Artçı depremlerin sürmesi yeni bina inşasını engeller mi? | Şehirlerin toparlanmasında...

Enkaz altındaki vatandaşların kurtarılması çalışmaları sürüyor ancak depremin vurduğu şehirlerin nasıl toparlanacağı da oldukça ciddi bir konu. Artçıların bir sene veya daha fazla sürebileceği ifade ediliyor. Peki artçılar yeni bina inşasını engeller mi? Afetten etkilenen şehirler nasıl toparlanır?

Son Güncelleme:

Türkiye 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için çabalıyor. Enkaz altındaki afetzedelerin kurtarılması çalışmaları hala sürüyor. Bir yandan da depremden ağır şekilde etkilenen kentlerin nasıl toparlanacağı ve yeni konutların nasıl inşa edileceği konuları da gündemde. Depremlerin artçılarının uzun süre devam edebileceği ifade ediliyor. Bu da akıllara 'Artçılar devam ederken bina inşa edilmesinde bir sorun olur mu?' sorusunu getiriyor.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, artçı depremlerin yeni inşaatları etkilemeyeceğini belirtiyor ancak bu konuda başka bir noktaya dikkat çekiyor. Deprem sonrası ortaya çıkan jeolojik sorunlara işaret eden Alan, afet bölgelerinde imar izni ve yapı ruhsatı faaliyetlerinin bir süreliğine askıya alınması kanaatinde olduğunu kaydediyor.

Alan, deprem bölgesinin büyük çoğunluğunda sıvılaşma veya yana yayılma gibi zemin kaynaklı sorunlar yaşandığının altını çizerek, “Dolayısıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın, 1999 depreminde olduğu gibi bölgede bir müddet imar izni ve yapı ruhsatı faaliyetlerini askıya alması gerekmekte” diyor.

Jeolojik açıdan sakıncalı alanlarda jeolojik etütler ve yerleşime ilişkin stratejik yaklaşımlar gibi konuların değerlendirilmesinin ve imar faaliyetlerinin bundan sonra başlaması gerektiğinin önemini vurgulayan Alan, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Aksi takdirde, bugünkü imar planlarını baz alarak yapı ruhsatı verilmesi, bu sorunları bile bile bölgede inşa faaliyetinin yürütülmesine neden olur. Ayrıca, artçıların sürmesi yeni binaların yapım süreçlerini etkilemez ama yeni başlamış inşaatların gözden geçirilmesi gerekiyor. Temeli atılan, zemin ya da birinci katı dökülen binaların bazılarının hasar gördüğünü biz tespit ettik.”

Afet güvenlik uzmanı ve inşaat mühendisi Kubilay Kaptan da aynı konuya dikkat çekiyor. Kaptan, kalıcı konut kurmanın artçılarla bir ilgisi olmadığını ve artçılar devam ederken inşaat yapılabileceğini dile getiriyor. Ancak Kaptan kalıcı konutların inşa edileceği yerlerde zemin koşullarının iyi incelenmesinin altını çiziyor. Deprem bölgesinde zeminin çok kötü olduğu yerler bulunduğunu aktaran Kaptan, bahse konu bölgelere kazıklı bina hariç bina yapılamayacağını aktarıyor.

ŞEHİRLER NASIL TOPARLANACAK?

Kubilay Kaptan enkaz kaldırma ve sonrasında şehrin toparlanmasına ilişkin süreci ise şöyle özetliyor:

“Normal koşullarda yapılması gereken, arama-kurtarma çalışmalarının tamamen bittiği resmi olarak açıklandıktan sonra enkaz altında kalan vatandaşlarımızın naaşlarının çıkarılmasıyla beraber göçmüş, ağır, orta ya da az hasarlı binalardan numune almak, bu binaların raporlarını hazırlamak ve fotoğraflarını çekmek. Yani bir arşiv oluşturmak gerek. Bunlar hem hukuki süreç hem de mühendislik çalışmaları için önemli.”

Bunlar yapılmadan yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları başlamasının olumsuz neticeler doğuracağını söyleyen Kaptan, “Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında enkazların gelişigüzel yerlere atılması çok kötü olur” demekte.

Öte yandan, Adalet Bakanlığı deprem bölgesinde bilirkişi çalışması ve numune alma işlemlerinin cumhuriyet başsavcılıkları nezaretinde etkin ve hızlı bir şekilde sürdürüldüğünü ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra enkazların kaldırıldığını açıkladı.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Gencay Serter ise, nitelikli bir kent kurgusunun jeolojik etütler yapılarak oluşturulması gerektiğini vurguluyor.

Arama-kurtarma çalışmalarının bittiği resmen duyurulduktan sonra enkaz kaldırma çalışmaları başlayacak. Fotoğraf: AA 

“Çünkü orası bundan sonra yüzlerce yıl yaşayacağımız yerler olacak” diyen Serter, bu tartışmanın konut üzerinden yapılmasının eksik olacağını dile getiriyor. Serter, değerlendirmesine şöyle devam ediyor:

Birkaç yerde konutları ayağa kaldırabilirsiniz ama konut, kent demek değildir. Ulaşımıyla, sosyal ve teknik altyapısıyla, konut alanıyla, ticaretiyle bütün bunların bütünleşik olarak yapılması gerekiyor.”

Yaşanabilir, sosyal donatısı yüksek kentler kurulabilmesi için ciddi bir planlama hazırlanmasının öneminin altını çizen Serter, “Bütün bunlar yapıldıktan sonra ancak sağlıklı bir kent kurgusuna erişebiliriz. Bir sene içerisinde belirli konutlar ayağa kaldırılabilir ama kentlerin ayağa kaldırılması lazım, bunun da süreci biraz uzun olabilir. Yeniden yapılacak, aynen korunacak veya kaldırılacak kent parçalarının ortaya çıkması gerekiyor ki kent kurgusu ondan sonra yapılabilsin.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan depremden sonra yürütülen çalışmalara ilişkin konuşmasında, “Yerinde ihya edilebilecekleri yerinde, taşınması gerekenleri uygun alanlarda inşa edeceğimiz konutlarla depremin yıkımlarını tümüyle telafi edeceğiz” demişti.

 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber