'Ev sağlam ama...' | Mevcut binaya zemin etüdü yapılabilir mi?

Depremlerin yerle bir ettiği kentlerin yeniden inşa edileceği bölgeler belirleniyor. Bu yerler öncelikli olarak zemin etütleriyle saptanıyor. Bu konuda bölgenin zemininin imara uygun olması gerekiyor. Peki zemin etüdü nasıl yapılıyor? Halihazırda mevcut bir binaya zemin etüdü yapılabilir mi?

Son Güncelleme:

6 Şubat depremlerinin ardından yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı 214 bin bina tespit edildi. Depremlerden sonra, sarsıntılardan feci şekilde etkilenen şehirlerin zeminlerinin kentleşmeye uygun olup olmadığı konusu da tartışılmaya başlandı. Uzmanlar, özellikle Hatay ve Adıyaman'da zeminin alüvyonlu olduğu ve bu bölgelerin tarım arazisi olması gerektiği yönünde açıklamalar yaptı. Bu nedenle şimdi şehirlerin daha sağlam zeminli bölgelere taşınması için çalışmalar hayata geçiriliyor. Bu çalışmaların başında da "zemin etüdü" geliyor. Yani yapıların inşa edileceği zemin inceleniyor. Peki zemin etüdü nasıl gerçekleştiriliyor ve halihazırda mevcut bir binaya zemin etüdü yapılabilir mi?

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, inşaat yapılacak yerlere sondajlar açılarak zeminden numuneler (karot) alındığını ve bu numunelerin incelenerek zemin birimleri hakkında bilgiler toplandığını söylüyor.

Alan, zemin etüdünün amacına uygun olarak yapılmasının öneminin altını çiziyor. “Zemin araştırmaları bina için farklı, köprü, baraj, tünel gibi yapılar için farklı yapılır” diyen Alan, planlama tamamlandıktan sonra zemin ve temel etüdü raporlarının her bir bina için ayrı ayrı hazırlanması gerektiğini belirtiyor. Alan sözlerine şöyle devam ediyor:

“Çünkü buralar geniş alanlar ve zeminler oldukça değişken. Bu nedenle her bir yapı için ayrı ayrı zemin etüdü yapılması gerekiyor. Yıkımlarda gördük, aynı site içinde olmasına rağmen bir bina yıkılırken başka bina ayakta kaldı, çünkü zeminleri birbirinden farklıydı.”

Zemin etüdü için yerden numune alınıyor. Fotoğraf: AA

Hüseyin Alan, halihazırda mevcut bir binanın zemin etüdü yapılabilir mi sorusuna ise “Evet” cevabını veriyor. “Bunun için bina kenarlarında en az üç tane sondaj açılarak zeminden numuneler alınır ve bu numuneler incelenerek zemin birimleri hakkında tespit yapılır” diyen Alan, binanın her iki kenarında ve orta noktasında da araştırma çukurları açılarak, binanın temel tipi, temel boyutları ve temel derinliklerinin tespit edildiğini aktarıyor.

Öte yandan su, kanalizasyon, telefon, elektrik ve doğalgaz hatları gibi altyapılar için de ayrı etüt yapılması gerektiğini aktaran Alan, bunlar için de İller Bankası tarafından belirlenen standartlar olduğuna vurgu yapıyor. “Mesela bir soru borusu döşeneceği zaman yasal düzenlemelere göre inşa etmelisiniz, yoksa o altyapılar kısa sürede hasar görür” diyen Alan, 6 Şubat depremlerinde en büyük hasarı altyapıların aldığına değiniyor.

Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yeni yerleşim yerleri için belirlenen noktada TOKİ tarafından zemin etüt çalışmaları yapıldı. Fotoğraf: AA

Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Polat Gülkan ise, mevcut binaların zaten bitmiş olduğunu ve bu yapıların temel sistemlerinin dizayn edildiğini belirtiyor. Prof. Dr. Gülkan, o binaya bir müdahale düşünülüyorsa zemin yapısını daha iyi anlamak için binanın altında ya da civarında sondaj yapılabileceğini kaydediyor. Gültan, ancak mevcut binaya güçlendirme gibi herhangi bir müdahalede yapılmayacaksa böylesi masrafa gerek olmadığı kanaatini dile getiriyor.

ZEMİN-TEMEL-ÜST YAPI İLİŞKİSİ ÖNEMLİ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum geçtiğimiz günlerde, depremin vurduğu 11 ilde vatandaşların hizmetine sunulacak yeni konutlarla ilgili yer tespiti ve zemin etüt çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Bir bölgenin yapılaşmaya uygun olup olmadığı nasıl belirleniyor?

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eski Başkanı Cemal Gökçe meseleye ilişkin değerlendirmesine kent planlamasının nasıl yapıldığını açıklayarak başlıyor. Öncelikle her bölgenin zemin özelliklerinin mikro ölçekte keşfedilmesi için mikrobölgeleme haritası çıkarılması gerektiğine işaret eden Gökçe, çıkarılan bu harita doğrultusunda bölge, kent ve imar planları oluşturulduğunu belirtiyor.

Gökçe imar planlarında nereye hangi yapının inşa edileceği belirlendiğinden, yapı aşamasında da bu plana bakıldığını ve bahse konu yapının özelliği ile durumuna göre zemin etüdü yapıldığını kaydediyor. Gökçe değerlendirmesini şu ifadelerle sürdürüyor:

“Zemin etüdü doğrultusunda da 'zemin-temel-üst yapı ilişkisini' oluşturacak temel planları hazırlanır. Zemin etütleri, zeminin üzerine gelecek ağırlık dikkate alınarak yapılır. Buna göre temel sistemi oluşturulur. O zemine gelecek yapının ağırlığını karşılayacak bir temel sisteminin oluşturulması gerekir.”

 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber