Eskiden sadece SMS vardı... Öğretmenler akıllı telefonlar ile nasıl mücadele ediyor?

Eskiden öğrenciler 'akılsız' telefonlarını okula götürür, bu telefonla internete de giremezlerdi. Şimdi bazı öğrenciler akıllı telefonları ile kopya çekmeyi yeni bir boyuta taşırken, okuldaki her anı TikTok'a koyabiliyor. Peki öğretmenler bu duruma nasıl önlem alıyor?

Son Güncelleme:

Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte cep telefonu kullanımı özellikle okullarda çok yaygınlaştı. Mobil cihazların uygunsuz kullanımı da okul yöneticilerini bu konuda bir takım kurallar koymaya mecbur bırakıyor.

Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 'bilişim araçları' olarak adlandırılan cihazların okullarda kullanımı yasak. MEB, öğretmenlerin ve okul idarecilerinin haklarının korunması, videoların izinsiz alınması, insanları küçük düşürecek eylemler gibi ihtiyati tedbirler nedeniyle okullarda telefon kullanımının önüne set çekmeye çalıştı.

London School of Economics'in 2019 yılında yaptığı bir araştırmaya göre; Fransa'da ve İngiltere'de de bir yıldır süren 'okulda cep telefonu yasağı' uygulanması sonucu öğrencilerin notlarının yükseldiği, dikkat ve konsantrasyonlarının arttığı, öğrenciler arasındaki öğrenme eşitsizliği ile siber zorbalığın azaldığı ve sosyal ilişkilerin geliştiği tespit edildi.

Tabii akıllı telefonlarla birlikte okullarda cep telefonu kullanma davranışları da değişti. Eskiden öğrencilerin sadece kısa mesaj göndermek için okula soktukları telefonlara kamera girmesi ile okulda yaşananlar kayıt altına alınır oldu. Daha sonraki dönemde ise akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla sınavlarda kopya çekmek için bazı öğrenciler cep telefonlarına sarıldı. Peki öğretmenler geçmişteki meslektaşlarından farklı olarak akıllı telefon çağında öğrencilerin bu cihazları okulda sınırlı kullanabilmesi için nasıl önlemler alıyor?

'ÇOCUĞUMDAN HABER ALAMIYORUM...'

Türkiye Öğretmenler Sendikası Başkanı ve bir devlet okulunun müdürü Devrim Koçer, genelde okullarda sınıflara raf biçiminde telefonluk yapıldığını söylüyor. Koçer, "Öğrenci sınıfa geldiğinde telefonunu o rafa koyuyor. Tüm okullarımızda yaygın olarak uygulanan bir sistem. Diğer türlü öğrenci sürekli telefonuyla oynuyor, dersin işleyişini bozmuş oluyor" dedi.

Koçer, okullarda telefon kullanımı yasak olmasına rağmen öğrencilere engel olamadıklarını dile getirerek, ailelerin de 'Çocuğumdan haberdar olmak istiyorum, merak ediyorum' gibi nedenlerle çocuklarına telefon aldıklarını söylüyor. Koçer, "Genelde anne-babası çalışan çocuklar daha fazla kullanıyor" diyor.

Teneffüslerde öğrencilerin nasıl telefon bağımlısı olduğunu gördüklerini söyleyen Koçer, "Öğrenciler telefonunu öğretmene vermemek için elinden gelen tüm gayreti gösteriyor. Bazen teneffüste bir köşeye çekilmiş mesaj yazanları görüyoruz. Ne kadar kısıtlasak da bir sınıfta 3-4 öğrencide telefon çıkıyor" diyor.

Okullarda ders başlamadan önce telefonlar böyle dolaplara yerleştiriliyor. 

Ankara'da bir meslek lisesinde felsefe ve sosyoloji dersleri veren öğretmen İbrahim Ökten, telefon kullanımının okul tiplerine ve okullardaki uygulamalara göre farklılık gösterdiğini söylüyor. Ökten, "Kimi okullarda seyyar kutularda öğrencilerden telefonlar toplanıyor. Ancak bazıları da suç olmasına rağmen telefonu teslim etmeyip dersin ortasında sosyal medyadan yayınlar yapıyor" dedi.

KOPYA YÖNTEMİ Mİ DEĞİŞTİ?

Görev yaptığı okulda kız öğrenci sayısının fazla olduğunu ve okuldan çıkış saatinin 19.00 olduğunu söyleyen Ökten, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda telefon kullanımına kızamıyoruz. Ama bazen öğrenciler iki tane telefon getiriyor, birini teslim edip diğerini kullanıyor. Eskiden kağıda veya sıraya kopya yazılırdı, şimdi telefonun ekran ışığını kısıp kopyayı telefondan çeken öğrenciler var. Dersin ortasında bazen telefon çalıyor, bazen titreşim sesi geliyor. 12. sınıf öğrencileri bu konuda daha rahat."

İstanbul'da bir ortaokulda görev yapan öğretmen S.Ç. ise öğrencisi tarafından videosunun çekildiğini fark etmiş. Arkası dönük, ders anlatırken videosunun çekildiğini bildiren S.Ç., "Telefonu aldım elinden ama ailesi tekrar verdi. Ailelerin çocuklarına en azından bu yaşta telefon vermemesi gerekiyor. Telefon yüzünden derse konsantre olunamadığı gibi bir de diğer arkadaşlarını etkiliyorlar" diye konuştu.

Eğitim uzmanı Salim Ünsal, okullarda telefon kullanımının evrensel bir sorun olduğuna dikkat çekiyor. Ünsal, siber zorbalık, çalışma konsantrasyonunun bozulması gibi durumların artan dijital teknoloji ile birlikte öğrencilerin çalışma davranışına da yansıdığını kaydetti.

Okullarda telefon kullanımının ilkokul seviyelerine kadar düştüğünü açıklayan Ünsal, "Okulun hangi düzeyinde olduğundan ziyade ailenin sosyoekonomik düzeyi bunu belirliyor. Telefon kullanımında bizde yaş grupları oldukça küçüldü. İlkokul düzeyine düşmüş durumda ancak ortaokul ve lise düzeyinde daha yaygın kullanılıyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber