Diyelim ki ağır hasarlı değil... | Bir bina nasıl güçlendirilebilir?

6 Şubat depremleri pek çok kişinin yaşadığı binanın dayanıklılığını sorgulamasına neden oldu. Bu konuda endişe duyan vatandaşlar yaptıracakları testlerle binalarının durumunu öğrenebilir ve güçlendirme yaptırabilir. Peki, hangi binaların güçlendirilmesi gerekiyor ve bu işlemin maliyeti ne kadar?

Son Güncelleme:

Türkiye deprem gerçeğiyle 6 Şubat'ta acı bir şekilde yeniden yüzleşti. Kahramanmaraş merkezli depremlerden dolayı 38 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi, 306 bin 568 daire yıkıldı veya acil yıkılacak-ağır hasarlı durumda. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un açıklamasına göre, deprem bölgesinde en az 71 bin bağımsız birim orta hasarlı olarak tespit edildi. Yapılan hasar tespit çalışmalarına göre, az hasarlı ve hasarsız 1 milyon 900 bin civarında daire mevcut.

AĞIR HASARLILAR YIKILIYOR, ORTA HASARLILAR GÜÇLENDİRİLİYOR

Ağır hasarlı binaların yıkılması, diğerlerine ise güçlendirilme yapılması gerekiyor. Ama asıl güçlendirme orta hasarlı binalara yapılıyor. Bina güçlendirmesi konusu depremlerden sonra sadece afet bölgesinde değil, Türkiye'nin neredeyse her yerinde gündeme geldi. Çünkü asrın felaketi olarak ifade edilen deprem birçoğumuza “Oturduğum bina depreme dayanıklı mı?” sorusunu sordurdu. Belediyelere bina inceleme başvurusu yapanların sayısı artmakta. Hatta, kentsel dönüşüme girmesi gereken konutlarda itilaflar büyük ölçüde sona ermeye ve kolonları veya kirişleri kesilmiş binalar neredeyse bütün haberlere konu olmaya başladı. Ayrıca özellikle Marmara Bölgesi'nde pek çok apartmanda deprem güvenliği toplantıları düzenleniyor. Peki, hangi binalara güçlendirme yapılması gerekiyor? Süreç nasıl işliyor?

İnşaat Mühendisleri Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Gülsun Parlar, bu konudaki değerlendirmesine her yapının kendine has taşıyıcı sistemi yani karkası, kolonları, kirişleri ve döşemeleri olduğunu belirterek başlıyor. Dolayısıyla bu taşıyıcı sisteme uygun şekilde yapılacak güçlendirme şekillerinin farklılık gösterdiğini dile getiren Parlar, özellikle “yatay rijitliği” (rijitlik: yapıların ötelenme ve yer değiştirme tesirlerine karşı koyma derecesini) güçlendirme çalışmalarına dikkat çekiyor. Parlar açıklamasına şöyle devam ediyor:

“Yapılar güçlendirilirken depreme karşı 'yatay rijitliği' arttıracak güçlendirme elemanları da eklenmeli. Onun dışında kolonlarda çatlaklık varsa ya da kolon boyutlarının yetersiz olduğu tespit edildiyse kolon mantoları yapılmalı.”

 İskenderun'da az, orta, ağır hasarlı ve acil yıkımına karar verilen binalardan tahliye izinleri çıkan vatandaşlar, dairelerinden eşyalarını alırken. Fotoğraf: AA

KESİLEN KOLONLAR...

Binalarda kolon kesilen daireler olması halinde ise acilen müdahale edilmesi uyarısı yapan Parlar, “Hemen aynı yere, temelden önlem alarak güçlendirme yapılmalı ve o kolon uygun yöntemlerle tekrar inşa edilmeli” demekte.

KÖTÜ BETON GÜÇLENDİRİLEBİLİR Mİ?

Ülkemizde meydana gelen neredeyse her depremden sonra, beton harcında deniz ya da nehir kumu kullanılan enkazlar gündeme geliyor. Peki, inşaat sırasında çok kötü betonlar dökülerek yapılan binaların güçlendirilmesi nasıl yapılıyor?

Gülsun Parlar, çok kötü betona sahip binaları güçlendirmenin sıkıntılı olduğuna işaret ediyor. Beton güçlendirmesinin “ankraj çakma” denen bir işlemle yapıldığını söyleyen Parlar, çok kötü betonlu yerlerde bu ankrajların tutmama, sıyrılıp çıkma ihtimali olduğunu dile getiriyor. Parlar, “Çok kötü betona sahip binalarda güçlendirmenin uygun olmadığı kanaatindeyim ama orta halli bir betonda güçlendirme yapılabilir” ifadesine yer veriyor.

PEKİ MALİYET?

Parlar'ın verdiği bilgiye göre, güçlendirme maliyeti yeniden yapım maliyetinin yaklaşık yüzde 40'ı civarında. Bu maliyetin yüzde 40-50'yi aşması durumunda güçlendirme işleminin ekonomik olmayacağını burgulayan Parlar, sözlerini bir başka uyarı ile sonlandırıyor:

“İnşaat mühendisliği kökenli olmayan bazı profesörlerimizden güçlendirmenin faydalı olmadığına, güçlendirilen binaların sonradan depremlerde yıkıldığına ilişkin açıklamalar duyuyoruz. Bunlara hiçbir şekilde itibar edilmemesi lazım. Bütün yaşanan depremlerde, öncesinde doğru tekniklerle güçlendirilmiş binaların ayakta kaldığını gördük.”

İSTANBULDA İNCELEME BAŞVURULARI ARTTI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcı Dr. Buğra Gökçe, kentte bina dayanıklılığının ölçümüyle ilgili yapılarda gerçekleştirilen 'Hızlı Tarama Yöntemi' hizmetiyle bilgi verdi. Yapılan analizlere göre İstanbul'da 318 binanın durduğu yerde çökebilecek durumda olduğunu aktaran Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu binalar E sınıfı bile değil. Bin 525 tane binamız da D ve E sınıfı olarak yüksek riskli binalar olarak kodlanmış vaziyette. Bu 318 yapıda, 10 bine yakın nüfus yaşıyor.”

Gökçe, "Üç buçuk yılda 29 bin 700 civarında başvuruya, binalarda yaşayanların kapısına gidip birebir talep edip biz ulaşabilmişken, başvuru sayısı bu sabah (16 Şubat) itibari ile 40 bin 379" dedi.

 

Ek kaynaklar: DHA, Haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber