıdır, yoksa takıntı mı? Ya da temiz olduğunu bildiğimiz halde dahi en iyi restorana güvenmeyip, yemekleri sadece evde yemek takıntısı günün sonunda bize bir fayda sağlar mı? Sorulara hızlıca cevap verelim: Ruh sağlığı uzmanlarına göre, tıbbi ve bilimsel anlamda “faydalı takıntı” diye bir şey söz konusu değil.

Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Arıkan, konuya ilişkin değerlendirmesine takıntının yani obsesyonun tanımını yaparak ve alışkanlık ile obsesyonun farkına değinerek başlıyor. Diş fırçalamadan ya da masamızı silmeden rahat edemiyor oluşumuzu günlük rutinler ve yapılması gereken eylemler olarak tanımlayan Arıkan, “Obsesyon, kişinin rahatsız olduğu, saçma olduğunu bildiği ancak üstesinden gelemediği ve yapmak istemediği halde mecburen yapmak dürtüsü içinde bulunduğu düşüncelere verdiğimiz isim” demekte. Arıkan, bu davranışın obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Gerçek bir obsesyon hastasının ayrıntıları görme yeteneği artar, bu da ufak bir avantaj sağlayabilir. İstihbarat görevlisi ya da dedektif ise ve simetri takıntısı varsa detayları gördüğü için takıntıları ona mesleğinde avantaj sağlar. Bu bilim insanları için de geçerli olabilir. Bir bilim insanı obsesifse bazen avantajlı olabileceği durumlar ortaya çıkabilir. O da OKB özellikleri olabilir ancak bunu bir hastalık avantajı olarak dile getirmek zor.”

Kişinin bunları yaparken acı çekmesi halinde tedavi görmesi gereken durumlar ortaya çıkabileceğinin altını çizen Arıkan, “Hiçbir hastalık, hiçbir şekilde hiç kimseye iyi gelmez” diyor.

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) belirtileri, yolda yürüme şeklinde de görülebilir. Fotoğrafta yaya geçidinin siyah kısımlarına basmamaya çalışan biri görünüyor. Fotoğraf: Shutterstock

Uzman Psikolog Alanur Özalp ise, temiz olduğu halde bir restoranda yemek yiyememe gibi takıntıların en nihayetinde kişiye bir fayda getirebileceği şeklindeki yorumların bahane olarak görüldüğünü aktarıyor. Özalp açıklamasında, “İnsanların kendi güvendiği şeyleri yemek istemesi normaldir ama hiçbir yere gidip yiyememesi bir sorun olduğunu gösterir. Bu sorunun ardında da belirli psikolojik nedenler vardır” ifadelerine yer veriyor.

Özalp değerlendirmesine şu sözlerle devam ediyor:

“Merdivenin altından geçmek ya da kara kedi görmek uğursuzluktur gibi takıntılarımız olabilir, bu takıntılara uymadığımız zaman olumsuz bir olayla karşılaşırsak o takıntının doğru olduğuna inanırız. Ancak bir de hastalık olarak tabir ettiğimiz takıntı var. Biz ona yerine göre obsesyon, yani OKB diyoruz ki bu da bir hastalıktır”

OKB'de bir şeyi bir kereden fazla yapmanın ve yapmadan rahat edememenin söz konusu olduğunu kaydeden Özalp, bu davranışların hastalık olduğunda kişiye zarar verdiğini ve kişinin hayatını zorlaştırdığını vurguluyor. Özalp de Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Arıkan'la benzer bir noktaya değinerek, şunları söylüyor:

“Mesela temizlik takıntısı... Kişinin her sabah işe geldiğinde masasını temizlemesi bir alışkanlıktır ama masasını alkolle temizleyip, üzerine kolonyalı mendille silmesi, sonrasında da başka dezenfektanlarla silip ellerini masaya değdirmemeye çalışması gibi durumlar söz konusuysa, bu hastalık anlamına gelir.”

Sadece elini ya da yüzünü beş kere yıkama şeklinde başlayan bir obsesyonun, bir süre sonra her şeyi temizlemeye, hatta çantayı ya da ayakkabıyı çamaşır makinesinde yıkamaya dönüşebildiğine vurgu yapan Özalp, bu tür takıntıların oldukça tehlikeli olduğunu ve kişiyi aşırı derecede yorabileceğini belirtiyor. Takıntıların sadece kişinin kendisine değil, yakın çevresine veya ilişkilerine de zarar verdiğini aktaran Özalp, sözlerine şu şekilde devam ediyor:

“OKB sahibi kişinin uzman tarafından tedavi edilmesi gerekir, tedavi edilmezse takıntılar giderek çoğalır. OKB'nin tedavisi var, tedavide yüzde 100 ve kalıcı başarı sağlanıyor, tedaviden sonra hastalık tekrar ortaya çıkmıyor. Ancak bilgi eksikliği durumunda OKB bir hastalık olarak görülmüyor ve insanlar mesela temizlik takıntısını normal bir olay gibi yorumlayabiliyor.

 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber