İş hayatında duygusal zeka mı, iş zekası mı daha önemli?

Yapılan araştırmalar bir işi iyi yapmak için kalabalığın kalanından daha zeki olmak gerektiğini ortaya koyuyor. Ancak o işi daha da iyi yapmak için duygusal zekaya ihtiyaç var.

Son Güncelleme:

Pek çok çalışan iyi bir kariyer yapmak için elinden geleni yapıyor. Fazladan yapılan mesailer, bazen katlanılan mobbingler, toplantılar ve bol bol kahve başarının anahtarlarından. Kuşkusuz beyaz yakalı olarak iyi bir kariyer yapmak için iyi bir eğitim şart. Peki zeki insanlar gerçekten iş hayatında ortalama zekaya sahip olanlara göre daha iyi bir kariyer inşa edebiliyorlar mı?

İsveç’te yayımlanan bir bilimsel makaleye göre, bu ülkedeki 5 CEO’dan birinin zekasının ‘elit’ seviyede olduğu gözlendi. Çalışma genel müdürlerin zekasının ortalamadan yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Pek çok bilimsel çalışma para kazanma ile zeka arasında bir bağ olduğunu ortaya koyuyor. Geçen yıl yapılan bir araştırmaya göre 60 bin euro civarında kazanan insanlarda bu tutardan daha fazla yıllık gelir elde etmelerinde zekaları büyük rol oynuyor.

'DUYGUSAL ZEKA İLE BİRLEŞMİYORSA...'

Almanya’da yüzde 1’lik servet diliminde olan kişilerin bilişsel zekalarında ise ortalamadan daha yüksek bir sonuca rastlanmadı. Leipzig Üniversitesi’nde Endüstriyel Psikoloji alanında çalışmalar yürüten Profesör Hannes Zacher’e göre zeka bir meslekte başarıyı getiriyor, ancak bu duygusal zeka ile birleşmediği müddetçe bazen bir anlam taşımıyor.

Bugün zekayı ölçmek için kullanılan temel unsurlardan biri IQ testleri. Zeka sadece bir konuyu iyi kavramak için değil, insanlar arası ilişkiler ve sorunları çözmek için de etkili bir araç. Kanada’daki Ottawa Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; duygusal zeka (EQ) profesyonel başarı için olmazsa olmaz.

EQ konusunda dünyaca ünlü isimlerden biri ABD’li psikolog Daniel Goleman. Goleman duygusal zekanın kurallarını anlamak için beş farklı kural olduğunu düşünüyor. Bunlar, kişisel farkındalık, kişisel düzen, motivasyon, empati ve sosyal beceriler.

'SOSYAL ZEKA'

Forbes dergisinde yer alan bir değerlendirmeye göre bugün duygusal zekası gelişmiş insanlar iş yerinde farklı kişilere o kişilerin istediği şekilde yaklaşmasını biliyor. Bugün duygusal zeka kavramını kuramsallaştıran bir başka isim ise 1920’lerde etkin olarak bilimsel çalışmalar yapmış psikolog Edward Thorndike. Thorndike önceleri kavrama ‘sosyal zeka’ ismini veriyordu.

Bugün yüksek sosyal zekaya sahip yöneticiler, çalışma arkadaşlarını rahat ettirebilmek için onlara merhamet duygusuyla yaklaşıyor.

Peki bir kişinin duygusal zekaya sahip olup olmadığı nasıl anlaşılır? Goleman’a göre EQ’su yüksek bir kişi içinde bulunduğu durumu iyi değerlendirip, duygularını kontrol edebilir.

Dünyaca ünlü araştırma şirketi Gallup bundan 10 yıl önce yaptığı bir araştırmada toplumların duygularının farkında olma oralarını ölçtü. Araştırmaya göre; Filipinler toplumunun yüzde 60’ının, El Salvador toplumunun yüzde 57’sinin, Bahreyn toplumunun yüzde 56’sının Umman toplumunun yüzde 55’inin ve Kolombiya toplumunun yüzde 55’i gün içerisinde mutlu veya üzüntülü olup olmadığının farkında.

Araştırma sonucuna göre; duygusal zekası en düşük toplumlar arasında Singapur, Gürcistan ve Litvanya öne çıkıyor. Aynı araştırma Türk toplumunun yüzde 45’inin iyi bir duygusal zekaya sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Gallup’un 2016 yılında düzenlediği Küresel Duygular Raporu’na göre; Bolivya, Guatemala, Irak ve Kamboçya toplumları gün içerisinde kendilerini en fazla ifade eden topluluklar. Bolivyalıların yüzde 60’i negatif bir durum yaşadıkları günlerde bile genel olarak mutlu olduklarını söylüyor.

Bugün empati duygusu düşük bir insan için duygusal zeka konusunda problem yaşıyor demek yanlış olmaz. Harvard ve Stanford Üniversiteleri’nde yapay zeka konusunda dersler veren Margaret Andrews, “Her şey kendi duygularınızın farkında olmakla başlar, böylece onları yönetebilirsiniz” demekte.

Stanford Üniversitesi’nden Profesör Jamil Zaki ‘Kibarlık için savaş’ isimli kitabın yazarı. Zaki, “Onlardın yerinde olsanız nasıl hissedersiniz, sürekli bunu düşünmelisiniz” demekte.

 Kaynaklar: Die Welt, Wall Street Journal, haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber